Her gün içimiz yanıyor
Büyük Birlik Partisi Kahramanmaraş İl Başkanı Hasan Kızıldağ; 'sadece Ankara'daki saldırıdan dolayı değil her gün içimiz yanıyor. Türkmeneli İslam coğrafyası kan ağlıyor' diyerek Türkiye'nin dış politikasını eleştirdi.
Büyük Birlik Partisi Kahramanmaraş İl Başkanı Hasan Kızılda Ankara’da yaşanan patlamayla ilgili bir basın açıklaması yaptı. Kızıldağ yaptığı açıklamada Ortadoğu’da yaşanan kanlı olaylar nedeniyle insanlığın ilk kez bu kadar alternatifsiz ve çaresizlikle birlikte ciddi bir tehlikeyle karşı karışa bırakıldığını söyledi.
Tüm şehitlere Allah’tan rahmet dileyerek açıklamasına başlayan Kızıldağ sadece önceki gün Ankara’da yaşanan patlamadan dolayı değil Türkmeneli İslam coğrafyasında akan kan nedeniyle her gün içlerinin yandığını söyledi. Kızıldağ; “Yüce Allah'ın İsmail'i kurtarmak için koç göndermesine inat, kendini yer yüzü tanrısı ilan eden zalimler İsmail'leri,Mehmet'leri kurban etmeye devam ediyorlar. İnsanlığı kin ve nefret denizinde boğmaya devam edeceklerdir. Karşımızda paranın ekonomi politiği üzerinden hareket eden seyyal,soysuz,milliyetsiz,vatansız yeni bir olgu ve bunların oluşturduğu büyük bir tehlike bulunmaktadır.Kurmaya çalıştıkları tek dünya devleti ile bir avuç seçkinin ''mavi kanlının''yani kendilerinin devleti olacak, geri kalan tüm insanlar bunlara hizmet edecek. .İki kutuplu soğuk savaş dönemiyle bunalttıkları insanlara yeni bir umut gibi sundukları yeni dünya düzeni;tek kutuplu bir diktatörlüğe dönüştürülmüştür.İnsanlık ilk kez bu kadar alternatifsiz ve çaresizlikle birlikte ciddi bir tehlikeyle karşı karışa bırakılmıştır.Ülkemiz yöneticilerinin uyguladıkları yanlış politikalar yüzünden maalesef Türkiye'de bu tehdidin sarmalına girmiştir.Kuşatma gittikçe daralmaktadır.Zaman geçtikçe toprakları,bankaları,madenleri,ulusararası güç odaklarının eline geçmiş,insanlarımız geçim derdinden günlük sorunları takip edecek ve gelecek nesilleri ilgilendiren gelişmelere müdahale edecek takati bulamamaktadır.
İşsizlik ve yoksulluğun giderek artması ve buna paralel olarak nereden kazandığı belli olmayan savurgan seçkinlerle nasıl yaşadığı anlaşılamayan mağdur ve masum çoğunluğun oluşturduğu çelişkili tablo hiç değişmemektedir. Tüm bu dramlar ve üzücü hadiseler umursanamaz hal almıştır.Hal böyleyken güç ve sermayenin tesirinde kalmış olan medyanın oluşturduğu karartmalar, çizdiği pembe tablolar gerçeklerin derinliklerinden gelen çığlıkları örtmekte ve duyurmamaktadır.Dolayısıyla her türlü bölücü,yıkıcı akım ve ihanet takdir ve taltif görür hale gelmiş,insanlarımız adeta bir korku tüneline sokulmuştur.Asıl olan bir an önce milletimizin tarih,gelenek ve görenekleriyle yeniden yüzleşip barışarak,girmiş olduğu bu korku tünelinden çıkmasını başarmasıdır.İşte bu yapıldığı takdirde Ülkemizin bulunduğu coğrafyada ÖZNE olması hiç de zor değil. Ayağında çarığı olmadan savaş yorgunu olarak cepheye koşan Türk milleti,istiklalini ve onurunu nasıl koruduğunu dünyaya göstermedi mi?Elbette, bunu dünya gördü ve tarih yazdı. O halde bize kanı ve canı pahasına bağımsızlık hazzını tattıran kahraman ecdada layık olabilmenin gayretiyle ülkemize canı ruhumuzla hizmet etmek zorundayız. Bir ve beraber olmak mecburiyetindeyiz. Bakın, o zaman hangi hain ülkemize milletimize yan gözle bakma cesaretini bulacak.