KSÜ'de istifası depremi
KSÜ Tıp Fakültesi hastanesine yönetici olarak atanan Başhekim Yrd. Doç. Dr. Mahmut Tokur görevinden istifa etti.
Yrd. Doç. Dr. Mahmut Tokur, 24 Nisan Pazar günü, hastanenin resmi internet sayfasında yayımladığı bir mesajla istifa ettiğini duyurdu. Tokur, yayımladığı mesajda; “Akademik çalışmalarımdaki aksamalar nedeniyle yürütmekte olduğum KSÜ Sağlık Uygulama ve Araştırma Hastanesi Başhekim Vekilliği görevimden ayrılmış bulunmaktayım. Tüm akademik ve idari personelimize, hastalarımıza, kamuoyuna duyurulur” dedi.
İstifasını, 24 Nisan Pazar günü hastanenin resmi internet sayfasından duyuran Tokur, istifa gerekçesi olarak akademik çalışmalarındaki aksamaları gösterdi. Gerek hastane çalışanlarının haklarını alamadıkları gerekçesiyle yaptıkları eylemler gerekse vatandaşların, sağlık hizmeti alma sürecinde yaşadıkları problemler nedeniyle Araştırma Hastanesi Yönetimine karşı kamuoyunda olumsuz bir tutum başlamıştı. KSÜ Tıp Fakültesinde çalışan Türk Sağlık-Sen üyeleri, haklarını alamadıkları gerekçesiyle 1 Nisan’da, bir günlük iş bırakma eylemi yapmış; birçok poliklinikte hizmet verilememişti. Çalışanların, daha iyi çalışma ortamı istemeleri, insan dışı bir çalışma ortamına maruz bırakıldıkları yönündeki açıklamalar, kadro gereksinimi, çalışma barışının sağlanamaması, izin kullanamayan, fazla mesaide çalıştırılan, personel eksikliği nedeni ile sürekli farklı birimlere çekilen çalışanların zor durumda kalmaları; “KSÜ Sağlık Uygulama ve Araştırma Hastanesi’nde neler oluyor” sorusunu akıllara getirmişti. Ameliyathaneler başta olmak üzere birçok birimde çalışanların artık katlanılamaz bir çalışma ortamına maruz bırakıldıklarından yakınan çalışanların ve bağlı bulundukları sendikanın, şu talepleri olmuştu: “Sütçü İmam Üniversitesi Tıp Fakültesi hastanesinin sesine kulak verilsin. Hemşire eksikliği acilen giderilsin. Çalışma koşulları düzeltilsin. İnsani bir bakım hizmetinin sunulacağı çalışma şartları oluşturulsun. Kurum ve hemşirelerimizin çalışma koşullarını düzeltecek sayıda Kadro ivedilikle sağlansın. Artı mesailerden vazgeçilsin. Farklı birimlere sürekli çekilerek, çalışanların hayat kalitesini ve standardını bozan uygulamadan vazgeçilsin. Hemşirelerimizin ve tüm çalışanlarımızın robot değil insan olduğu unutulmasın. Döner sermayeler çalışma koşulları göz önüne alınarak en üst seviyeden verilsin ve düzenli olarak dağıtılsın. Bunlarda en tabi hakkımızdır.” Çalışanlar, sendika temsilcileriyle beraber 1 Nisan’da gerçekleştirdikleri basın açıklamasında; “İdareciler çalışanlarını neden muhatap almazlar, çözüm önerilerini tartışmazlar, öneri sunmazlar ve çalışanı kendi kaderi ile baş başa bırakma yolunu tercih ederler. Buradan idarecilerimize sesleniyoruz, çalışanlarınızın sesine ve feryadına kulak verin, sorunlarına çözüm üretin. Her birimden bir çalışan temsilcisi seçin, sendika temsilcileri ile bir çözüm masası kurun, bu kurumun ve kurum çalışanlarının feryadına sessiz kalmayın. Ancak bu şekilde sorunlara çözüm bulabilirsiniz” çağrısında bulunmuştu. Türk Sağlık-Sen’in son olarak yaptığı iş bırakma eylemi ve haksızlık çağrısı Başhekim Tokur’un istifasıyla sonuçlanmış oldu. Kamuoyu tarafından “Zaten bekleniyordu” diye yorumlanan istifa sonrası göreve kimin geleceği merak unsuru oldu.