Eskiden Eşe de Ata Binerdi, Paşa da…

Kahramanmaraş'ta 2000 Saraç'tan Sadece 4 Usta Kaldı

Kahramanmaraş’ta 1900’den önce 2000 saraç bulunurken şu anda sadece 4 tane usta kaldı.

Osmanlı İmparatorluğu döneminde ülkedeki saraçhaneler arasında Kahramanmaraş da 2000 bin ustasıyla önemli bir merkez olma özelliğini taşıyordu. Şu anda Edirne Saraçlar Caddesi ve Amasya’da Saraçlar Çarşısı ve Saraçhane Camii’nin olduğu biliniyor. Bu merkezlerden biri de Kahramanmaraş Kapalı Çarşı’da bulunan Saraçhane Çarşısı.

Çarşıda Saraçlık yapan 4 ustadan biri olan Zafer Güzlek babasından edindiği bilgilerden yola çıkarak, Kahramanmaraş’ta 2000 bin Saraç’ın çalıştığını ve bunların ürettiği koşum takımlarının Osmanlı İmparatorluğu’nun merkezine gönderildiğini söyledi.

Saraçlık yapan Zafer Güzlek, aile mesleği olduğu için devam ettiğini belirterek, babasının 1970’li yıllarda kapanan Saraçlar Derneğinin de Başkanı olduğunu ifade etti.  

Saraçhane Çarşısında bulunan işyerlerinde daha önce 6-7 usta bir arada çalışır ve herkes kendi hesabına iş yaparmış. Ustaların bir arada iş yapmasının sebebi ise mesleğin o dönem itibar görmesi ve Kahramanmaraş’ta sınırlı sayıda iş yeri bulunmasıymış. Kahramanmaraş’ta Saraçlık 1900’lü yıllara gelindiğinde yavaş yavaş zayıflamaya başlamış. Teknolojinin gelişmesine paralel olarak, orduda süvari birliklerin yerini üretilen savaş araçlarının alması ve at arabası, fayton gibi hayvan gücüyle çalışan araçların da zamanla itibar kaybetmesi mesleğin can damarını kurutmaya başlamış. 1936 yılına gelindiğinde ise Konya’da bulunan son atlı askerlerin de arabalı birliğe çevrilmesiyle beraber Kahramanmaraş Saraçları son kalelerini de kaybetmiş.

Bu tarihten sonra Kahramanmaraş’ta bulunan 2000 Saraç sayısı zamanla azalmaya başlıyor ve 1966’da 14 usta, 2015’te ise 4 usta kalıyor. Şu anda kalan son 4 Saraç da adeta mesleklerinin son resmi geçidi yapıyorlar. Ustaların işlerinden vazgeçmesi veya vefat etmeleriyle birlikte Saraçlık da kaybolacak. Kalan son Saraçlar da daha çok kemer, inek yuları, köpek tasmaları, tabanca-telefon kılıfları yaparak mesleklerini devam ettirmeye çalışıyor.

SARAÇ KİME DENİR, HANGİ MALZEMELERİ ÜRETİR?

Şu anda baba mesleği Saraçlığı devam ettiren 55 yaşındaki Zafer Güzlek, mesleği hakkında verdiği bilgide şunları dile getirdi: “Hayvan koşum takımları yapana Saraç denir. Hayvanların binek ve koşum takımını yapan ustalara Saraç denir. Eyer, üzengi, kolan, döşlük, zahma, gusgun, gantarma, başlık, dizgin, terkibağ, süs için çeşitli boncuklar, bunlar hayvanın koşum takımında kullanılması gereken malzemeleri. Bunların haricinde çift sürmek için ve at arabası çekmek için yine hayvanın boynuna takılan hamut ve kedene dediğimiz mamuller var. Biri çift sürmeye yarar biri araba çekmeye yarar. Arabada ve sabanda gelen kolları hayvana değmeden çekmeye yarayacak bir malzemeye ihtiyaç vardır. Bunun çift sürerken kullanılanına kedene, arabada kullanılana ise hamut denir. Hayvanın üstünü örtmek için kullanılan malzemelerden küçük olanına belleme denir, hayvanın iki kemiği arasını örter.  Bir de çul denir, çok soğuk olan yerlerde veya çok kıymetli atlarda kullanılır, kulaktan kuyruğuna kadar kapatır.”

“SARAÇ ÇIRAĞINDAN USTA OLUP DÜKKÂN AÇAN GÖRMEDİM”

Saraçlığın bir geleceği olmadığı için çırak da yetişmediğini belirten Güzlek, işin daha çok baba mesleği olarak devam ettirildiğini söyledi. Güzlek: “Bu işin geçerliliği kalmadığından yani bu işin ilerisi gözükmediğinden, kimsenin bu işten beklentisi olmadığından genel manada kimse saraç olmaz. Ben saraç çırağından kalfa olup, usta olup dükkân açan görmedim, yaşım 56. Buraya gelen çıraklar ya harçlığını çıkarmak için ya da yazın tatilde gelir.” şeklinde konuştu. 

