Hedef yılda 50 organ nakli

Hedef yılda 50 organ nakli

KSÜ Tıp Fakültesi hastanesi organ naklinde istediği başarıyı yakalamaya başladı. Gaziantep’ten memleketi Kahramanmaraş’a gelen Prof. Dr. Fatih Yüzbaşıoğlu nakillere başladı. 1,5 ayda 5 nakil yapan Prof. Dr. Yüzbaşıoğlu hedefinin yılda en az 50 nakil olduğunu belirtti. Ayrıca hastalara çağrıda bulunarak üniversitedeki organ nakli bekleme merkezine kayıt yaptırmalarını istedi.

08 Nisan 2018 - 16:18

Türkiye’nin organ naklinde en başarılı cerrahlarından biri olan Prof. Dr. Fatih Yüzbaşıoğlu memleketi Kahramanmaraş’a gelerek Tıp Fakültesinde göreve başladı. Göreve hızlı başlayan Yüzbaşıoğlu 1,5 ay içerisinde 5 hastaya nakil yaparak sağlığına kavuşturdu.

Yaptıkları nakillerin 4’ünün kadavradan yapıldığını Gaziantep’ten gelen bir hastasının ise canlı donörden alınarak nakil yapıldığını dile getiren KSÜ Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Fatih Yüzbaşıoğlu Kahramanmaraş’ta Bugün Gazetesine konuştu.

 

5 NAKİL YAPTIK , BEKLEYEN İKİ NAKİL DAHA VAR

Şuan fakülte hastanesinin nakil yapmak için bütün olanaklarının olduğunu belirten Yüzbaşıoğlu; “5 nakilden sonra şu an bekleyen iki tane canlı nakil daha var. Hedefimiz yıllık 50’ye ulaşmak. Normalde Türkiye’de ilk beşe girecek nakil merkezinin yıllık elli tane yapması gerekiyor. Sanko Hastanesindeyken elli- altmış arası yapıyorduk. İlk sene belki elli rakamına ulaşamayabiliriz. Ama otuzlu rakamlara mutlaka ulaşırız diye tahmin ediyorum. İşte bunda bizim sivil toplum örgütleriyle olan ilişkimiz, diyaliz merkezleriyle olan bağlantılarımız, onlarla olan diyaloglarımız bu sayıları arttırır.” Dedi.

 

BEKLEME LİSTESİNE KAYIT OLMAK ÇOK ÖNEMLİ

Bekleme listesine hakta ne kadar  çok kayıt olursa o kadar bölgedeki kadavralardan çıkan böbreklerin Kahramanmaraş’taki diyaliz hastalarına nakil yapılabileceğine dikkat çeken Prof. Dr. Fatih Yüzbaşıoğlu; “

Ben Sanko Hastanesinde görev yaparkene Kahramanmaraşlı hastalar orada çok fazla kayıtlıydı ve orada hemşerilerimize çok nakil yaptık. Şimdi ise kendi memleketlimizde yapmayı istiyoruz. Bunun için hastalarımız mutlaka bekleme listesine kayıt olmalı. Ne kadar çok hastayı kurtarabilirsek bizim için bir gurur kaynağı oluyor.  Bu yıl için otuz tane nâkile ulaşmamız zor değil ama elliyi belki biraz zorlayabiliriz. Dediğimiz gibi destekler devam ederse şu an başarı olarak da iyi sıkıntılı bir durum yok.

 

DONANIM OLARAK FAKÜLTEMİZ İY İDURUMDA

Üniversite olarak bina ve fiziki şartlar iyi diğer eksiklerde ufak tefek ilaç vs olan eksiklerde gideriliyor. Yönetim yardımcı oluyor.  Ufak tefek sorunlar halledilirse liste artarsa dışarıya kayıt olacak hastalar buraya kayıt olursa o zaman ne kadar çok kayıt olursa böbrek gelme ihtimali artıyor.” Dedi.

