Aladan’da Bir Devletlü Dulkadiroğlu Alâüddevle Bozkurt Bey


Fatih Sultan Mehmet Han’ın dünürü, Sultan İkinci Beyazıt Han’ın kayın pederi, Yavuz Sultan Selim Han’ın dedesi; Dulkadiroğullarının son hükümdarı Alâüddevle Bozkurt bey; Aladan’daki mütevazi türbesinde, kendine yakışır bir türbe özlemi içinde yatmakta.  

 

OĞUZLARIN BOZOK KOLUNUN, BAYAT BOYUNDAN

Dulkadirli hanedanlığı, Oğuzların Bozok kolunun Bayat boyundan gelir. Şecaat ve cesaretleri ile tanınılır. Elbistan merkez olmak üzere; Maraş, Elazığ, Kayseri, Kırşehir, Yozgat, Antep, Diyarbakır, Malatya, Amik Ovası, Çukur Ovanın bir kısmı, Kozan, Kadirli, Tufanbeyli ve Kırşehir’e Kadar uzanan geniş bir bölgede, 185 yıl ( 1337 – 1522 ) hüküm sürdüler.
En fazla vakıf kuran beylik devleti olarak ta bilinir. Hakimiyet kurduğu bölgelere, vakfiyeleri olan bir çok camii, mescid, medrese, türbe, han, hamam, köprü, zaviye, kale gibi önemli eserler inşa ettiler.

VAKIFLAR KURARAK ÖNEMLİ ESERLER İNŞA ETTİLER
Alâüddevle Bozkurt bey zamanı (1480-1515) imar faaliyetlerinin en fazla yapıldığı dönemdir. Elbistan'da Alâüddevle Bey Camii (Cami-i atik) ve Ümmet Baba Camii, Antep'te Alâüddevle Bey Camii, Haruniye'de Haruniye Camii, Kirsehir'de birkaç cami, Maras'ta Ulu Camii tamiratı ve Bağdadiye Medresesi, Pazarören'de Zamanti kalesi medresesi ve Adıyaman’da Ulu Camii gibi eserler en önemlilerindendir.
Alâüddevle Bozkurt bey, kendi ismiyle kurduğu vakıflarla eserlerinin ayakta kalmasını sağladı. Dergâh ve zaviyelere destek verdi. 1510 tarihli vakfiyeyle; Maraş’ta Yum Baba dergâhını hayata geçirdi. Gelir getirici mülkler tahsis ederek faaliyetinin devamını sağladı. (bedestenin doğu tarafında, Kapalı çarşı külliyesinde, şimdiki Saatçılar pasajı olarak bilinen yerde) Maraş Mevlevihanesi olarak varlığını sürdüren dergâhta vakfiyeye göre her gün, iki öğün fakirlere yemek verilmekteydi. Ta ki Maraş kurtuluş mücadelesinde dergâhı Fransızlar yakıp, tahrip edinceye kadar..

ÂLİM VE ULEMAYA HÜRMET GÖSTERDİLER

Alâüddevle Bozkurt bey; âlim ve ulemaya büyük hürmet gösterdi. Gülşenî tarikatının kurucusu, Hz Pîr İbrahim Gülşenî efendiyi Diyarbakır’dan Maraş’a davet ederek iki ay kadar Maraş’ta misafir etti. Dergâh küşât ettirmek istediyse de, hazret, İlahi davete riayet ederek Mısıra gitti. Kahire’de dergâh açtı. Yavuz Sultan Selim Han’ın Mısır’ı fethinden önce orada gönülleri fethetti. Yavuz’un Mısır fethine zemin hazırladı.

 

OSMANLI SARAYINA GELİN VERDİLER

Dulkadiroğulları ile Osmanlı devleti aynı kökten. Her ikisi de Oğuzların Bozok kolundan. Aralarında kök bağı vardır.Dulkadirliler Osmanlı sarayına tam beş gelin gönderdiler. Bu sultanlar Osmanlı saraylarında cihan padişahlarına eş oldular. Cihan hükümdarları doğurdular.

Alâüddevle Bozkut beyin kızı, Ayşe Gülbahar Hatunda bu gelinlerden biridir. Osmanlı padişahı Sultan İkinci Bayezid Han’ın hanımı ve padişah Yavuz Sultan Selim Han’ın öz annesidir.
 

DEDE-TORUN SAVAŞI KADERİN CİLVESİ

Zamanın siyaseti gereği kaderin bir cilvesi olarak; Alâüddevle Bozkurt bey ile torunu Yavuz Sultan Selim Han karşı karşıya gelir. 1515 yılında Göksun civarında yapılan savaşta Dulkadirliler Osmanlı ordusuna yenilir. Doksan yaşındaki Alâüddevle Bozkurt beyin Turna dağında başı kesilerek öldürülür. Daha sonra gövdesi Maraş’a getirilerek defnedilir. Takdir-i İlâhi öyle murad olunmuştur. Alâüddevle Bozkurt bey için Hükm-i kader böyle tecelli etmiştir.

 

ALAÜDDEVLE BOZKURT BEYİN MEZARI İÇLER ACISI

Alaüddevle Bozurt beyin başsız gövdesinin medfun bulunduğu mezarı, şehrimizin Aladan tepesindedir. Bir zamanlar tamamı mezarlık olduğu Aladan tepesindeki türbeye gittiğimizde gördüklerimiz hayret vericiydi;

Tabelası okunmayan, gecekondu tipli evlerden bozma betonarme küçük bir binada. Girişte namaz bölümünün hemen geriside, nezarethane gibi küçük bir odada, şahide taşı yerine yastık konmuş. Betondan uydurma sandukalı bir mezar… Abdest alacak bir lavabosu, bir kaç seccade ve birkaç tesbih ile koca hünkarın kabri gelen ziyaretçileri karşılıyor.

 

TÜRBESİNİ BEKLEYEN BAŞSIZ HÜKÜMDAR

Buranın da Adanalı bir hayırsever tarafından yapıldığını girişteki yazıdan anlıyoruz. Allah hayrını kabul etsin. Demek ki Maraş’ta buraya sahip çıkacak kimse kalmamış gibi anlıyoruz.… Lügatimizde vefa diye de bir kelime var. Kahramanmaraş’taki tarihi yapıların çoğunun banisi koca hükümdarın türbesi böylesine iptidai olmamalıydı.

 

ALAÜDDEVLE BOZKURT BEYİN ŞANINA YAKIŞIR BİR TÜRBE, BU ŞEHRE YAKIŞIR

Gönül isterdi ki Maraşlılar buraya sahip çıksın. Bilhassa Büyükşehir belediyemiz, bilhassa ismini aldığı Dulkadiroğlu ilçe belediyemiz, Hatta her mahalleye kültür evleri yaptıran On iki Şubat belediyemiz, Hayırsever halkımız buraya da güzel bir türbe yapabilirler.

Selçuklu-Dulkadirli mimarisine münasip, Alaüdevle Bozkurt beyin şanına yakışır bir türbenin inşa edilmesi bu şehrin idarecilerinin geç kalınmış bir hizmeti olarak görüyorum.

Vefa sadece İstanbul’da bir semt adı değildir.

Selm ve sevgilerle.