7 yıllık hukuk mücadelesinde bir mesafe katedilemedi
BBP Kahramanmaraş İl Başkanı Hasan Kızıldağ, Keş dağında BBP Merhum Lideri Muhsin Yazıcıoğlu ve arkadaşlarının ölümünün üzerinden 7 geçmesine rağmen verilen hukuk mücadelesinde her şey apaçık ortadayken hala açıklığa kavuşturulmamasını anlamadığını söyledi. Kızıldağ bir kez daha çağrı da bulunarak; 'davayı çözmede eğer samimi iseniz karartılan 4 dakikalık radar kayıtlarını açıklayın' dedi.
Büyük Birlik Partisi Kahramanmaraş İl Başkanı Hasan Kızıldağ, Bursa’dan yaya olarak yola çıkan Mahmut Kemal Dilbirliği’nin 25 gün sonra Keş Dağına ulaştığını söyledi. Dilbirliği’nin yaya olarak Keş Dağına gelmesini bir rantı, bir ganimeti paylaşmak olarak değil, Yazıcıoğlu’na sevgisi ve Yazıcıoğlu’nun kazasıyla ilgili adaletin bir an önce tecelli etmesi için geldiğini belirtti
BU SUİKAST TÜRK MİLLETİNE YAPILDI
7 yıldır devam eden hukuk mücadelesinde her şeyin apaçık olmasına rağmen bir mesafe kat edilemediğini de yenileyen Kızıldağ; “7 yıl geçmesine rağmen henüz açıklığa kavuşmamış olan bu alçak hadiseyle ilgili,camiamız ve milletimiz tarafından vefa ve samimiyet testine tabii tutulan fakat bu testten dolayı sınıfta kalan, devlet ve siyasi iradeye 25 Mart 2009’dan beri her platformda söylediğimbir hatırlatmada bulunmak istiyorum:KeşDağlarında karlar altında kalan ve hala orada bekleyen Muhsin Yazıcıoğlu ve arkadaşları değil,devlet ve siyasi iradenin itibarıdır.Dolayısıyla sizleri 7 yıldır KeşDağında unuttuğunuz itibarlarınızı kurtarmaya davet ediyorum.Özellikle de sıkıştıkları zamanlarda ve seçim süreçlerinde Muhsin Yazıcıoğlu’nun itibarını vekredisini arkalarına almak kastıyla ‘’Muhsin bey kardeşim’’ ve ‘’Muhsin Yazıcıoğlu’nun davasını açıklığa kavuşturmak bizim namus meselemizdir ‘’diyenlerin daha duyarlı olmaları gerekmektedir.Aksi halde ‘’birşeylerin ortaya çıkmasıyla ilgili ya korkuyorsunuz yada bu meseleye ortaksınız’’ düşüncesi aklımızdan çıkmayacaktır.Çünkü bildiklerimiz gördüklerimiz ve dosyadaki bilgi ve belgelere göre bu mesele bizlerin ve tüm herkesin zihninde üstü bir el tarafından örtülmeye çalışılan apaçık bir suikasttır. Ve bu suikast fiilen Muhsin Yazıcıoğlu ve arkadaşlarına karşı yapılmış gözükse de esasında Büyük Türk milletine yapılmış bir suikast olduğunu belirtmek isterim.” Diye konuştu.
ADANMIŞLIK DUYGUSUYLA HAREKET EDİYORDU
Hatırlanacağı üzere Yazıcıoğlu’nun devlet ve millet iradesinin zorda kaldığı dönemlerde meydanlarda Yazıcıoğlu ve arkadaşlarının çıktığını da hatırlatan BBP Kahramanmaraş İl Başkanı Hasan Kızıldağ konuşmasını şöyle sürdürdü; “Hatırlayanlar çok iyi bilir, devlet ve millet iradesinin zorda kaldığı,Sincan’ın göbeğinde tankların paletlerinin gıcırdadığı 28 Şubat döneminde, meselenin doğrudan muhatapları korkudan sesini çıkaramayıp,tabiri caizse saklanacak delik ararlarken, er meydanında sadece Muhsin Yazıcıoğlu ve arkadaşları vardı! O dönem mecliste bulunan Büyük Birlik Partisi’nin 7 milletvekilinin kimine bakanlık, Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu’na başbakan yardımcılığı gibi çeşitli imkânların altın tepside önlerine sürülmesine rağmen, delikanlı duruşlarını bozmadan, menfaati ellerinin tersiyle itip, adanmışlık duygusu içerisinde hareket ederek,yalnızca millet iradesinden yana tavır alan Muhsin YAZICIOĞLU ve arkadaşları olmuştur.Adeta top mermisi niteliğindeki ‘’Namlusunu milletine çevirmiş tanka asla selam durmam” ve ‘’Türkiye İran olmaz, Türkiye Cezayir olmaz,Türkiye’nin Suriye yapılmasına da biz müsaade etmeyeceğiz” sözleriyle milletimizin yüreğine su serpen ve milletimizi cesaretlendiren bu açıklama Muhsin Yazıcıoğlu tarafından yapılmıştır.YineGenelkurmay Başkanlığı tarafından dönemin iktidarına karşı Allah resulü peygamber efendimizin kutlu doğum günüyle ilgili ilahi ve kuran okuyan küçücük çocuklar irtica sebebi gösterilerek bir gece yarısı verilen(27 Nisan 2007)e-muhtırası karşısında iktidarın korkudan sesi çıkmazken,orduya görev ve sorumluluk alanını hatırlatarak en sert açıklamayı Muhsin Yazıcıoğlu yapmıştır.
TÜRK MİLLETİNİN TEMSİLCİSİ VE MİLLİ REFLEKSİYDİ
Dolayısıyla MuhsinYazıcıoğlu Türk milletinin temsilcisi ve milli refleksiydi.Mesele buna rağmen açıklığa kavuşturulmak istenmiyorsa,bir kere daha tekrarlamak istiyorum;ya korkaksınız yada ortaksınız.Yok, eğer siz samimiyseniz, bizde yanılıyorsak, o halde bizesadece olay esnasındakikarartılan 4 dakikalık radar kaydını açıklayın.Eğer samimiyseniz; helikopterdeki en önemli parçaları kim kimin talimatıyla söktü onu açıklayın.Eğer samimiyseniz; Muhsin Yazıcıoğlu bulundu kurtuldu hastanemize geliyor bilgisini kim yaydı ve şimdi ödüllendirilerek hangi göreve getirildi bunu açıklayın.Eğer samimiyseniz;dosyaya takipsizlik kararı veren savcıyı nasıl başsavcı,dosyanın aydınlığa kavuşması için uğraş veren başsavcıyı da neden nasıl düz savcı yaptınız bunu açıklayın.Tüm bunları açıkladığınız anda mesele açıklığa kavuşmuş olacak.Bundan dolayı da geçte olsa camiamızın takdir ve sempatisini kazanmış olursunuz.Fakat açıklığa kavuşturulmadığı süre boyunca milletimiz ve camiamız tarafından sorumlusunun sizler olduğu düşünülecektir.”