16 Nisan'da yapılacak referandumla ilgili çalışma yapmak
üzere Kahramanmaraş'a gelen Kamil Okyay Sındır, partisinin Dulkadiroğlu ilçe
teşkilatını ziyaret etti. Burada basın toplantısı düzenleyen Sındır,
referandumun parti meselesi değil, memleket meselesi olduğunu belirterek; hayır
çalışmalarının engellendiğini ileri sürdü. Genel Sekreter Sındır, “Esnafımıza
soruyoruz bazen! Hayır diyecek ama korkuyor, hayır demeye! Hayır demek, bir
haktır. Hayır demek milletini, devletini, geleceğini düşünmektir. Hayır demek,
memleketin geleceği için bu devleti, bu memleketi, böyle bir maceraya
sürüklemeye, dibi ucu belli olmayan ışık görünmeyen bir karanlığın içerisinde
sürüklemeye kimsenin hakkı yoktur” dedi.
Ülke olarak daha güçlü bir demokrasiye ihtiyaç duyulduğunu
belirten CHP Genel Sekreteri ve İzmir Milletvekili Kamil Okyay Sındır, “Rejimi
değiştirip bir tek adamın iki dudağı arasına devletin geleceğini teslim
etmemeliyiz” ifadelerine yer verdi.
Halkoylamasına sunulacak olan anayasa değişikliği teklifinin
kimsenin bilgisi olmadan hazırlandığını kaydeden Sındır, şöyle konuştu: “Bir
anayasa değişikliği yapılıyor ve meclisten geçiriliyor. Meclisten geçerken bu
anayasa değişikliği teklifi kimseye sorulmamış. Herkesin ortak bir yaşam
düzenini ortaya koyacak olan anayasa metni kapalı kapılar ardında hazırlandı.
Ne meslek örgütleri ne barosu ne anayasa hukukçuları ne üniversiteleri ne
sendikaları emek örgütleri ne siyasi partiler, sivil toplum kuruluşları,
dernekler, vakıflar, spor kulüpleri aklınıza gelebilecek toplumun her
katmanından her kesiminden, iş dünyasından, esnafından çiftçisine, köylüsüne
varıncaya kadar kimsenin bilgisi yok. Ya benim şöyle bir düşüncem var, benim
böyle bir talebim var, memleketimin geleceği adına benim şu konuda önerim
olacak diyebilecek hiç kimsenin düşüncesinin dahi alınmadığı bir metin
hazırlanıyor. Ve bu metin Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne getiriliyor.
Komisyonunda bizler üzerinde her ne kadar muhalefet hakkımızı kullanmış olsak
da umursanmadan komisyondan geçiyor, meclise geliyor. Mecliste 330 üzerinde bir
oy ile halkın önüne sunuluyor. 18 maddeden oluşan bir anayasa değişikliği
teklifi, bir tek seçenekli bir referandum. Evet ve hayır seçenekler arasında
bize tercih yapma konusunda önümüze sunuluyor. Hâlbuki anayasanın 18 maddenin
içeriğine baktığınızda; devletinin yönetim biçimi yönetim şekli rejimi
değiştiriliyor. Bu sadece evet veya hayırlı karar verilecek bir şey değil.”
Tek adam rejimi ile yönetilen ülkelerde kaosun hakim
olduğunu vurgulayan Sındır, şunları söyledi: “Cumhuriyeti tek başına tanımlamak
eğer demokrasiden eğer hukuk devletinden eğer din ve vicdan özgürlüğünden düşünce
ve ifade özgürlüğünden basın özgürlüğünden, insan haklarından uzak olarak
sadece ‘cumhuriyet yaşıyor’ ifadesi ile ortaya koymak son derece yanıltıcıdır.
Çünkü çok iyi biliyoruz ki çok yakın komşularımız da adı Cumhuriyet olan
devletler var. Ama demokrasi ile hiç alakası olmayan bu ülkelere baktığınızda;
mezhep ve etnik ayrımcılık, iç savaş, kavga ve bir tek adam rejimi ile
yönetilen bu devletlerin içine düştüğü durumu da görüyoruz. O yüzden Türkiye
Cumhuriyeti Devleti demokratik, laik, sosyal, hukuk devletidir. Bu temel ilkeyi
de yapmamız ve geleceğe daha güçlü bir demokrasiyi taşımamız gerekir.”
“DEVLET MİLLETİNE
EŞİT DURMALI!”
Devletin her bir yurttaşına eşit mesafede durması
gerektiğinin altını çizen Genel Sekreter Kamil Okyay Sındır, şu açıklamalarda
bulundu: “Geçmişte Adalet ve Kalkınma Partisi'ne oy vermiş seçmenlerimiz
olabilir. Milliyetçi Hareket Partisi'ne oy vermiş seçmenlerimiz olabilir.
Cumhuriyet Halk Partisi'ne, HDP’ye veya meclise gelememiş olsa bile Saadet
Partisi'ne, Büyük Birlik Partisi’ne, Demokratik Sol Partisi’ne oy vermiş veya
herhangi bir siyasi düşüncenin arkasında olan seçimlerimiz olabilir. Gelecekte de
bunların olabilmesini arzuluyoruz. Çoğulculuk, demokrasinin çok temel bir ilkesidir.
Demokrasi; azınlıkta olan düşüncenin dahi yaşayabilmesi, yaşatılabilmesi ve o
düşüncenin bir gün iktidara gelebilme yolunun açık tutulmasıdır. Devlet milletine,
devlet olarak her bir yurtdışına eşit mesafede durmalıdır. Ne daha uzak ne daha
fazla yakın ama eşit mesafede durmalıdır. Her bir yurttaşın haklarını koruyan
ve anayasa hükümlerini uygulayan devlet ve onun kurumları bizim bildiğimiz, arzu
ettiğimiz, düşündüğümüz bir şeydir. Devlet için şu anda bütün yetkilerin bir
tek kişiye verilmesi öngörülüyor.”
HAYIR’CILARA
SALDIRILAR OLUYOR
16 Nisan sonrasında da bu ülkenin yurttaşları olarak bu
ülkede, yaşamaya devam edeceklerini ifade eden Sındır, hayırcıların şiddetle
karşılaştıklarını aktardı. İzmir Milletvekili Kamil Okyay Sındır, “Kırgınlıklar,
kutuplaşmalar, gerginlikler değil demokratik hakkımızı kullandığımız sandık
olarak görüyoruz referandumu. Bir grup çete, bundan rahatsız olan 'Evet diyorum
ama evet çıkmayacak herhalde' deyip panik içerisinde olan bazı grupların
münferit güç kullanarak fiziksel müdahalelerle saldırılar yaptığına şahit
oluyoruz. Dileğimiz bunların olmaması. Sadece saldırı değil, aynı zaman
bakıyorsunuz kimi yerde valilikler evet cephesindekilere izin verirken hayır
cephesindekilere miting izni, toplantı izni, gösteri ve yürüyüş yapma izni
vermiyorlar, 'OHAL var' diyorlar. Bunları sürekli yaşıyoruz maalesef ama
halkımız her şeyin farkında” şeklinde konuştu.
CHP Genel Sekreteri Sındır, partilerinin son günlerde Kandil
ile kıyaslandığı yönünde yöneltilen bir soruya ise şu yanıtı verdi: “Bunlara
çocuklar güler. Daha dün Habur Sınır Kapısı'ndan Kandil'den gelenlerin
coşkuyla, davul zurnayla girdiğini, sınır kapısında Türk bayrağı ve Atatürk'ün
resminin dahi konmadığını, çadır mahkemelerinde aklanarak teröristlerin ülkeye
nasıl sokulduğunu, buna kimin izin verdiğini, o mahkemeleri kimin kurduğunu,
Oslo'da protokolleri kimin imzaladığını, Sayın Cumhurbaşkanı bizzat kendi
ağzından MİT'in PKK'yla, Apo'yla, Kandil'le görüşme yaptığını ifade ettiği
hepsi kayıtlarda var. Artık kimse bunu gizleyemiyor, saklayamıyor. Dolayısıyla
kimse CHP'yi herhangi bir terör örgütüyle, ne PKK'sıyla, ne FETÖ'süyle, ne
IŞİD'iyle ilişki kuramaz, tam tersi pirüpak olan yegane parti de CHP'dir. Diğer
partileri tenzih ederim ama bu ülkeyi yönetenler 'Çözüm süreci' adı altında
hendeklerin kazıldığı zamanlarda, bombaların yerleştirildiği dönemlerde
valilere talimatla 'Dokunmayın, ellemeyin' dedi. TSK'nın müdahalesini
engelleyenleri, PKK'nın bugüne nasıl geldiğini hepimiz gayet iyi biliyoruz.
Kandil'le, İmralı'yla kimlerin görüşmeler yaptığını, Dolmabahçe'de kimlerin
oturup, Apo'nun mektuplarının kimler tarafından okunduğunu hepimiz gayet iyi
biliyoruz. Vatandaşımız da biliyor hiç endişeniz olmasın. Şu anda evet
cephesinin toplumda algı yönetmeye yönelik birinci maddesi bu hayır cephesini
terörle ilişkilendirme algısını vermektir.”
ŞENGÜL: HAYIR OYLARI
ÖNDE!
CHP Kahramanmaraş İl Başkanı Esat Şengül, dün partisinin
Dulkadiroğlu İlçe Teşkilatında yaptığı açıklamada, Hayır oylarının açık ara
önde olduğunu söyledi. Şengül, şöyle konuştu: “Şu an Hayır oyları açık ara önde.
Yani o anketlerinin çıkardığı sonuçlar tamamen bir algı yaratma, tamamen
insanları püskürtme ya da pusturma gibi bir anlayış çerçevesinde anket
yapılıyor. Düşünün ankette en fazla bin 500 ile 2 bin arasında denek kullanılarak
yapılıyor. Bunların içerisinde memuru var, polisi var. Şimdi bir polis
arkadaşımıza, bir öğretmen arkadaşımıza telefonda; referandumda oyunuzu ne
vereceksiniz diye sorsak, Evet diyemeyecek. Bir polis dinlendiğini düşünerek
referandumda hayır vereceğim der mi? Demez. İşte o anlamda anketler de çok
sağlıklı değil. Ama bilmeniz gereken partimizin yaptırdığı anketlerde Hayır
oyları açık ara önde gidiyor.” Partililere düşenin sandığa sahip çıkmak
olduğunu kaydeden Başkan Şengül, şunları kaydetti: “Şu an ilçelerimizin
tamamında sandık güvenliği eğitimleri yapılıyor. Yani sandıkla ilgili de daha
önce olumsuz şeyler oldu mu? Oldu. Bunları ortadan kaldırmak için hepimizin
yapması gereken oy vereceğiz. Ama oradan ayrılmayacağız. Sandık görevlimiz ola
ki saat 18.30’da kurulacak sandık kuruluna yetişmemiş ise oradan bir partili olarak
yanınızda bir müşahit kartı bulundurarak siz görev alacaksınız. Hepimiz görev alacağız.
Biz, bu anlayış çerçevesinde sandık güvenliğini sağlama alırsak; o sandık
başkanlarının birleştirme tutanaklarını sıkı takip edersek, ıslak imzalı
tutanakları seçim bitiminde ilçe başkanlarımıza ulaştırırsak hiçbir sorun
sıkıntı yok. Açık ara Hayır ayı önde; ama önde diye yatacak mıyız? Aksine daha
çok çalışacağız.” (HABER-FOTO: KENAN
ONARAN)
YORUMLAR