Daima partisinin ve davasının arkasında!

Ülkü ocaklarında yetişip, ülkücü prensiplerinden taviz vermeyen MHP Kahramanmaraş eski İl Başkanlarından siyasetçi-işadamı Salman Özdoğan’la, siyaseti, MHP’yi, ülke gündemini, parti içerisindeki küskünleri ve kurgulu bir proje olarak nitelendirdiği İyi Partiyi konuştuk.


Daima partisinin ve davasının arkasında!

Sert görüntüsünün altında, kocaman bir yüreği olan ve yıllardır yoğrulduğu ülkü ocaklarının prensiplerinden ve parti davasından taviz vermeden yaşamını idame ettiren Siyasetçi İşadamı Salman Özdoğan Kahramanmaraş’ta Bugün Gazetesinin sorularını cevapladı.

Milliyetçi Hareket Partisinde il başkanlığı, merkez ilçe başkanlığı yapan ve aktif siyasette olmamasına rağmen partisinin ve davasının arkasına duran Siyasetçi İşadamı Salman Özdoğan ile dev bir röportaj gerçekleştirdik.

 

İşte o dev röportajın ayrıntıları

 

Öncelikle Siyasetçi İşadamı Salman ÖZDOĞAN ne yapıyor?

Çeşitli İş Kollarında hizmet veren Firmamız var, arkadaşlarımızla beraber Şirketimizin faaliyetlerini yürütüyoruz…

Siyasete ve Hayata dair düşüncelerimizi, kendi sosyal medya sayfamızda zaman zaman takipçilerimizle paylaşıyoruz. Bu çerçevede toplumun tüm kesimleri ile düşüncelerimizi paylaşma imkânı sağladığınız için size ayrıca teşekkür ediyorum…

 

Siyasetten devam edelim, MHP’de İl başkanlığı yaptınız, bugün MHP kalbinizin ve siyasi anlayışınızın neresinde?

Çocukluk dönemlerinden itibaren Ülkü Ocaklarının rahleyi tedrisatından geçtikten sonra, Siyasi hayatıma MHP’nin çeşitli kademelerinde görev alarak başladım. Kahramanmaraş MHP Merkez İlçe ve İl Başkanlığı görevlerinde bulundum. 2007 Yılında Milletvekili Adayı, 2014 Yılında Dönemin Teşkilatlarının talebi ve tavsiyesi üzerine, Sayın Genel Başkanımızın olurları ile Pazarcık İlçesinde Partimizin Belediye Başkan Adayı olarak görevlendirildim.

Her ne kadar parti içerisindeki siyasi şartlardan dolayı aktif siyasetten uzak kalsam da, Ülkü Ocakları kişiliğimizin,  MHP de siyasi hayatımızın şekillenmesinde önemli bir yere sahiptir.

 

MHP de bir küskünler gurubu var, bu küskünler gurubu başka partilere gitmeden nasıl geri kazdırılmalıdır?

MHP diğer Partilerden farklı, zor bir siyasi partidir. İsmi ile müsemma hem milliyetçi hem de hareketli pir partidir. Tüm bunlara her yıl Ülkü Ocaklarından, üniversitelerden yetişen binlerce gencimizde eklersek, kendi iç dinamikleri daha da yükselerek çok daha hareketli bir hal almaktadır…

Hal böyle olunca teşkilatların yapılanması ve idare edilmesi çok daha önem arz etmektedir. Teşkilatlarda oluşan zafiyetler, Genel Merkezimizle senkronize olamamaları ve bu durumun doğal olarak tabana yansıması, çeşitli dalgalanmalara ve çalkantılara yol açmaktadır. Bu durum, zamanın ruhuna uygun olarak Rahmetli Türkeş bey döneminde de böyle idi, bugünde böyle…

Sorunun çözümü, Teşkilat ve Siyasi işlerin revize edilerek, zamanın ruhuna uygun olarak tekrar dizayn edilmesi gerekir diye düşünüyorum. Hattı zatinde, Sayın Genel Başkanımızın geçtiğimiz günler de bu yönde çalışmalar yapara, görevlendirmeler yaptığını duyuyoruz…

MHP Kuruluşundan bu yana kadar şer güçler tarafından çeşitli defalar saldırılara uğramasına rağmen iç dinamikleri güçlü ve Türk siyasetinin olmazsa olmazı olan bir partidir. Defalarca test edilmesine rağmen, bu testlerden başarıyla geçmiş hayatını idame ettirmektedir. Ve Allahın izni ile Türkiye Cumhuriyeti var olduğu sürece siyasi hayatını devam ettirecektir… 

 

Üç kere tekrar edilen seçimin ardından şu an İl Başkanlığında Ertuğrul Doğan oturuyor. MHP de İl Başkanlığı yapan biri olarak bu sonucu bekliyor muydunuz?

Bu durum, Size az önce MHP’deki sorunlar ve çözümler üzerine izahatını verdiğim konularla ilintili ve bariz bir örneğidir. Kahramanmaraş yaşanan süreç itibarıyla MHP Teşkilatlarının hazin ve pespaye halinin yalın tezahürüdür.

Her ne kadar yaşanılan bu süreçten kendimizi uzak tutsakta veya uzak kalmak zorunda bırakılsak da Kahramanmaraş gibi MHP’nin güçlü ve tabanının etkili olduğu bir şehirde bu durum sürdürülebilir bir durum değildir. Parti içi meseleler olduğu için bu konu hakkında çokta fazla konuşmak istememekle beraber, tüm gündemi Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve Milleti olan Sayın Genel Başkanımızın, MHP’nin önemli bir unsuru olan teşkilatlarımızı tekrar gözden geçirerek, Aksayan yönlerini düzenleyeceğini düşünüyorum.

 

Dönelim İYİ partiye sizce iyi parti Türk Siyasetine bir ivme kazandıracak mıdır ? İYİ Partinin yönetim kadrosu eski Partililerden, oraya gidenlere mesajınız nedir?

İyi Parti, Merkez sağı temsilen on beş on altı yıldır iktidarda olan bu süre içerisinde tahribata uğrayan, neticesinde ciddi bir şekilde AKP’ye alternatif, Merkez sağa yönelik bir oluşum olarak, Türkiye’nin ihtiyaçları üzerinden politikalar ve kadrolar ortaya koyabilseydi, Milletimize belki bir umut ve moral olabilirdi…

Ancak, birbirlerinden farklı beklenti ve ama içerisinde olan, Devlet Bahçeli ve Recep Tayyip Erdoğan karşıtlığı üzerinden siyaset güden tüm gayesinin Türk Milletinin direnç noktasını temsil eden MHP’yi bitirmek olan, Türkiye’nin sorunlarının çözümünden uzak, fikir ve söylem birliği olmayan,  farklı siyasi düşünceye sahip gurupların oluşturduğu 2019 seçimlerine kurgulu bir proje olduğunu düşünüyor, bilinmezlerin bir araya geldiği Heterojen bir yapı olarak değerlendiriyorum.

 

Peki, Başkanım farklı beklenti ve guruplar derken, bunu biraz açabilir miyiz?

Bu unsurları kategorize edebiliriz. MHP içerisinde çeşitli makamlara aday olmuş arkadaşları (Samimiyetle hizmet etmek amaçlı da olabilir), özellikle 2014-2015 Seçimlerinde yoğun bir şekilde (!) Partimize ilgi gösteren FETÖ şüphelilerini, açıktan olmasa da AKP içerisinde ki Recep Tayyip Erdoğan karşıtlarını, hatta kurucular listesine göz attığımızda geçmişte farklı siyasi partilerde bakanlık yapmış olanların etkisini dahi çok rahat gözlemleyebiliriz.

Zaman içerisinde siyasette taşlar yerine oturacaktır. Hiçbir şekilde beklenti içerisinde olmayan, sahipsiz ve ilgisiz bırakılan arkadaşlarımızın tekrar partimize döneceklerine olan inancım tamdır.   

 

Sonuçta Toplum Liderliği yaptınız, Ülkenin şu anki bulunduğu durum ve muhalefeti nasıl değerlendiriyorsunuz?

Ülkemiz şu anda açık saldırılar ve her an yeni gelecek saldırıların tehdidi altındadır. Geçmişte yapılan yanlış politikalar, FETÖ’ye devletin teslimi, çözüm sürecinin kötü yönetilmesi, Dış politikada ki yanlışlıklar Ülkemizi zaafa uğratmış ve bu süreçte ülkemiz maalesef açığa düşmüştür.

Hattı zatında Sayın Devlet Bahçeli Bey’in bu saldırılara ve olabileceklere karşı Türkiye Cumhuriyetinin bekası ve Milletinin geleceği adına Başkanlık sistemini önermiş ve bunun yollarını açmıştır ki, Ne kadar doğru yaptığını AB ve ABD’nin Ülkemize karşı hasım hane tavırlarından şimdi çok daha iyi anlıyoruz. Biz deki muhalefetin durumu, Üstat Necip Fazılın dediği gibi “ Bizdeki Muhalefet iktidarı düşürmek için, vatanı düşürmeye razılar “ sözünü hatırlatır. Hırsımız maalesef aklımızın ve mantığımızın önüne geçmiş durumda. Ülkemizin bu cendereden

AKP-MHP ittifakı,  Milletimizin feraseti ile çıkacağına inanıyorum. 

 

Birçok karede Sayın Sedat Peker ile yan yana görüntüleriniz var bu dostluğunuzun temeli nereye dayanıyor?

Sedat Peker beyle tanışıklığımız onun gençlik yıllarına dayanır. Yanılmıyorsam 1993 Yıllarında ortak dostlarımız vasıtası ile bir tatil beldemizde aynı otel de konaklamış ve o belde sakinlerinin kendisine teşekkür amaçlı vermiş olduğu yemekte bulunmuş, Sebebini öğrenince de çok etkilenmiştim bu tarihten itibaren Dostluğumuz saygı ve sevgi çerçevesi içerisinde yirmi beş yirmi altı yıldır devam etmektedir.