Kahramanmaraş’ta bine yakın böbrek hastası olduğunu bunan sadece yüzde 20’sinin bekleme listesine kayıtlı olmasına şaşırdığını dile getiren Yüzbaşıoğlu; “Sekiz yüz hasta nerede? Sekiz yüz hastanın hadi iki yüzü de Antep ‘e, Adana’ya Ankara’ya, İstanbul’a kayıtlı olsun bu geri kalan altı yüz hasta nerede? Şimdi bu altı yüz hastanın mutlaka kayıtlı olması ve bunların bilinçlendirilmesi lazım.

Türkiye’de böbrek yetmezliği olan 50 bin hasta var, bekleme süresine kayıtlı sayı ise 20 bin civarında. Bizdeki orana bakarsanız Türkiye genelinden çok çok düşük. Mutlaka hastaları bilinçlendirmek ve organ bekleme listesine kayıt yaptırmak gerekiyor.” Şeklinde konuştu.

 

BURADAN ÇIKAN BÖBREK BURADA KALIR         

Organ nakline kayıt olan hastalara anında da böbrek çıkabildiğine dikkat çeken Yüzbaşıoğlu, Kahramanmaraş’ta kadavradan çıkan ilk böbreğin taliplisi Kahramanmaraş olduğunu, onun için kayıt listesini artırmaya çalıştıklarını dile getirdi. Ayrıca Yüzbaşıoğlu Adana, Adıyaman, Hatay, Kayseri, Mersin ve Osmaniye gibi illerde kadavradan çıkan böbreklerinde Kahramanmaraş’a gelebileceğini ifade etti.

 

HASTA KAYIT OLDUKTAN İKİ GÜN SONRA NAKİL OLDU

Kahramanmaraş’ta bir hastaya kayıt olduktan iki gün sonra bir kadavradan nakil yapıldığını da hatırlatan Yüzbaşıoğlu; “bir hastamız iki gün önce kayıt olmuş. Bize de yoğun bakımdan bir hastanın beyin ölümünün gerçekleştiğini bildirdiler. Ve hasta sahipleri bağış yaptı. Onu da biz aktive ettik. O hastamıza naklini gerçekleştirdik. Hem listemize çok kayıtlı hasta olup hem de beyin ölümü gerçekleştiren hastalarımızın organlarını bağışlarsak ben naklimizin en az yüzde 10’unu böyle karşılayacağımıza inanıyorum.” dedi.

 

DİYALİZ HASTALARI ARTIK BİLİNÇLİ

Diyaliz hastasının nakil olmadan kurtulma şansının olmadığını da hatırlatan KSÜ Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Bölümü Başkanı Prof. Dr. Fatih Yüzbaşıoğlu, diyaliz hastalarının artık daha bilinçli olduğunu söyledi. Yüzbaşıoğlu şöyle konuştu; “Eskisi gibi değil insanlar bilinçlendikçe bu haberleri okudukça iyi sonuçları gördükçe onlarda bilgilendikçe mecburen o değişime diyaliz merkezleri de ayak uydurmak zorunda kalıyor. Yani bir hasta gidip oraya ben nereye kayıtlıyım? diye sorduğunda cevap verebilmeli. Hastalar bunu derse ben bir yere kayıtlı mıyım? Beni kayıt ettirecek misiniz? Ben bekleme listesine girsem organ çıkar mı? Her şeyi birinden beklemek doğru değil.

 

Dünya literatürüne baktığınızda kadavra mı daha çok yoksa canlı mı?

 Amerika’da Avrupa’da bu oran kadavra fazla. Ama ülkemizde kadavra bağışı yeterli olmadığı için canlı sayısı fazla. Ülkemizde canlının fazla olmasının sebebi; akrabalık ilişkilerinin çok iyi olması. Yani nasıl bizde şehitlik mertebesi manevi bir durumsa bu da öyle. Yani bir kişi yakının rahatsızlığını gidermek için bir şey varsa canını bile veriyor.  Bizim bu ilişkilerimizi Avrupalılardan Amerikalılardan ayıran şey manevi birliktelik ve akrabalık ilişkilerinin güçlü olmasıdır. Sağlıklı bir insan böbreğini verebilir, bu durum böbreğini verenin sağlığını etkilemez.  Bir zararı yok ömrünü tamamlayabiliyor sanki iki böbrekliymiş gibi. İki böbrekli bir insanda bile hastalık başlarsa  ikisi aynanda zarar görüyor, yani ilk önce birisini motor kapatıp ikinci motor çalıştırma gibi bir durum yok motor durunca ikisi birden duruyor. Dolayısıyla ha tek ha çift. Biri yetiyor.

