Önce devletimiz ve bayrağımız

Başbakan Binali Yıldırım'ın açıkladığı teşvik paketinin esnaf arasında heyecan oluşturduğunu belirten Esnaf Odaları Birliği Başkanı Ahmet Kuybu; 'esnafımız bu günlerde çarklarını zor döndürüyor. Bu çarklar yavaşta olsa döner fakat önce devletimiz ve bayrağımız diyoruz' dedi.

Başbakan Yıldırım’ın Ulaştırma Bakanlığı yaptığı dönemlerde yaptığı icraatlarla Türkiye’ye ulaşım alanında çağ atlattığına da vurgu yapan Kuybu; “şimdi de buna tanık olduk, 80’ün üzerinde açıkladığı teşviklerle esnafımız nefes alacak ve bunun da fazlasının geleceğine inanıyorum” dedi.

Her zaman kökeni sanayici, esnaf ve işletmeci kökenli bir başbakan gelmesi için dua ettiklerine de değinen Kahramanmaraş Esnaf Odaları Birliği Başkanı (KMESOB) Ahmet Kuybu Yıldırım’ın sanayici ve esnaf kimliğini taşıdığını söyledi.

Teşvik paketlerini esnafın olumlu karşıladığını fakat dükkan açmayı kolaylaştırmanın sıkıntı olacağını dile getiren Kuybu şöyle konuştu; “Başbakanımızın Ulaştırma Bakanlığı döneminde bütün ticari arabalara belge çıktı.  Her önüne gelen bu işi yapmasın, bu işi ciddiye alanlar yapsın. Düşüncesiyle bu belgeler çıkartıldı ve zorunlu tutuldu. Biz önce buna karşı çıktık ve sonra anladıkki çıkarılan bu yönetmelik bu işlerde gerçek ekmek yiyenlerin önünü açtığını gördük. Aynısını şimdi esnaflıkta da yapılmasını istiyoruz. Bir vatandaşımız bir işyeri açacaksa bunun bedelini ödemeli, yoksa bütün esnaflar çok sıkıntı çekiyor. Yan yana lokantalar, kuaförler, marketler açılıyor ve kendi ayakta duramadığı gibi yanındaki işyerlerinin de ayakta durmasını engelliyor. Hükümetimiz çalışacak araçlara bir tutar karşılığına belge veriyor, aynısını yeni işyeri açmak isteyen esnafa da uygulasın, oradan gelen geliri de Bağ-Kur borcu olup da detaylı tedavi olamayan esnaflarımız için kullansın” dedi.

 

ESNAFIMIZ DUA ETMEYE DEVAM EDİYOR

Kahramanmaraş Esnaf Odaları Birliği Başkanı Ahmet Kuybu Ramazan Bayramı öncesi Başbakan Binali Yıldırım tarafından açıklanan teşvik paketini Bugün Gazetesine değerlendirdi. Son aylarda yapılan terörle mücadeleyi de değerlendiren Kuybu; “esnafımız her zaman ‘Önce Devletimiz, Bayrağımız’ diyor. O duygu ve şevkle esnafımız dua etmeye ve destek olmaya devam ediyor.” dedi.

Kuybu, teşviği açıklayan Başbakan Binali Yıldırım’ı ulaştırma bakanlığında yaptığı icraatlarla tanıdıklarını, bugün ülkenin ulaşımda çağ atladığını dile getirerek Başbakan Binali Yıldırım’ın tecrübelerinin ülkeye yön vereceğini dile getirdi.

Açıklanan teşvik paketinin esnaf açısından olumlu karşılandığına da parmak basan Kuybu sanayicilere de sahip çıkarak şöyle konuştu; “Sanayicimiz güçlü olacak yatırım yapacak istihdam yaratacak. Bu ülkemiz zincirin halkası gibi birbirine kenetli. Bu halkanın biri kopsa zincir dağılır. Ama biz zincirin en son halkasıyız.  Devletimiz, Milletimiz, Sanayicimiz güçlü olacak ki esnafta güçlü olacak. Çünkü esnafın iş yapıp para kazanması lazım. Esnaf para kazandığı sürece güçlü olur. Para kazanmak içinde Ülke ekonomisinin iyi olması lazım.”

