Kanser genetik değildir

Eskiden beri süre gelen 'kanser'in akrabadan akrabaya geçebileceği tezini KSÜ Öğretim üyesi Prof. Dr. Sami Özgül yıktı. Özgül; 'aileden biri kanserli diye senin de kanser olmak gibi bir durumun olmaz' dedi.

Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi (KSÜ) Tıp Fakültesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi Öğretim Üyesi ünlü kalp cerrahı Prof. Dr. Sami Özgül, “akrabaları kanser nedeniyle ölen çoğu insanın kafasında ‘Kanser olacak mıyım?’ sorusu yer alır. Bu konu hakkında yapılan çalışmalar, birkaç durum karşısında Akciğer, prostat, barsak ve deri kanseri de dahil pek çok kanserin yüzde 90-95’inin kişilere kalıtsal olarak geçmemektedir.”

Kanser hakkında konuşurken konuyu genetik olmadan yorumlamanın imkânsız olduğunu söyleyen Prof Dr. Özgül şunları söyledi:

“Çünkü kanserin sebebi mutasyondur. Fakat kanser genetiğinden kasıt, çoğunlukla  (yüzde 90-95) çevresel koşullar ve beslenmeyle oluşmuş veya tamir edilmeden mutasyonlar sonucu, normal hücrelerin anormal hücrelere dönüşmesi ve bu normal hücrelerin kontrolsüzce bölünüp çoğalmasıdır. Yani bu durumda, kişi doğduğunda bu mutasyonlara sahip değildir ve bu mutasyonlar çocuklarına aktırılmaz. Genetik kelimesiyle aile bireylerine aktarım kast edilmemektedir” dedi.

 

HER ON ÖLÜMDEN İKİSİNİN NEDENİ KANSER

Özgül, Günümüzde Amerika’da her on ölümden ikisinin nedeni kanserdir. Bu oran ülkemizde de çok yüksektir.  Örneğin 10 akrabanız ölmüş ise, iki veya üçünün ölüm nedeninin kanser olması ailesel değil, beklenilen bir sonuçtur.” Eğer ölmüş olan bu insanların hepsi sağlıklarında sigara içmişlerse, 10 kişiden üçünden daha fazlasının kansere bağlık olarak hayatını kaybetmiş olması yine istatistik olarak beklenilen bir sonuç olduğunu söyleyen Özgül sözlerine şöyle devam etti:

“Tek yumurta ikizleriyle yapılan araştırmalarda benzer sonuçlar sunmakta, ikizlerden birinin kansere yakalanması durumunda, diğer ikizinde kansere yakalanma oranı toplumdaki diğer bireylerden farklı bulunmamıştır.

Kanserli bireylerin çok azında altta yatan ailesel faktörler vardır. Bu nadir kalıtsal olan grupta kansere duyarlı genler, ailenin diğer üyelerine geçer. Bu genler direkt olarak kansere neden olan çünkü kanser gelişimi için bir dizi mutasyon gerekmektedir.  Kanserin erişkinlerde çocuklardan daha fazla görülmesinin nedeni de budur, çünkü hata birimi için gerekli olan süre sağlanmıştır. Bu tür genleri taşıyan kişiler, kansere neden olan çevresel faktörlere taşımayan kişilere kıyasla daha duyarlıdır.”

 

KANSERLE İLİŞKİSİ OLDUĞU BİLİNEN GENLER HANGİLERİDİR

Bazı kanser tiplerine duyarlı olan genler tespit edilmiş olup, hasarlı bu genlerin çoğunun belirli organlarda kansere neden olduğu saptandığını belirten Özgül, Örneğin BRCA1 ve BRCA2 isimli genler meme, yumurtalık ve prostat kanserlerinde, APC, KRAS, MSH2 ve MLH1 genleri barsak kanserinde, VHL geni von Hippel-Lindau sendromu, STK11 geni ise Peutz-Jeggers sendromunda rol almaktadır. TP53 ve RB1 ise birçok ailesel olmayan ve kendiliğinden gelişen kanser ile ilişkilidir.

Bu genlerin, mutant (anormal) kopyalarını taşıyan insanlarda bu kanser tipleri topluma oranla daha sık gözlendiğinin altını çizen Özgül sözlerine şöyle devam etti: “Kişinin yaşam tarzı, kansere zemin hazırlaması açısından, bu genler ile birlikte etkilidir. Genetik testlerde mutasyon saptanmaması, risk olmadığı ve kansere kesin olarak yakalanmamak anlamına gelmemektedir, yalnızca kanserin kalıtsal formuna yakalanma olasılığı büyük ölçüde ortadan kalkmaktadır. Kalıtsal olmayan kanser gelişimi için risk, toplumdaki diğer bireylerdeki gibi devam etmektedir.”

 

KANSERDEN KAÇABİLİRMİYİZ

Özgül, “Bazı toksin maddelerin gerçekten zehirleyici maddelerin kanserojen etkileri var. Bu bilinen toksin maddelerden kanserojen etkisi olan toksin maddelerden uzak kalmak belki bir kaçma şeklidir.  Ama bazen de ileri yaşlar da genel olarak çıkan bahsettiğim gibi erkekler de kolon akciğer prostat kanseri ne kadar dikkat ederseniz edin belirli yaşlardan sonra maalesef çıkabiliyor. Ama özetlersem toksin maddelerden zararlı maddelerden mümkün olduğu kadar uzak kalmak kanserden korunmanın en önemli yoludur” diye konuştu.