 

BÖBREKLERİNİZİ RAHATLIKLA VEREBİLİRSİNİZ

Böbrek hastalığıyla ilgili böbreğinizi rahatça verebilirsiniz onda bir sıkıntı yok. Hatta şöyle adam tek böbrekli dünyaya geliyor o adam da sorunsuz yaşıyor. Zaten bu çalışma yapılmış. Yani böbreğini verenler 40-50 sene takip edilmiş. Ömrü boyunca takip edilmiş. Sorun yaşamadığına kanaat getirdikten sonra bu işin devamı gelmiş. Yani bizim dediğimiz bir şey değil bu zaten bunu Avrupalı Amerikalı bilimsel olarak kanıtlamış. Kanıtlandıktan sonra zaten canlı yapılabilir demişler

Ayrıca organ naklinin de artması lazım.insanların toprak olacak organlarının bağışlanması lazım. Yani toprağa gömeceğini onu gömmeden önce bir hayır işlemesi lazım. Son hayrını bu şekilde yapması lazım. Sevap kazanması lazım.

 

BEKLEME LİSTESİ HASTALAR İÇİN BÜYÜK BİR LÜTUF

Bekleme listesine kayıt olmak insanların kendisi için büyük bir lütuf. Yani sizin devlet eliyle, sağlık bakanlığının kanalıyla bir böbrek bulunuyor ve sizden hiçbir karşılık beklenmiyor. Ne ameliyatınız için, ne bu gelecek böbrek için bir bedel isteniyor. Böyle bir şans varken diyalize girmek intihar etmekten farklı bir şey değil. Diyaliz iyi bir tedavi seçeneği yani karaciğer hastasıyla böbrek hastasını karşılaştırdığınız zaman böbrek hastası bir adım öne çıkıyor. Çünkü diyaliz şansı var. Karaciğer hastası öyle değil. Karaciğer rezervi bittiği zaman ölüyorsunuz. Benim 18-20 senelik hastalarım var. 20 senelik hasta olabilir ama ortalama ömür ne? 11 sene. Yani diyalize başladınız ortalama 11. senede sizin ölme ihtimaliniz çok yüksek. Bu süre aşağıda olabilir yukarı da olabilir. Yani şimdi nakil olup eğer bu yaşama şansınızı işte damarlarınızın etkilenmesini birçok şeyi engelleyebiliyorsanız niye nakil olasınız? Listeye kayıt olup da hiç beklemediğiniz bir anda bir böbrek çıkması büyük bir şans olur ve bunu değerlendirmek lazım.

 

İL DIŞINDAN DA HASTALARI GELİYOR

Ben Antep'teyken Adıyaman, Urfa, Mersin, Adana dâhil hastalar geliyordu bize. Yani daha çok canlı nakil için geliyorlardı. Listeye kayıt olan hastalar da vardı. Listeye kayıt olma işi insanların doktorla olan ilişkisi de önemli. O ilişkiler iyi olduğu için bu hastalar geliyordu. Ama ilk önce bizim kendi ilimizi halletmemiz gerekiyor.  Yani senin kendi ayağının dibinde böyle bir imkânın var sen bunu kullanmıyorsun. Ankara, İstanbul'a gitmek için uğraşıyorsun kendi kendini zora sokuyorsun, başka bir şey değil.” HABER: ZEKİ DEMİR

YORUMLAR

  • 0 Yorum
Henüz Yorum Eklenmemiştir.İlk yorum yapan siz olun..
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR x