"Türkiye maskeleri düşürüyor"

"Türkiye maskeleri düşürüyor"

Genel Başkan Yardımcısı Mahir Ünal, NTV'de gündeme ilişkin soruları yanıtladı, değerlendirmelerde bulundu.

20 Ekim 2019 - 00:03

Barış Pınarı Harekatı'nda gelinen son duruma yönelik Ünal, "Bizim hem El Bab'da hem Cerablus'ta hem Afrin'de şimdi de Rasulayn ve Telabyad'da tek bir sivilin burnu kanamadan, tek bir bina zarar görmeden bu işin yapılabilirliğini dünya gördü. YPG/PYD yapılanmasının PKK'nın bir uzantısı olarak nasıl paralı askerler olduklarını, nasıl taşeronlar olduklarını ve Amerika kimlerle birlikte bölgede aslında ne yapmaya çalıştığını çok net bir şekilde gördü." diye konuştu.

Barış Pınarı Harekatı'na yabancı ülke liderleri tarafından verilen tepkilere ilişkin Ünal, "Türkiye maskeleri düşürüyor. Türkiye, adeta birilerinin pozisyonlarını ve ikiyüzlülüklerini önüne koyuyor." ifadesini kullandı.

"Bu ülkelerden Türkiye'ye dönük olumlu bir mesaj bekleyemezsiniz"

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, 1970'lerin dünyasından, o günün ezberleriyle bugünün dış politikasını okumaya çalıştığını belirten Ünal, "Türkiye ile ilgili Almanya'nın, Fransa'nın, Hollanda'nın, ABD'nin yaptığı açıklamalara baktığınızda bunun arkasındaki dinamikler son derece açık. Zaten bu ülkelerden Türkiye'ye dönük olumlu bir mesaj bekleyemezsiniz. Çünkü Türkiye'yi dün terörle haklı mücadelesinde, bu ülkeler yalnız bırakmadı mı? NATO üyesi olduğu halde Türkiye'yi 15 Temmuz gibi bir cehennemin arefesinde hangi ülkeler aradıysa bugün o ülkeler Türkiye'nin yanında..." değerlendirmesinde bulundu.

Bu durumun, Barış Pınarı Harekatı'yla ilgisinin olmadığını dile getiren Ünal, bu ülkelerin zaten Türkiye'nin yanında olmadığının altını çizdi.

Ünal, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun partisinin grup toplantısında, Barış Pınarı Harekatı'na yönelik eleştirilerine ilişkin, "Recep Tayyip Erdoğan meşru devlet başkanı olarak gücünü anayasadan almaktadır. Gücünü anayasadan alan meşru devlet başkanının kendi ülkesinin iç güvenliğini, sınır güvenliğini sağlaması, bölgedeki terörist unsurların Türkiye'ye karşı oluşturduğu tehditleri bertaraf etmesi gibi bir sorumluluğu var mıdır, evet." dedi.

"Kılıçdaroğlu'nu dinlerken dehşete kapıldım"

CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, MHP Genel Başkan Yardımcısı Sadir Durmaz, İYİ Parti Sözcüsü Yavuz Ağıralioğlu'na yönelik "Biz Türkiye'yiz" etiketiyle yaptığı çağrıyı hatırlatan Ünal, kendisine sosyal medyadan cevap veren bu isimlere teşekkür etti. Ünal, sözlerini şöyle sürdürdü: "Dünyada FETÖ'cü unsurlar 7 gün 24 saat uyumadan Türkiye karşıtı propaganda yürütüyorlar. Biri uyuduğunda diğeri uyanıyor. Kullandıkları argümanlar ne? Suriye ile ilgili kullandıkları Türkiye karşıtı argümanlar belli. ABD ile ilişkilerde, AB ile ilgili kullandıkları argümanlar belli. MİT tırları operasyonları üzerinden Türkiye'yi Lahey'de yargılatma amaçları vardı. Hala bugün Kemal Kılıçdaroğlu'nun konuşmasında kullandığı... Bu argümanlarla sosyal medya üzerinden Türkiye'ye saldırıyorlar. Şimdi biz de bunlarla mücadele ediyoruz. Hangi siyasi görüşten olursak olalım. Bugün bu yayında teşekkür edecektim. Ama az önce Kemal Kılıçdaroğlu'nu dinlerken dehşete kapıldım."

"Terör örgütleriyle ilgili tek kelime söylemediniz"

Kılıçdaroğlu'nun, PYD/YPG'li teröristlerden "arkadaşlar" diye bahsettiğini belirten Ünal, "PKK/PYD, Suriye rejimi ile ilgili tek kelime söylemeyeceksin, dönüp diyeceksin ki 'Bütün bunların sorumlusu Recep Tayyip Erdoğan'. Bu insanların vicdanını yaralıyor." diye konuştu.

Türkiye'de güzel bir birlikteliğin oluştuğunu ve bu birlikteliğin pekiştirilmesi gerektiğini vurgulayan Ünal, Kılıçdaroğlu'nun, grup toplantısında nefret söylemi kullanarak, Recep Tayyip Erdoğan'a saldırdığını ve onu bütün bu bölgedeki olayların sorumlusu tuttuğunu söyledi.

Ünal, "Kemal Kılıçdaroğlu’nun konuşmalarını lütfen çıkarın koyun, yan tarafa da FETÖ terör örgütünün 165 ülkede Türkiye aleyhine yürüttüğü Recep Tayyip Erdoğan ve AK Parti aleyhine yürüttüğü kampanyanın argümanlarını alın, aynı argümanlar, bu kabul edilebilir bir şey değil. Bu insanları yaralıyor. Bu siyaset yapmak değil, bu taraftar toplamak değil. Çünkü siz insanların vicdanını hangi siyasi görüşten olursa olsun eğer yaralıyorsanız bugün Türkiye'yle bu mücadeleyi yürüten terör örgütleriyle ilgili tek kelime söylemediniz." değerlendirmesinde bulundu.

"(Sırtımızı PYD'ye, YPG'ye dayıyoruz) diyenler nerede?"

HDP eski Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın "Fırat'ın doğusuna geçeceğiz siz de mal mal bakacaksınız." sözlerini hatırlatan Ünal, "Hani 'biz sırtımızı PYD'ye, YPG'ye dayıyoruz' diyenler nerede? Hani 'PKK sizi tükürüğünde boğar' diyenler nerede?" sorularını yöneltti.

Mahir Ünal, Türkiye'nin Kürtlerle bir sorunu olmadığını vurgulayarak, Tel Abyad, Rasulayn, Kobani ve Kamışlı'dan geçmişte 300 bin Kürt'ün, Türkiye'ye geldiğini anımsattı.

"Siyasi sorumluluğu da üstlenmesi gereken kimseleriz"

Barış Pınarı Harekatı Koordinasyon Toplantısına, AK Parti genel başkan yardımcılarının katılmasına yönelik muhalefet partilerinin eleştirilerinin hatırlatılması üzerine Ünal, şu görüşleri dile getirdi: "Şimdi Savunma Bakanımız gidip bütün genel başkanları bilgilendirdi ve burada bizim orada bulunmamız, hani şimdi Kemal Kılıçdaroğlu kime saldırıyor? Kemal Kılıçdaroğlu şu anda bu harekatla ilgili kime saldırıyor? AK Parti’ye saldırıyor değil mi? Yani bu harekatı düzenleyen irade, aynı zamanda bir siyasi irade, bu harekatın riskini alan irade aynı zamanda siyasi bir irade. Kemal Kılıçdaroğlu siyasetten neden rahatsız oluyor ki? Yani orada bulunan insanlar bu ülkede bakanlık yapmış dolayısıyla, ben de Sayın Ömer Çelik de Sayın Numan Kurtulmuş da Sayın Hayati Yazıcı da onurlu bir şekilde bu ülkede bakanlık yapmış ve bu ülkede hem uluslararası birçok heyetler arası görüşmeye katılmış. Devlet adamlığı nedir, devlet sorumluluğu nedir, devlet sırrı nedir, bunları bilen, ama diğer taraftan da orada alınan siyasi riski, siyasi sorumluluğu da üstlenmesi gereken kimseleriz."

Ünal, CHP'nin, eski vesayetçi devlet aklının oluşturduğu cumhurbaşkanı profiliyle düşündüğünü söyledi.

