Mineral Dolgu İle Doğal Lifting Etkisi

Dermatolog Dr. Yelda Bice, doğallığı koruyan estetik uygulamalar hakkında açıklamalarda bulundu. Bice, yeni güzellik anlayışında her şeyin doğallık üzerine olduğunu söyledi.

Estetik ve güzelliğin tanımı ile bu konudaki yaklaşımlar her toplumda ve dönemde farklılık gösterebilmektedir” ifadelerini kullanan Dr. Bice “Biliyoruz ki ırksal, genetik faktörler kadar, toplumun coğrafi ve kültürel etkileşimleri de bu noktada güzellik ve estetik kavramına yön verebilmektedir. Aslında son dönemlerde estetik anlayışın gelişmesine ve değişimine biz hekimlerin de katkısı bulunmaktadır. Estetik ve kozmetik tedavileri planlayıp yaparken aslında teorik tıbbi bilgilere gereksinim kadar, esinlendiğimiz estetik oranlar, doğal olanı koruma ve tekrar ortaya çıkarma noktasında devreye girmektedir. Doğal yaş alma sürecinde yaptığımız estetik ve kozmetik uygulamalarda artık tercihimiz, görsel geri dönüşler kadar daha kalıcı ve dokuyu yapılandırmaya da yönelik işlemler yönündedir. Bu açıdan baktığımızda mineral dolgular, tercih edilen uygulamalar sıralamasında öncelikli işlemler arasında yer almaktadır” dedi.


Yerçekimine karşı koymada mineral dolgular...

Mineral dolgular hakkında bilgi veren Dr. Yelda Bice “Vücudun tüm yüzeyini kaplayan cildimizin zamanla eğilimi, tüm organ sistemimizde olduğu gibi yapıtaşlarının kaybı ve kendini yenileme gücünü azaltma yönündedir. Bu da ne yazık ki yerçekiminin de etkisi ile daha belirginleşen ve görselde kişiyi rahatsız edebilecek düzeyde düşme ve sarkmalara neden olabilmektedir. İşte bu noktada mineral dolgular; volüm etkisi yanında doğal lifting etkisi yapan, cildin yapıtaşlarını yani kollajen, elastin ve hyaluronik asiti uyararak cildin kalitesini artırarak sıkılaşma ve toparlanma sürecini de başlatan dolgulardır. Mineral dolguların içeriği hyaluronik asit dolgulardan farklı olarak, kalsiyum hidroksiapatitten oluşmaktadır. Bu da yüzün aşağı düşen dinamiğinin doğal süreçte başlangıçtaki volüm, yani dolum etkisi yanı sıra, yavaş yavaş doku altının da uyarılarak organize olmasını ve yeni yapıtaşlarının oluşmasını sağlamaktadır” ifadelerini kullandı.


Parlak ve yenilenmiş bir cilt...

Yapılan uygulama sonrası ciltte canlılık ve yenilenme etkilerinin gözlemlendiğini anlatan Dr. Yelda Bice “Ayrıca bu dolgular hyaluronik asit dolgulara göre, uygulandığı bölgede daha uzun süre kalabilmektedir. Etkinin uzun vadede oturması ve yeni kollagen üretiminin uyarılması ile de cilt yüzeyindeki canlanma, yenilenme etkisi doğal yenilenme sürecinde ön plana çıkmaktadır” diye konuştu.Dr. Bice, mineral dolgu uygulamalarının kimlere uygulanabileceği noktasında ise şunları söyledi: “Bahsettiğimiz gibi doğal yaş alma sürecinde mineral dolguları, volüm ve yapılanma noktasında destek verilmesi gereken her yaş grubunda olduğu kadar, vücutla uyumu nedeni ile hatta immun yetmezlik virüsü olan hastalarda bile, yumuşak dokuda volüm etkisi ve cilt yenilenme süreci için rahatlıkla tercih edip kullanabilmekteyiz.”