 

Terörle mücadelede nereye gidiyoruz, neler söylemek istersiniz?

Allah Devletimize zeval vermesin. Devlet olmazsa millet olmaz.

Tabi bütün insanlarımızın şunu bilmesi lazım: Arap Dünyası dahil olmak üzere Batısı ve Doğusu ile bu coğrafyada güçlü bir Türkiye istemiyorlar. Ama onlara inat Mevla’mın yardımı ile Türkiye her geçen gün güçleniyor.

Bu ülkede huzur içerisinde yaşamanın illaki bir bedeli olacak, bu bedeli en ağır ödeyen Şehitlerimizi Allah Rahmet eylesin.  Ailelerine Allah sabır versin. Bunlar telafi olmayan bedellerdir. Ama en büyük gururu, onuru ve mükafatı da onlar alıyor.

Esnafımız da bedel ödüyor ama bu bedel telafi edilecek bedeldir.  Geri dönecek bedeldir. Ekonomi iyi olur, kötü olur para kazanılmaz zarar edilir ama onların hep geri dönüşü vardır. Geçmişte de bu yüzden daha ciddi krizler yaşandı onun için esnafımızdan Allah Razı olsun.

Her zaman ‘’Önce Devletimiz, Bayrağımız’’ diyor. O duygu ve şevkle esnafımız Dua etmeye ve destek olmaya devam ediyor.

 

Esnafımız şuanda çarkı döndürebiliyorlar mı?

Şükür çarkımız dönüyor. Ne kadar az da desek bir çark dönüyor ama dönmese bile bizim esnafımız dönderir.  Çünkü esnafımız devletimizin geçirdiği sürecinin, her şeyin farkında. Yapacak bir şeyde yok. Burada Devletimiz güçlü olacak ki millette güçlü olacak ve esnafımız para kazanacak.

Sanayicimiz güçlü olacak, yatırım yapacak, istihdam oluşturacak. Bu zincirin halkası gibi birbirine kenetli. Bu halkanın biri kopsa zincir dağılır. Ama biz zincirin en son halkasıyız.  Devletimiz, Milletimiz, Sanayicimiz güçlü olacak ki esnafta güçlü olacak. Çünkü esnafın iş yapıp para kazanması lazım. Esnaf para kazandığı sürece güçlü olur. Para kazanmak içinde Ülke ekonomisinin iyi olması lazım. İnsanlarımızın maddi ve ekonomik durumu iyi olması lazım. Onun için iyiye gidiyoruz. Biz inanıyoruz, güveniyoruz. Özellikle sayın Başbakanımız Binali Yıldırım ile biz Şoförler odasından dolayı, Ulaşma Bakanlığının başlangıcının sonuna kadar çok tanık olduk.  Binali Bey gerçekten iyi bir siyasetçimizdir. Geçmişi Esnaflıktan ve Sanayicilikten gelmedir.  Bunu hep hayal ediyordum: Bu Ülkenin Başbakanı Sanayi kökenli olsun, İşletmeci kökenli olsun, Esnaf kökenli olsun’ diye.

İnşallah Ulaştırma Bakanlığı döneminde yaptığı başarılı çalışmalar bu ülkenin tümüne yansıyacaktır. Buna inanıyoruz. Ki gelir gelmez buna da tanık olduk zaten. 80’in üzerinde çok büyük teşvikler açıkladı. İnanıyorum ki bunun fazlası ile devamı gelecektir.

 

Taksilere ÖTV alınmayacak bu konu hakkında neler söylemek istersiniz?

Biz bir ticari taksileri beklerken yenilenme şehir içi taşımadaki otobüsleri, dolmuşlarımızı ve kamyonlarımızı kapsadı.  Tabi bu bir can suyudur. Araba değiştirecek esnafımız için çok iyi oldu.  hem piyasayı hareket getirecek. Hem Devletimiz kazanacak. Yani burada bir taşla 3 kuş vurulmuş misali oluyor.

Gelmiş geçmiş Bütün Başbakanlarımızın hizmeti vardır ama Binali Beyinde bunu en iyi şekilde şahsım olarak yapacağına inanıyorum.  Çünkü çok tanık oldum. Ankara’da toplantılara katıldık. Zaten gözü olan herkes ulaşımdaki, Türkiye’de ki değişimi, gelişimi ve teknolojiyi görüyor. Türkiye’nin her kesimini bütün ülkeyi kapsayacak şekilde çok büyük projelerin ekonomik alanda yapılacağına inanıyorum.

 

Bağ-kur’lulara peşin ödemeleri halinde %5 indirim  geliyor, neler söyleyeceksiniz?

‘Şimdi bunlar can suyu’ dedik, hem maddi hem manevi olarak. Esnafımızın unutulmadığını, sahip çıkıldığını, desteklendiğini gördük. Bu paketler esnafımıza ve ülkemize getirisi olan çalışmalardır.

 

Kahramanmaraş esnafı bu süreçte sıkıntı çekti mi?

Esnafımız illaki çekti ama önemli sıkıntısı olan sanayicimizindi. Çok sıkıntısı vardı. Çünkü bizim can damarımız Kahramanmaraş olsun, ülkemiz olsun sanayicimizdir. 100 Bine yakın insanımız sanayide istihdam ediliyor.

Özellikle bizim esnafa yansıyan en büyük gelir sanayide çalışan insanlardır. Şimdi bunlar aldığı maaşla sadece geçimini sağlıyor.  Memurlarımız gibi ev alalım, yatırım yapalım, araba alalım gibi düşüncesinde değiller.  Çünkü o kesimde insanımız pek esnafa yansımıyor. Çünkü yemiyor ve içmiyor taksit yatırıyor. Ama sanayide istihdam eden insanlarımızın bütün geliri esnafa yansıyor. Hem bunlar esnafımıza daha yakın olan insanlardır. Bunlar kenar mahallerinde, taşrada olan esnafımızla iç içe olan insanlardır,  alış veriş merkezlerinde, büyük marketlerde pek işi olmaz. Çünkü veresiye alış veriş yapıyor. Ay sonuna doğru taksit ile alış veriş yaptığı için sanayinin istihdamını tamamını Allah’ın izni ile esnafımıza yazıyor. Onun için sanayicilerimiz bizim için çok önemli. 

 

Geçmişe dönük borçların faizleri siliniyor. Bu durum katkı sağlıyor mu?

 Katkı sağlamaz olur mu? Çok zor durumda olan esnaflarımız vardı.  Kahramanmaraş’ta ve Türkiye genelinde esnaf kefalet kredilerinin bir kısmını ödeyemiyordu onlar için çok iyi oldu. Tabi bunun bazı şartları var. Ana borcu peşin ödeyenlerin faizi tamamı siliniyor. Ama Peşin ödeyemezse tekrar yapılandırma isteyerek yapılandırma yapılıyor.

 

Sizce teşviklerin kalıcı olması ekonomide ne katkı sağlar?

Yatırımları cazipleştirir.  Mevcut sanayicimiz rahatlar. Sanayicilerimizden ise Allah Razı olsun. Türkiye de örnek alınacak sanayicilerimiz var, sürekli yatırım yapıyorlar.  ‘’Yat alayım, Avrupalarda seyahat edeyim’’. Gibi düşünceleri yok.

Her gün hepsi de sabahın çok erken saatinde işinin başındalar. Tek düşündükleri şey yatırım yapmak. İşi büyütmek, insanlara iş kazandırmak.  Sanayicinin hepsi bu düşünce ve bu niyetteler onun için yine şunu söylüyorum: ‘’ önce sanayicimiz’’.

Sanayicimiz olmazsa Devlet millet olmaz. Esnaf hiç olmaz! Devletimizi ayakta tutan onların sağladığı katma değer istihdam. Devletimizin yeraltı zenginlikleri, getirisi yüksek madenleri, petrolü, doğalgazı yok. Devletimizin geliri insanlarımızın ödediği vergidir.  Bu yüzden Sanayicimiz çok önemlidir.  Burada sadece sanayide çeşitlilik istiyoruz, sadece tekstil alanda değil artık farklı sökterlerde de yatırım istiyoruz.

Yani düşünün. Gıda üzerinde: Salça, Meyve suyu fabrikası gibi buna benzer yatırımlara teşvik verilirse az öncede söylediğim gibi bir taşla iki kuş vurmuş oluruz.

Düşünün burada 3-4 tane salça fabrikası olsa her yere domates ekilir. Çünkü Pazar çok önemlidir. Pazarı ayağında gören vatandaş tarımı da geliştirir.

Bugün sanayinin en büyük külfiyet nakliyattır. Nakliyat ise çok önemlidir. Bu tür meyve sebzelerin dayanaklık gücüde azdır. Buna benzer yatırımlar olursa herkes kalkınır.  Köylümüz, Çiftçimiz, Mahallelimiz vs.

 

Teşvik paketinde dükkan açmak ve kapatmakta kolaylaşıyor, bunu nasıl karşılıyorsunuz?

Onda biraz mustaribiz. O konuda çok rapor ve dosya verdik ama bu işe bir kıstas gelmesini istiyoruz.  Yani kolaylaşmasın. Zaten Kahramanmaraş ve İlçelerimizde de, Türkiye’de de esnaf sayısı çok. Berberimiz çok, Lokantamız çok. Haksız rekabet oluşuyor ve hepsi zarar görüyor. Yok denilmesin yine yapılsın. Özellikle bu iş yeri açılımında Avrupa’ya gittiğimizde bunu birkaç Ülkede gördük.

Kahramanmaraş’ta örnek verecek olursak:  Trabzon caddesine bir Lokanta açtı vatandaş. Bir komisyon olsun ve bunu değerlendirsin.  Maliye kaydı olmadan buranın nüfusu, sirkülasyonu hesap edilsin.  İhtiyaç varsa açılsın, yoksa da yine yok denmesin ihtiyaç olan yerler tespit edilsin. Diyelim ki yatılı bölgede belli bir nüfus oluştu. Buna ise yatılı bölgede müsaade edilsin.  Dükkan açmayı kolaylaştırmak biraz daha düzeni bozar. 

Ben Başkanımız Binali Yıldırımdan bunu bekliyorum; Bakanlığı döneminde bütün ticari arabalara belge çıktı.  Her önüne gelen bu işi yapmasın, bu işi ciddiye alanlar yapsın. Düşüncesiyle bu belgeyi çıkarttılar. Bir kamyon alıp çalıştırmak için 20 bin Lira ödeyip Ulaştırma Bakanlığından belge alacaksınız.  Bir minibüs çalıştırmak için 7-8 bin TL ücret bedeli ödeyeceksiniz. Bu durumda işi gerçek yapanlar aldı.

Bu işi çay parası yada harçlığım çıksın diye yapanlar bu işten vazgeçtiler. Çok iyi oldu. gördüğünüz bu yollar köprüler, alt geçişler bu parayla yapılıyor. Bakın bu durumda Ulaştırma Bakanlığı Maliye Bakanlığı gibi oldu, bu çok önemli bir şey hem Devlet kazanıyor hem de millet. İlk başta belge işine bende tepki göstermiştim ama sonra gördüm ki faydalı bir şeymiş. Biz bunun bütün esnafı kapsamasını istiyoruz.

