Geleceğimiz heba olmasın

Kahramanmaraş İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürü Mustafa Bozkurt, özellikle yaz aylarında artan anız yangınları ile ilgili olarak uyardı. Bozkurt, ''Toprağımız canlı, bu canlıyı korumak için yakmamamız gerekiyor. Yakılırsa geleceğimiz heba olur'' dedi.

İl Müdürü Bozkurt, kimi zaman bilinçli, kimi zaman ise çeşitli sebeplerden dolayı yanan anızların yanmasından sonra neler olduğunu, anızların yakılmadan tarladan nasıl verim alınabileceğini ve bu kapsamda Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanlığı koordinesinde Kahramanmaraş Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü ile birlikte gerçekleştirdikleri bilinçlendirme çalışmalarından bahsetti.

HEKTAR BAŞINA CEZASI VAR!

İtfaiye Daire Başkanlığı koordinesinde Kahramanmaraş'ın 114 bölgesinde çiftçiler ile bir araya gelerek bilgilendirme çalışmaları yapıldığını belirten İl Müdürü Mustafa Bozkurt, ''Bu işin artısını ve eksisini biz çiftçilerimize anlattık. Araziye çıkan bütün personellerimiz  bakanlık tarafından bu konuda da görevlendirildi. Bu konuda tabi mahalle muhtarları görevli, kamu kurumlarındaki amirlerimiz görevli herkes görevlidir. Anız yangınlarının kim tarafından çıkartıldığının bilinmesi noktasında ilimiz de ve ülkemizde sıkıntı var. Eğer bunlar tespit edilirse birinci derece de çevre ve şehircilik bakanlığı tarafından hektar başına 48,50 kuruşluk bir ceza var. Bu ceza orman alanlarına yaklaştıkça katlanarak artıyor'' dedi.

DANE KAYBINI ''BİÇERDÖVER'' ÖNLER

Hasatta dane kaybını Biçerdöverler ile önlenebileceğini belirten Bozkurt şöyle konuştu; ''Bizim biçerdöverle hasatta dane kaybını önlemek için belirlediğimiz bir çalışma var. İl genelinde yüzde 2’yi geçmememiz gerekiyor. Güney ilçelerimizdeki hasatı tamamladık. Koordinatörlerimizin iş birliğinde görev kontrolünü yaparak azami derecede biçerdöverleri takip ederek burada meydana gelen anızı önleme noktasında üzerimize düşen görevi yapmaya çalışıyoruz. Dane kaybı da bir nebze olsun yüzde 2’nin altına düşürmek.''

Kahramanmaraş Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürü Mustafa Bozkurt şöyle konuştu; ''İl genelinde her yıl değişmekle beraber bizim bu batı ekim alanımız, bin 600 bin 700 bandında gider gelir. Bunun çoğunluğunu buğday alanları oluşturur. 300 bin de karını aşağıya yukarıya gidip gelmekle arpa ekimi olur. 1 milyon 300 bin karını da buğday ekimi oluşturur. Bu zaman zaman 100 bin aşağı 50 bin yukarı değişir. Oradan hasat mevsimi başlamadan önce tabi bunun beraberinde hasat'ın arkasında anız yangınları gelir. Bunu önlemek için bizim bakanlığımızın bize görev verdiği anız yangınlarının önlenmesi noktasında gerekli eğitim faaliyetlerinin kurumuz tarafından yapılması gerekir. Ramazan ayından 1 buçuk ay önce il müdürlüğümüz ilçe müdürlüğümüzden belirlediğimiz teknik elamanlarımız ile büyükşehir belediye başkanlığı itfaiye daire başkanlığı koordinesinde Kahramanmaraş ilinde 114 yerleşim biriminde toplantı yaparak bu işin artısını ve eksisini biz çiftçilerimize anlattık'' dedi.

Araziye çıkan bütün personellerin bu konuda görevlendirildiğini belirten Bozkurt, ''Bakanlık tarafından personeller görevlendirildi. Her hangi bir anız yangını gördüklerinde mutlaka en yakın birim yetkililerinize gidilmesi gerekiyor. Bu konuda tabi mahalle muhtarları görevli, kamu kurumlarındaki amirlerimiz görevli, kaymakamlar görevli, belediye başkanları görevli bununla ilgili tüm kurumlar görevli. Yani buradaki görevleri herhangi bir yangın meydana geldiği zaman direk itfaiyeyi arayarak oradan yardım almaları gerekir. Biz bu bir buçuk aylık eğitim sürecindeki meydana getirdiğimiz doneleri birleştirerek ilimiz genelinde daha aktif daha hızlı olabilmemiz adına yangın konusunda paydaş dediğimiz il müftülüğüne milliyetim müdürlüğüne jandarmaya çevre ve şehircilik müdürlüğüne gerekli kamu ve kuruluşlarına gerekli bilgiyi yaptık. Bununla ilgili valiliğimiz nezdinde yangınların önlenmesi ile ilgili tebliğ de çıkardık bu tebliğ de ne yapılması gerekir nerde ne sorunlar var önlemler noktasında kararımızı aldık. İlgilere bildirdik. Tabi anız yangınlarının kim tarafından çıkartıldığının bilinmesi noktasında ilimizde ve ülkemizde sıkıntı var. Eğer bunlar tespit edilirse birinci derece de çevre ve şehircilik bakanlığı tarafından hektar başına 48,50 kuruşluk bir ceza var, bu ceza orman alanlarına yaklaştıkça katlanarak artıyor bununla ilgili ceza kesme işini yapan çevre ve şehircilik bakanlığımız mevcut.'' ifadelerini kullandı.

Biçerdöverle hasatta dane kaybını önlemek için belirledikleri bir önleme değinen Bozkurt şöyle konuştu; ''İl genelinde yüzde 2’yi geçmememiz gerekiyor. Güney ilçelerimizdeki hasat'ı tamamladık. Bildiğiniz üzere buradaki hasat sezonunda biçerdöverlerin kontrolü noktasında hem dane kaybını önlemek hem de anız yangınlarını önlemekle görevli 40 tane personelimiz mevcut. 2 tane de koordinatörümüz personelimiz var. Bunlarda 2 koordinatörün iş birliğinde görev kontrolünü yaparak azami derecede biçerdöverleri takip etmek, burada meydana gelen anızı önleme noktasında üzerimize düşen görevi yapmak, dane kaybı da bir nebze olsun yüzde 2’nin altına düşürmek. Kuzey ilçelerimde hasat henüz bitmedi yüzde 50 oranında hasat başlanıldı. Güney ilçelerimiz bitti zaman zaman bende araziye çıktığımda dane kaybına çıktığımda hakikaten yüzde 2’nin altında dane kaybının olduğunu gördüm. Bizim teknik elamanlarımızın gayreti artı biçerdöverlerin daha doğrusu makine biçerdöverlerin parkındaki biçerdöverlerin kapasitesinin yeni olmasıyla ilintilidir diye düşünüyorum. Anız yangınlarının önlenmesi noktasında bakanlığımızın uyguladığı bir takım şeyler var. Üniversite araştırma enstitüleri ile birlikte çalıştığımız birlikte organize ettiğimiz koordinelerimiz var. Geçmiş yıllarda biz bu anız yangınlarını önlemek için parçalama makinesi aldık. Özel idaremiz tarafından valimiz tarafından desteği onlar verdiler. Çeşitli yerlerde denemesini yaptık, kısmen faydalı oldu ama vatandaşlar biraz zahmetli olsa da çiftçilerin bu konuda çok şey yapmadılar. Ama bunun haricinde toprak işlemesiz tarımla bu işin yüzde 100 önüne geçileceğine ben inanıyorum. Çünkü tarımda meydana gelen yeni teknik ve teknolojilerden bir tanesi de toprak işlemesiz tarımın yapılması bunu ayrıyeten tarım bakanlığımızın çatal programı kapsamında çevre amaçlı tarımsal arazilerin korunması.''

