"CHP'li seçmen, kendi partisinin ülkeyi yönetemeyeceğini düşünüyor"

Genel Başkan Yardımcısı Mahir Ünal, bazı programlara katılmak üzere gittiği Antalya'da Muratpaşa Belediye Başkan Adayı Gökçen Özdoğan Enç ile bir restoranda gazetecilerle bir araya geldi.

Ünal, burada yaptığı konuşmada, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nün, hatırlanması gereken bir gün olduğunu, kadınların tarih içerisinde var oluş mücadelesinde kırılma anının aslında 8 Mart olduğunu söyledi.

Her toplumsal sorunda 17 yıldır milletle omuz omuza mücadele ettiklerini aktaran Ünal, 42 yılda 36 hükümetin değiştiğini, bu hükümetlerin görev süresinin ortalama 1,5 yıl olduğunu anlattı.

Böyle bir ülkede istikrarın yönetilemeyeceğini, sorunların çözülemeyeceğini anlatan Ünal, geçmişte hükümetlerin değiştiğini ancak dertlerin, sorunların değişmediğini bildirdi.

2001'de AK Parti kurulduğunda Recep Tayyip Erdoğan'ın, "Türkiye'de hiçbir şey eskisi gibi olmayacak" dediğini hatırlatan Ünal, "Gerçekten de öyle oldu. Sorun çözme kapasitesiyle AK Parti hem yerel yönetim hem merkezi hükümette sorunları çözmüştür. Yeni sorunlar tabii ki olacak. Dünya sabit, Türkiye değişken değil." diye konuştu.

"CHP'Lİ SEÇMEN, KENDİ PARTİ YÖNETİMİNDEN RAHATSIZ"

Türkiye'de sorun çözme kapasitesi olan tek siyasi hareketin, AK Parti olduğunu vurgulayan Ünal, şunları kaydetti:

"Bana CHP'nin sorun çözme kapasitesi olduğunu söyleyebilir misiniz? Kendi iç krizlerini çözemeyen, kendi sorunlarını yönetemeyen siyasi hareket Türkiye'nin sorunlarını, krizlerini çözebilir, yönetebilir mi? Yerel yönetimler açısından baktığımızda 1990'lı yıllarda çöpü, çukuru, çamuru, susuzluğu, hava kirliliğini konuşuyorduk. Bugün Türkiye'de hala konuştuğumuz yerler neresi, CHP'li belediyeler. İstanbul'un göbeğinde, Nişantaşı'nda, Mecidiyeköy'de, Şişli'de 19 aydan beri maaşları ödenmeyen, o yüzden grevlere gitmiş çöpleri toplanmayan bir Şişli varsa, Nişantaşı'nda 2019'da biz hala çöp dağlarını görüyorsak burada çok ciddi bir sorun, bu sorunu çözme kapasitesi olmayan bir siyasi irade var demektir."

Kamuoyu araştırmalarının rakamları öğrenmek için yapılmadığını ifade eden Ünal, daha çok toplumsal talepleri, ihtiyacı ve seçmen algısını anlamaya dönük kamuoyu araştırmaları olduğunu söyledi.

"CHP'li seçmene soruyorsunuz CHP'nin iktidarda olmasını ve Kemal Kılıçdaroğlu'nun Türkiye'yi yönetmesini ister misiniz? CHP'li seçmen, kendi partisinin ülkeyi yönetemeyeceğini düşünüyor. Toplumsal gerçekleri konuşuyoruz. CHP'li seçmen kendi partisinin iç çekişmelerinden, parti yönetiminden rahatsız." diyen Ünal, kendi adaylarıyla ilgili hiçbir sorunun olmadığını belirtti.

"İNTERNETTE YENİ TEHLİKE MOMO"

Son günlerde internette yeni tehlikelerin olduğuna işaret eden Ünal, "Son günlerde internette çocuklarımız için 'Momo' diye bir tehlike var, daha önce de 'Mavi balina' vardı. Çocukları şiddete ve intihara sürükleyen oyunlar. Şehirlerimizi çocuklarımıza göre dizayn etmemiz gerekiyor. Diğer canlıları kuşları, kedileri alıp bir yere kapatmamız çözüm değil. Yeni şehir çözümleri bulmamız gerekiyor." dedi.

"Türkiye'nin çözülemeyecek sorunu yok. Yeter ki şu ideolojik angajmanlardan, birtakım ön yargılardan, kırgınlıklardan çıkıp birlik ve beraberlik olalım. Birileri çıkıp şunu lütfen söylemesin, daha düne kadar Kilis'e, Gaziantep'e, Şanlıurfa'ya füze atanlara, 'onlar bize saldırmaz' demesin'. Bu gaflettir, delalettir." ifadesini kullanan Ünal, Türkiye'nin şehirlerinden, kırsalından terörü temizlediklerini söyledi.

Sınır güvenliğini sağlamak için teröristlerden sınırı temizlediklerini aktaran Ünal, "CHP'nin başındaki genel başkan kalkıp diyor ki 'PYD, YPG tehdit değildir, bize saldırmaz'. Herhalde 'Bana saldırmazlar' diye düşünüyor." diye konuştu.

"MUHALEFET ALTERNATİF OLMAKTIR"

Türkiye'nin birçok yerinde CHP'den aday gösterilen ama HDP'li olanları gördüklerini anlatan Ünal, İstanbul'da CHP'den aday gösterilen ama Kandil'de yaptığı konuşmaların ortaya çıktığı başka bir adayı da gördüklerini söyledi.

Ünal, şunları kaydetti: "Muhalefet alternatif olmaktır, düşman olmak değildir. 15 Temmuz'dan sonra CHP öyle bir dil kullandı ki kontrollü darbeden tutun da tiyatroya, Türk yargısına dönük çok ağır ifadelere kadar. CHP, bütün bunları FETÖ yargılamalarının Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) götürüldüğünde orada hukuki bir altlık oluşturulması için yaptı. Bunu sistematik ve stratejik olarak yaptı. CHP bütün bunları yaparken, içeriden altlık oluşturmanın yanı sıra Türkiye'nin terörle mücadelesinde de PKK, DHKP-C, bunlarla yürüttüğü mücadele de yine Türkiye'nin yanında durmadı, Türkiye'yi bu mücadelesinde yalnız bıraktı, gitti AB ve ABD'ye Türkiye'yi şikayet etti. Yetmedi bunları korudu. Dünyanın gözü önünde bir gazeteci katledildi ama Amerika buna hiç sesini çıkarmadı. Mısır'da 50 insan idam edilecek. Amerika bunu destekliyor. Böyle bir dünyada Türkiye'nin kendisini koruması, bağımsızlığını, bekasını koruması için verdiği mücadele var. (CHP) Bununla da alay ediyor. 'Ne bekası' diyor. Sanki, 15 Temmuz olmamış gibi, sanki İskandinav ülkelerinden bir ülkeymiş gibi konuşuyor. O yüzden CHP son iki yıldan beri aldığı pozisyonla bir milli güvenlik sorunu haline dönüştü."