"Dükkanımı kapatırım sanatımı satmam"
Kendisini Osmanlı maden el sanatlarının son temsilcisi olarak niteleyen Kahramanmaraşlı bakırcı ustası Cemil Sarılmış, geleneksel ürünleri yapanların sayısının gün geçtikçe azaldığını söyledi. 'Sanat üretmeye kalkan yok. Her şey ticarete dökülmüş' diyen Sarılmış, her şeyin maddiyat ile ölçülemeyeceğinin altını çizerek, 'Ben ucuz iş yapmam. Para için de sanatımı bozmam. Gerekirse dükkanımı kapatırım sanatımı satmam' dedi.
“SANAT ÜRETMEYE KALKAN YOK”
Tarihte kaybolan ürünleri, koleksiyoncuların bulamadığı ve tarihte kaybolan ürünleri yaptıklarını ifade eden bakırcı ustası, “Yemenici, keçeci, bakırcı, demirci olsun gün geçtikçe bırakılıyor. Sanat üretmeye kalkan yok. Her şey ticarete dökülmüş. Osmanlı mutfak eşyası, Osmanlı savaş eşyaları, sarayda kullanılan şeyleri yapıyoruz” diye konuştu.
“BİR İNAT UĞRUNA BAŞLADIM”
Bakırcılık işine giriş serüveninden de bahseden Cemil usta, “Ben şu anda 56 yaşındayım. Eniştem dünya çapında bir ustaydı İstanbul’da. Alaaddin Yanık. Ortaokula giderken onun yanında bir inat uğruna başladım. ‘Sen yapamazsın bu işi’ demişti bana. Ben de oturdum yaptım. Sömestr tatilinde yanına gitmiştim. Bana ‘Sen okuyacaksın, öğretmen olacaksın ve 3 yüz lira maaş alacaksın. Ben bunu bir haftada bitirdim ve 7 yüz 50 liraya sattım’ dedi. Benim de canım sıkıldı. O sıralarda kaportacılık çırağına gidiyordum. Bu yüzden yapabildim. Küçük sütlük yapmıştım. Çünkü çekiç kullanmasını ve kaynak yapmasını da biliyorum. Ondan sonra beni bırakmadı. Kendisiyle yarıştım ondan sonra” dedi.
“ÇOCUKLUĞUMDAN BERİ TAMİRİNİ YAPARIM”
Yurtdışına ürün gönderme konusunda birtakım sıkıntılar yaşadıklarının altını çizen Cemil Sarılmış, “Bazı malları çıkartmıyorlar. Tabi orijinaline uygun yaptığımız için bazen izin de verilmiyor. Sene 80’lerde birkaç tane kilit yapmıştık. Japon müşteriler gelip almıştı. Hatta Shogun filminde oynadı” diye konuştu. Ürünlerinin en fazla İstanbul Kapalı çarşıda değerlendirildiğini kaydeden Sarılmış, “Bazen dekor işi de yaparız. Çamlıca Köşkü’nün şöminelerini ben yaptım. Hidivri Kasrı’nın dekorasyonunu ben yaptım. Maraş’ta benden başka metal işleri yapan var ama bizde her şey var. Gümüş işi, porselen bizde her şey var. Miğfer yapıyorum. Maraş’ta benden başka yapabilen olmaz. Yapsa bile böyle olmaz. Çünkü ben çocukluğumdan beri bunların tamirini yaptım. Orijinalini birebir bilirim” ifadelerine yer verdi.
“SANATÇININ HİÇBİR ŞEYİ OLMAZ”
Sanatın paradan önde olması gerektiğine vurgu yapan Sarılmış, başarısını da paraya önem vermemesine bağladı. Bir gazetecinin yıllar önce kendisine yönelttiği bir soruyu hatırlayan Cemil usta “Bu işte paraya önem verirsen sanatta başarılı olamazsın. Sene 80’de bir gazeteci bana soru sordu: “Dünya çapında ustasın. Mülk olarak neyin var’ diye sordu. Hiçbir şeyim yok deyince ‘Şimdi inandım. Çünkü sanatçının hiçbir şeyi olmaz dedi” diye konuştu.
“SIFIRDAN KENDİMİZİ İNŞA EDERİZ”
Kendisinden sonra işini yürütecek kimsenin olmadığını da belirten Sarılmış şöyle konuştu: “Benden sonra bu işi yürütecek insanlar olsun istedim ama para için bıraktılar. Yetiştirmek istedim çocukları. Ama istemediler. Ben çocukluğumda onu yapmadım. Başarılı olmamdaki sebep de o. Tarihte bunu yapmışlarsa onu yapabiliriz. Elimizde şu an teknoloji var. Biz neden yapamayalım diye düşünürüm. Para kazanıyoruz ama sanatımızın karşılığı değil. Bu işin geleceğini de Avrupa gibi görüyorum. Avrupa el sanatlarını bırakıp sanayiye döndü. El sanatlarının ölmemesi lazım. Eğer bir ülke garibansa kendini doğrultamaz. Ama Türkiye kendini doğrultur. Çünkü el sanatları var. Sıfırdan kendimizi inşa ederiz.”