Proje kapsamında da destekler verildiğine değinen Bozkurt, ''İlimizde çoktandır da uygulanıyor, baya da başarılı sonuçlar elde ettik. Böyle bir desteğimiz de var. Ayrıyeten toprak işlemesiz tarım yaparsak hakikaten çiftçi biçerdöverler tarlasını hasat ettikten sonra bizim Ziraat dilinde anız tavuğu dediğimiz o tavuğu kaçırmadan uygun alet ve makinalarla direk toprak işlenmeden mibzerle ekilip geçiliyor.  Böyle olursa, bununda anız yangınlarını askeriye seviye ye ya da sıfıra düşüreceğine benim kantım odur. Tabi bununla ilgili yeni bir uygulama,  bunu da birkaç çiftçimizle bunun denemesini yaptık. Bunun yayınlaşması gerekiyor. Bununla ilgili eğitimlerimizi veriyoruz. İnşallah bu da aktif hale gelirse çiftçilerimizin anız yangınlarından meydana gelen zararları önlediğini düşünüyoruz'' dedi.

 

 

''TOPRAK CANLIDIR, KORUMALIYIZ''

''Anız toprağın üstünde meydana gelen, toprağın tarifinde fiziksel ve kimyasal parçalanma biyolojik ayrılma sonucu oluşan üzerinde canlılara su ve duraklık temin eden canlı bir varlık diye tarif edilir. Toprağımız canlı, bu canlıyı korumak için yakmamamız gerekiyor. Yakılırsa geleceğimiz heba olur. Gıda üretiminin son günlerde pik yaptığı bu dönemde gıdanın geldiği toprağın tarım teşkilatı paydaş kuruluşların çok daha iyi korunması gerektiğini düşünüyorum. Bunu da anız yangınlarının önlenmesi ile ilgili şuanda kuzeyde çalışan kuzeyde hasat bölgelerdeki arazilerde de arkadaşlarımız günü birlik geziyorlar araziden raporlar geliyor şuanda da o taraflardan bir sıkıntı yok. Bizim hedefimiz bir önceki senede de meydana gelen anız yangınlarını biraz daha aşağıya çekmek. Bu dilek ve temennilerle bu seneki hububat üreticilerimizin bol kazançlı yangınsız bir dönem geçirmesini diliyor. Hepsine teşekkür ediyorum.''

 Çiftçiler bu anızları yakaraktan nasıl bir verim elde etmeyi düşünüyorlar? sorusu üzerine Bozkurt şöyle konuştu; ''Burada birinci önemli olan tohumun toprağa düşürmeden önce tohum yatağının çok iyi bir şekilde hazırlanması gerekiyor. Eğer tohum iyi hazırlanmamış toprağa ekilirse çıkışlarda verimde negatif sıkıntılar meydana gelir. Çiftçilerimiz toprağın bu derece canlı bir varlık olduğunu aslında biliyorlar fakat ihmalliklerinden biraz daha önce işi bitirme noktasında anız yakarak bilerek yada bilmeyerek ama özelde şu iyi bir tohum yatağı hazırlamak için bunu yapıyorlar ama yanlış yapıyorlar canlı bir varlığın yakılması bitiş demek son demek. Bir insan yandığı zaman bir canlı yandığı zaman nasıl bitiyorsa toprak yandığı zaman uzun süre kendine gelemiyor. Bunun önüne geçilmesi gerekiyor bizde bu konuda üzerimize düşen görevi yapmaya gayret sarf ediyoruz.''

Vatandaşları bilinçlendirme konusunda yapılan çalışmalardan bahseden Bozkurt, '' Eğitim ve yayım programlarımız var bakanlık olarak. Bunun içerisinde tarımın bütün programları olduğu gibi anız yangınlarının önlenmesi noktasında da, bizim çiftçi eğitim ve yayım programlarımız var. Bunu da büyükşehir belediyemiz ve itfaiye daire başkanlığımız yapıyor. Bununla ilgili sürekli bir araya geliyoruz, toplantılar yapıyoruz. Anız yangınının önlenmesi ile ilgili broşür dağıtıyoruz, dağıttık bunu. Bunun haricinde zaman zaman işte çiftçi toplantıları yapılıyor, köy gezileri yapılıyor, biz arazide çalışırız çok fazla dairede durmayız.''