"Savaş dediği için kimseyle ilgili işlem yapılmadı"

Sosyal medyada Barış Pınarı Harekatı'na "savaş" dedikleri için tutuklananların olduğu iddiasına ilişkin Ünal, şunları kaydetti: "Sosyal medyada benim İçişleri Bakanlığından aldığım bilgi çerçevesinde… Şimdi şöyle bir şey yapmasınlar: Şimdi bakıyorsunuz işte adam terör örgütü üyesi, terör örgütü üyeliğinden gözaltına alıp tutuklanıyor, bakıyorsunuz ki CHP, 'gazeteciyi tutukladınız' diye bağırıyor. Bakıyorsunuz adı müzisyen olan birisi uyuşturucudan tutuklanıyor, CHP bakıyorsunuz ki siz işte 'müziğe ve müzisyenlere düşmansınız' diyor. Ya da sosyal medyada anayasaya göre açık bir şekilde suç olan Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin güvenliğine, ordusuna dönük ağır hakaret, tahkir ve küfür içeren suçların karşılığı ve cezası belli, hukuk çerçevesinde bununla ilgili işlem yapılıyor, ama öbür tarafını görmüyor CHP, 'savaş' dedi. Böyle bir şey yok, yani 'savaş' dediği için bugüne kadar İçişleri Bakanlığı tarafından ya da Adalet Bakanlığı ya da mahkemeler tarafından kimseyle ilgili işlem yapılmadı."

Kemal Kılıçdaroğlu'nun bir siyasetçi olmadığını savunan Ünal, "Kemal Kılıçdaroğlu bir siyasetçi olsa siyasi bir akılla hareket eder. Siyasi bir akıl bugün Kemal Kılıçdaroğlu'nun yaptığı şeylerin hiçbirisini kabul etmez, çünkü bugün ortaya çıkan milli birlik, beraberlik, o toplumsal uzlaşma bir siyasetçinin özlediği bir şeydir. Siyasetçi bu dalganın üstüne çıkar ve milletiyle beraber bunu pekiştirir. Ama Kemal Kılıçdaroğlu'nun bunu pekiştirmek gibi bir derdi yok, tam tersine oluşan bu birlik duygusunu, oluşan bu beraberlik duygusunu bugün topa tuttu resmen. O yüzden bunu bir siyasi akılla yaptığını zannetmiyorum Kemal Kılıçdaroğlu'nun." yorumunu yaptı.

"Birileri, bir olumsuzluk olmasını bekliyorlar"

Ünal, 165 ülkedeki FETÖ üyelerinin yürüttüğü bir kampanyaya işaret ederek, şöyle konuştu:

"Çünkü bunlar bulundukları ülkelerde gidip işte parlamenterlerle ve etkili karar vericilerle görüşüp onları manipüle edebiliyorlar. Biz de buna karşılık ne yapıyoruz? Türkiye Büyük Millet Meclisi bu konuda bir çalışma yaptı, yani Uluslararası Dostluk Grup Başkanlıkları, Parlamentolar Arası Dostluk Grup Başkanlıkları kendi muhataplarıyla Türkiye'nin haklı gerekçelerini paylaşıyor. Aynı şekilde Dış İlişkiler Komisyonu, Sayın Volkan Bozkır bu konuda çok ciddi bir çalışma yürütüyor. Birileri de şu anda adeta harekatla ilgili, bu çok acı, ama bunu söyleyeceğim, bir olumsuzluk olmasını bekliyorlar. Yani harekatla ilgili bir olumsuzluk olsun da bugün Kemal Kılıçdaroğlu'nun yaptığı gibi topyekun bir saldırıya geçecek bir gerekçe bulalım düşüncesiyle. Ama hamdolsun şu anda toplum, askeri bürokrasi, Savunma Bakanlığı, bütün bunlar son derece yüksek koordinasyon içerisinde çalışıyorlar. Milli İstihbarat Teşkilatı aynı şekilde Savunma Bakanlığıyla beraber sahayı anlık izliyor."

Türkiye'nin, bugün başka ülkelerden anlık istihbarat almaya ihtiyaç duymadığını vurgulayan Ünal, "Bugünkü Türkiye, askerinin girişini, havan ateşlerini, hava harekatını, sahadaki bütün hareketliliği anlık izleyebilen ve anlık strateji ve taktik üretebilen bir ülke. O yüzden birileri Türkiye'yi eski Türkiye'yle karıştırmasın." ifadesini kullandı.

YORUMLAR

  • 0 Yorum
Henüz Yorum Eklenmemiştir.İlk yorum yapan siz olun..
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR x