Anayasa değişikliği teklifi üzerine Yaklaşık 10 gündür
geceli gündüzlü mesailerle çalıştıklarını belirten TBMM İçişleri Komisyon
Başkanı Celalettin Güvenç, “Parlamenter sistemin bir tepki felsefi yaklaşımı
olduğu, teorik olarak birçok paradoksu içinde barındırdığı uzmanlar tarafından
ifade edilmektedir. Önümüzdeki 50 yıl bu ülke ya küresel bir aktör olacak
tabiri caizse Dünya Birinci Ligi'nde oynayacak ya da maalesef makûs talihine
boyun eğecek. Birinci ligde oynamanın şartı güçlü, cesur, halka dayanan, pratik
karar alabilen bir yönetim ve yürütme erkinin kurulmasından geçer” dedi.
Yapılacak olan Anayasa reformundan sonra Türkiye'de
koalisyon, kaos ve milli iradeye müdahale dönemlerinin biteceğini vurgulayan
TBMM İçişleri Komisyon Başkanı Celalettin Güvenç, yeni sistemin Türkiye’yi daha
güçlü kılacağını belirtti.
Üzerinde çalışılan anayasa değişikliği için komisyonda veya
değişik ortamlarda ‘Tek Adam Rejimi’nin geleceğinin, ısrarla savunulduğunu dile
getiren Güvenç, Türk halkının tercinin yüzlerce yıldır demokrasiden yana
olduğunu ve hiçbir kuvvetin bu sistemi değiştirmesinin söz konusu olamayacağını
aktardı. Meclis İçişleri Komisyon Başkanı Celalettin Güvenç, yeni anayasa teklifi
üzerine şunları söyledi: “Şunun altını çizmek lazım: Bu değişiklikle Türk
demokrasisinde lider sultası bitecektir. Partiler kapanmayacak; ama her partiden,
her muhalefet Partisi'nden bir yenilenmen her seçimde kaçınılmaz yaşanacaktır.
Kazanan taraf ise en fazla 2 dönem kalacak. 2 dönemin sonunda yeni yüzler,
yönetime ve siyasete gelecektir. Bunu görmek lazım!”
Teklif üzerine çalıştıkları süre boyunca bir sonuç
çıkardığına işaret eden Güvenç, “Bu 10 günlük sürede çıkan tartışmalardan da
çıkarttığım bir sonucu samimi olarak ifade etmek istiyorum. O da şudur:
Halkımızın 100 yıldır, 150 yıldır tercihi demokrasidir. Hiçbir güç ve kuvvetin
bu sistemi zorlaması, değiştirmesi söz konusu değildir. Allah korusun aksi
takdirde halkın sahiplenmediği bir demokrasiyi de sahiplenecek bir güç yoktur”
ifadelerine yer verdi. Anayasa değişikliği noktasındaki tartışmaların farklı
boyutlara çekildiğine vurgu yapan Meclis İçişleri Komisyon Başkanı Celalettin
Güvenç, şu açıklamalarda bulundu: “Dolayısıyla gerek bu toplantıda gerek başka
yerlerde ve platformlarda demokrasiyle ilgili yapılan ateşli savunmaların,
gereksiz kaygıların, yersiz olduğunu; demokrasimizin halk nezdinde güçlü bir
yere sahip olduğunu ifade etmek istiyorum. Ve 15 Temmuz kanlı hain saldırıda
halkımızın rüştünü ispat bakımından dünya tarihine geçmiş önemli bir binek
noktası olduğunun altını çizmek istiyorum. Buna rağmen neden komisyonda veya
değişik ortamlarda ‘Tek Adam Rejimi’nin geleceği, ısrarla savunuluyor?”
Cumhurbaşkanına verilen kararname etkisiyle meclisin yetkisinin elinden
alınacağı hükmünün yersiz olduğunu ifade eden Güvenç, şunları kaydetti: “
Komisyon üyelerinin eleştirdiği husus; kararnameye etkisiyle, meclisimizin
yetkisinin elinden alınacağı ve hükümsüz hale geleceğini noktası ise tamamen
yersizdir. Çünkü madde ile ilgili düzenlemeye baktığınızda kararname
çıkarılabilecek hükümler tadat edildiği gibi maddede çok açıkça bir şekilde
kanunda düzenlenen konularda kararname çıkarılamayacağı yazılmıştır. Yine
maddede bir konuda kararname varsa bile meclisimizin yasa çıkarabileceğini ve
kararnameyi hükümsüz hale getirebileceğini açık bir şekilde ifade edilmiştir.
Madde ile ilgili şu kısma dikkat çekmek istiyorum: Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi
ile kanunlarda farklı hükümler bulunması halinde kanun hükümleri uygulanır.
Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin aynı kanunu, kanun çıkarması durumunda
Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi hükümsüz hale gelir. Madde metni budur! Meclis
hâkimdir konusuna ve yasama erkine…”
TÜRKİYE 1. LİGE
OYNUYOR!
İktidar partisi olarak böyle bir öneriyi gündeme neden
getirdikleri üzerine açıklamalar yapan AK Parti Kahramanmaraş Milletvekili
Celalettin Güvenç, Türkiye’nin küresel bir güç olma yolunda dünya 1 Liginde
oynamak istediğini belirterek açıklamasını şu ifadelerle sürdürdü: “Önümüzdeki
50 yıl bu ülke ya küresel bir aktör olacak tabiri caizse Dünya Birinci Ligi'nde
oynayacak ya da maalesef makûs talihine boyun eğecek. Birinci ligde oynamanın
şartı güçlü, cesur, halka dayanan, pratik karar alabilen bir yönetim ve yürütme
erkinin kurulmasından geçer. Bizim düşüncemiz budur! Parlamenter sistemin bir
tepki felsefi yaklaşımı olduğu, teorik olarak birçok paradoksu içinde
barındırdığı uzmanlar tarafından ifade edilmektedir. Üzülerek müsaade ettim ki
konuşmalarda Türkiye vurgulanması örneğinden de hiçbir ders çıkarılmadan
yorumlar yapılmıştır. Önümüzde iki seçenek vardır: Biri bu! İkincisi ise
İtalya'nın, Yunanistan'ın uyguladığı Aşkın Temsil Sistemi ile bu ülkenin bir
daha koalisyonlara muhtaç olmasının önlenmesi! Bu mümkündür. Ama bu
yapıldığında da gene antidemokratik değişiklikler yapılıyor, diye belirli
çevrelerde kıyametler kopacak. Kaldı ki Aşkın Temsilde, koalisyonlara ihtiyaç
kalmasa da 61 Anayasası'ndaki güçlü Cumhurbaşkanı gene yerinde duracak ve
sonradan 367 garabeti ile eklenen seçilmiş Cumhurbaşkanı da orada duracak.
Dolayısıyla bu iki yol da doğru yol! Doğru olan yol seçilmiştir ve bu teklif
olurlarınıza gelmiştir. Ve inanıyorum, güveniyorum ki bu reformdan sonra
Türkiye'de koalisyon dönemleri, kaos dönemleri, milli iradeye müdahale
dönemleri bitecek. Halkın seçtiği bir yürütmenin başı olarak Cumhurbaşkanı 5
yıl süreyle yönetecek; başaramazsa çekip gidecek. Hoş seda olacak.” (KENAN ONARAN)
YORUMLAR