Eğitim programlarına katılmak mecburi mi?

''Yok, mecburi değil, mecburi olsa daha değişik olabilir ama iki üç kişi bir araya gelse bile biz bunların yayımını eğitimini yapıyoruz ve veriyoruz. Daha çok kanıda çiftçilikle ilişkili olan daha çok oba tarımı ile uğraşan çiftçilerimiz ilgi gösteriyor bu ilginin artmasını bekliyoruz. Biz bu konuda hep varız. Yani anız yangınları ile memleketi yakmanın bir getirisi olmadığını herkes bilir. Biz bu konuda can ile çalışıyoruz. Çiftçilerimiz ne zaman nerede nasıl toplantı ya da sabah toplantısı akşam toplantısı isterlerse biz 7-24 hazırız.''

Anız yangını ile çiftçinin yapmak istediği nedir? Anızı yakmadan çiftçi nasıl yapabilir istediği durumu?

''Bilinçsiz bir yaklaşım şimdi bir toprağın hasat olduktan sonra buğday ve arpanın kalıntısı var biz buna anız diyoruz. O anızın normalde teknik olarak o buğdayın ya da arpanın birini şu şekilde biçerdöver bir hububat tarlasına girdiği zaman ekonomik, kaliteli, dane kaybının en aza indiği bir biçim yapabilmesi için 3/1 oranında buğdayın üst kısmını kesmesi gerekiyor. Böyle olursa biçerdöver çalışıyor zaman kaybı olmuyor, dane kaybı olmuyor ama böyle yaparsa anız çok kalıyor toprağın üzerinde 3/2’li anız kalıyor. Bu 3/2’lik anızın sürdüğün zaman bir tarafa yatı veriyor. Ondan sonra üzerinden bir merdane geçirmen gerekiyor yani o toprağı karıştırmasak için çok bir masrafa gereksiniyor. BU çiftçi ne yapıyor? Bilinçsiz bir şekilde onu ortadan kaldırayım az bir masrafla bu işi halledeyim diye ya yakıyor ya da yaktırıyor ya da yanmasına izin veriyor. Geleceğimizi tehlikeye atan bir şey bu bununla ilgili bir çiftçilerimizi bilinçlendirmeye çalışıyoruz. Geçen sene ki seneye göre biraz azalma var inşallah bunu her geçen yıl katlamalı olarak biraz daha düşürürüz.''

Anız yakmadan nasıl yapabilir?

''Anızı bozma makineleri var parçalayarak bozan makinalar var bunları kullanarak, iki mutlaka toprak işlemesiz tarıma gelmesi gerekir. Mutlaka bunun ikisinden birini yapması gerekir. Yani biçer döver tarlaya giriyor hasat biter bitmez onun altında oluşan anız tavı var o tavı kaçırmadan biçer döverin arkasından hemen arkasından gidiyor ekim yapıyor buna çiftçi zaman zaman yanaşmıyor. Çiftçi zorlanıyor ona ağır geliyor. Ancak bilim diyor ki her ne kadar toprak işlemesiz tarımda yabancı ot kontrolü sağlam için kimyasallar kullanması geriyorsa da 3’üncü yılın sonunda oradaki yabancı otların hemen hemen hiçbirisi kalmıyor ya da azalıyor ondan sonra verim kaybı da azalıyor 3’üncü yılda toprak işlemesiz tarımla toprak işlemeli tarımdan elde edilen ürün miktarı eşitleniyor, 4 yılda da biraz daha artıyor. Katkı bu da güzel bir durum. Bununla ilgili çalışmalarımızı biz yaptık hala da devam ediyoruz.''