 

KAHRAMANMARAŞ’TA 2000 SARAÇ’TAN 4 TANE KALDI

Kahramanmaraş’ta 100 yıl önce 2000 Saraç’ın olduğunu ve Osmanlı İmparatorluğu’nun ihtiyaç duyduğu koşum takımlarının bir kısmının da buradan gönderildiğini söyleyen Saraç Güzlek şunları konuştu:  “Babamdan duyduğuma göre, o dönemde Kahramanmaraş’ta 2000 tane Saraç varmış, yani dedemin zamanında.  1900’den önce Osmanlı İmparatorluğunun koşum takımlarını Kahramanmaraş verirmiş. Buradan saraciye malzemesi, hayvan koşum takımları gidermiş. Tabiri caizse top semerine kadar buradan yapılır gidermiş. Burada bizim dükkânda 1936’dan önce 6 tane ustanın, kendi hesabına iş yapan, çalıştığını biliyorum. 1900’den beri aşağı yukarı bitmiş, Kahramanmaraş’ta 1936’da Konya’da en son atlı birlikte arabalı birliğe çevirince Saraçlık bitmiş yani yok, Saraç kalmamış. 1966’da burada 14 tane Saraç vardı. Bu saydığım 14 Saraç’ın neredeyse tamamı da vefat etti, çocukları kaldı. Şu anda ise 4 tane Saraç kaldı.”

SARAÇLIK NEDEN KAYBOLMA NOKTASINA GELDİ

Saraçlığın artık bitme noktasına geldiğini ve bunun nedenlerini anlatan Güzlek şu şekilde konuştu: “Babam rahmetli derdi ki; eskiden Eşe de Ata binerdi, Paşa da ata binerdi. Eşe’den maksat yani kadın da ata binerdi, paşa da ata binerdi. Hizmetçi ata binerdi ağa da, herkes ata binerdi. Şimdi bunlara koşum malzemesi lazımdı. Bunların saraca ihtiyacı vardı, şu anda böyle bir şey yok, Eşe de Paşa da arabaya biniyor. Ata kim binecek, köyde arabanın çıkmadığı yerde işi olanın işini görmek içindir hayvan. Ama bir Saraç 10 memleketinin hayvanın ihtiyacı olan malzemeyi karşılasa yeter, artar bile. Çünkü günümüzde 10 memlekette 1 köyün hayvanı kadar hayvan bulabilirsin ancak. Bu sene kedene de her senekinin 5’te 1’i kadar satıldı. Yani senede ortalama biz 200 tane kedene satarken bu sene 30 taneyi bitiremedik. Maraş’ın 30 tane mi köyü var? Yüzlerce köyü vardır Maraş’ın ve her köye bir tane satsaydık şu anda yüzlerce satış yapmamız gerekirdi.

 

TEKNOLOJİ ÇÖKERSE SARAÇLIK PARLAR!

Saraçlığın geleceği olmaz, yarın 5 Saraç da olabilir bir de kalabilir. Saraçlığın geleceği nasıl olur? Bir anda teknoloji durur, düşündüğümüz bütün teknolojinin çökmesi lazım ki saraçlığın geleceği olsun. Olması mümkün değil ya, teknoloji bitecek de tekrar hayvan işine dönecek her şey. O zaman Saraçlık parlar.”

 

SARAÇLAR ŞU ANDA NE YAPIYOR?

Saraçların kendi işleri olmamasına rağmen şu anda inek yuları, köpek tasması ve kılıf gibi işler yaptıklarını aktaran Güzlek şu şekilde konuştu: “İnekçilik de bağlama şekline döndüğü için saraçlara az da olsa bir iş kapısı açılmış oldu. Ama bunda da çok basit yularlar kullanıldığı için fiyatları da çok düşük oluyor. Çeşitli köpek tasmaları yapıyoruz. Süslülerini yapıyoruz, boncukla süslüyoruz, ince, kalın, belden tasma, boyundan tasma, tok bunları da Saraçlar yapıyor. Eskiden bunlar yoktu denebilir, şu anda bunlar da yapılıyor.”

 

DEVLET DESTEĞİ GEREKİYOR!

Saraçlığın tamamen kaybolmaması için devlet desteğine ihtiyaç duyulduğuna dikkat çeken son Saraç Zafer Güzlek şöyle konuştu: “Devletin yapması gereken şu; bitmek üzere olan tüm sanatları Üniversitenin bünyesinde birer oda açacak. Burada çalışın, sizden bir şey istemiyoruz ve belirli bir miktarda ücret verecekler, bu mesleğin bitmemesi için teoriyle pratiği birleştirecekler. Saraçlığın yaşaması bu şekilde olur, unutulmaz bir köşede durur. Bir şey yapmadan öğrenilmez, kitap üzerinden öğrenemezsin, yapacaksın. Buna benzer onlarca meslek kayboldu Kahramanmaraş’ta.”

Son Saraçlardan Zafer Güzlek: “Bu iş adamı zengin etmez ama perişan da hiç etmez. Hiç kimse bu işi yaptığından dolayı aç kalmaz, evine ekmek götürür.” diyerek sözlerini bitirdi.