Ekmek teknesi başında taşıyor
Başının üstünde yıllardır taşıdığı simitleri pazarlarda satarak geçimini sağlayan 50 yaşındaki Leyla Yalçın, migren ve sinizüt olduğu için artık simit dolu siniyi taşıyamadığını söyledi.
Aslen Bertizli olduğunu anlatan Leyla Yalçın yaklaşık 40 yıl önce Kahramanmaraş’a taşındıklarını ve daha sonra Bulanık köyüne gelin gittiğini söyledi. Ancak eşiyle anlaşamayan Yalçın, 22 yıl önce eşinden ayrılmış ve bir fabrikaya işçi olarak girmiş. 15 yıl önce fabrikadaki işinden ayrılan 50 yaşındaki Leyla Yalçın, geçimini sağlamak için kendi tabiriyle, ‘namusuyla, şerefiyle, onuruyla’ başının üstünde taşıdığı ekmek teknesinde simit satmaya başlamış. Fabrikadan ayrıldıktan sonra üvey babasının ürettiği simitleri alarak satmaya başlayan Yalçın, ilk anda perişan olmamak için bu işe başladığını dile getirdi.
15 yıldır ekmek teknesini başında taşıyan ve ilk önce Mağralı Mahallesinde simit sattığını söyleyen Yalçın, şimdi ise Trabzon caddesi üzerinde işine devam ettiğini anlattı. Mahalle pazarlarının olduğu günlerde ilk önce pazarda satış yaptığını belirten Yalçın, daha sonra sabit olarak durduğu yere gelerek ekmek parası kazanmaya devam ettiğini söyledi.
Fabrikadan çıktıktan sonra aldığı tazminatla küçük bir ev alan Yalçın, evde yalnız yaşadığını ve 3 çocuğundan biri olan oğlunun da hapiste olduğunu belirtti. Rahatsızlıklarından dolayı artık pazarları gezerek simit satamadığını söyleyen Yalçın, kapalı bir araba yaptıracak imkanı olmadığı için bir süre daha bu şekilde devam etmek zorunda olduğunu ifade etti.
Hem Trabzon Caddesi üzerindeki durduğu yerde hem de pazarlarda satış yaparken görenlerin alın teriyle geçimini sağladığı için taktirini kazanan Leyla Yalçın, ilerleyen yaşına rağmen kimseye muhtaç olmadan yaşamak için simit satmaya devam edeceğini anlattı.
“MİĞRENDEN DOLAYI BAŞIMDA SİNİ TAŞIMAK ZOR OLUYOR”
Kendisi ve işi hakkında kısaca bilgi veren Leyla Yalçın şunları dile getirdi: “Bertiz’deydik geleli 35-40 sene oldu. Bulanık’a gelin gittim daha sonra eşimden ayrıldım ve ekmek parası kazanmak için bu işe başladım. 22 yıl oldu eşimden ayrılalı, 3 çocuğum, 3’te torunum var. Oğlum 1,5 sene oldu cezaevinde yatıyor, arkadaş kurbanı oldu. Bu işe başlayalı 15 sene oldu, daha önce fabrikada çalışıyordum. Miğren ve sinizüt olduğu için pazarlarda simit satmayı bırakacağım. Batıpark, Bahçelievler, Salı pazarı, Kümbet, Perşembe pazarına gidiyordum ancak artık gitmeyeceğim, burada satacağım. Miğrenden dolayı başımda sini taşımak zor oluyor, geçen yüzüm çok şişti, artık siniyi taşıyamıyorum. Artık sabit kalacağım, dolanı dolanı işim bitiyor, yoruluyorum akşama kadar. Sabah bazen 06:00’da bazen 07:00’da başlıyorum işe, akşam ise eve gitmem de değişiyor.”
Oğlunun cezaevinde olduğunu ve kızlarının da evlenip gittikleri için yalnız yaşadığını anlatan Yalçın: “Kazandığım parayla kendi ihtiyaçlarımı karşılıyorum bir de oğlum kamu malına zarar verdiği gerekçesiyle 5 bin 630 lira borç geldi. Onu taksitlendirdim onu yatırıyorum.” diye konuştu.
“NAMUSUMLA, ŞEREFİMLE, GURURUMLA YAPIYORUM BU İŞİ”
Kazancının her gün değiştiğini söyleyen Yalçın aynı zamanda oğlunun borcunu da ödediğini belirterek şunları konuştu: “Dün 20 tane simidim kaldı, bu gün de 200 tane aldım satılırsa para kazanacağım satılmazsa da elimde olanla yetineceğim. Bazen 15, bazen, 20, bazen 30 lira kazanıyorum ama bazen hiç kazanamıyorum. Bu kazandığım bana yetmiyor ama mecbur, ondan bundan dilenmekten yine iyi, namusumla, şerefimle, gururumla yapıyorum bu işi. Şu anda da açıkta satıyorum diye tarımcılar geldi, zabıta sıkıştırıyor. Araba yaptıracağım ama durumum yok, bir araba 300-400 liraya mal oluyor. Onun için sabır ediyorum, aza da bereket, çoğa da bereket diyorum. Aynı zamanda oğlumun borcundan dolayı ayda 200 lira yatıyorum.”
“YARIN YAŞLANIRSAM NE YAPACAĞIM, YAŞLILIĞIN İLERİSİ ÇOK KÖTÜ”
Titreyen sesi ve artık ilerleyen yaşına bakarak iyice yaşlandığında daha zor günlerin kendisini beklediğini söyleyen Leyla Yalçın: “Bu işi çaresizlikten yapıyorum, önce fabrikada çalıştım, 6,5 yıllık sigortam var. Yarın yaşlanırsam ne yapacağım, yaşlılığın ilerisi çok kötü. Bir iki yere başvurdum oradan da çağırırız dediler, beni baştan attılar. Ben de şimdi simit satıyorum, avare kalmaktan yine iyi. Bu işe devam edeceğim, üstü kapalı bir yer bulursam daha çok memnun olurum, böyle de kalırsa derde kalırım ne yapayım.” diyerek sözlerini bitirdi. (Kaynak: Marasaktif.com)