Malatyalı hemşerimiz sayılan ve Büyük Şehir Belediye Başkanımızında çok samimi arkadaşı olan, Yeni Gümrük Ticaret Bakanımızda Sağ olsun… Kendisi ile Ankara İftar sofrasında beraberdik ve ayak üstü sohbet ettik. Kendisi bana bir dosya hazırlayıp getirmemi söyledi. 

Bunu istiyoruz ki bütün esnafı kapsasın. Bir bedel ödensin. Düşünün Kahramanmaraş’ta Babadan olan üçüncü kuşak esnafımız var. Bunlar dede, baba ve torun… Bir gün torun geliyor ve bütün haklara sahip oluyor. Bu insan ise işin ehli değil, esnaflıktan da anlamıyor. Sizce bunu mantıken düşünün normal bir şey mi? İşi bilmiyor. Esnaflıktan gelmiyor. Sonra dede veya babadan kalan mesleğin aynı hakkına sahip oluyor.

Burada tek arzumuz var. Bunu zamanında Başbakanımıza da söyledik, bir türlü kabul etmedi. Başbakanımız Binali Yıldırım Ulaştırma Bakanı iken o belgeler mevcut esnafa ücretsiz verilmişti. Kamyoncumuz, Tırcımız, minibüsçü bütün firmalar ücretsiz aldı. Bir evrak parası ile çok cüzi bir para, sonra bir süre tanında ve ondan sonra bugünkü ücretler alınmaya başlandı. Aynı şeyi bütün esnaf içinde istiyoruz. Mevcut esnafımız belgelerini alsın.

Bundan sonra iş yeri açacaklar için 10-20 bin TL durumuna göre sınıflandırılsın ve bir bedel konsun. Bu bedelde toplanan paranın da yarısı hizmet ve destek olarak esnafa geri dönmesini istiyoruz. Bunu da tek konuda istiyoruz: sağlıktır. Biliyorsunuz Bağ-Kur primlerini yatıramayan şuanda Kahramanmaraş’ta %50’ yi geçmiş durumda esnafımız var.  10 bini aşkın esnafımız Bağ-Kur primlerini ödeyemediği için detaylı sağlık kontrolünden geçemiyor.  O toplanan para bu esnafımızın sağlığı için kullanılsın. Dediğim gibi artık inanıyorum: Sayın Başbakanımız bir taşla 2,3,5 kuşta vurur.

 

Çiftçiden direk üreticiye mamulün geleceğini söyledi, nasıl karşılıyorsunuz?

Şimdi geçmişte çiftçiliğimizde var. Dediğim gibi yapılanın kötüsü olmaz. Önemli olan tahlilin iyi yapılmasıdır.  Bazı çiftçilerimiz daha mahsulün yarı zaman gidip tüccara mahkum olup para, mazot, gübre alıyordu. Bu arada tüm çiftçilerimizin için söyleyemeyiz ama birçoğu da mahsulü tarladayken fiyatlandırıyordu. Kimisi de borcu olduğundan dolayı mahsulü çıkar çıkmaz satmak zorunda kalıyordu. Bu olayı devletimiz verdiği destekle biraz önüne geçti. Bir sezon adam ömrünü veriyor. Aile çoluk çocuk bu güneş bağrında yanıyor ve gidiyor tüccara veriyor. Tüccar ise ondan daha çok kazanıyor. Bunun önüne geçilmesi çiftçilerimizin daha çok kazanmasını sağlayacak.

 

Suriyelilerin iş gücü piyasasına katkısını nasıl görüyorsunuz?

Bazı konularda eleştiri alsak bile doğruyu söylemeliyiz. Ben inanıyorum bu devletimiz içinde geçerli. Benim içinde senin içinde herkes için geçerli. İyi niyetli ne yaparsan yap. Üzülürsün darda kalırsın ama sonu hayır olur. Keşke Suriye, Irak böyle olmasaydı tabi en büyük isteğimiz o keşke böyle olmasaydı. Ama şuanda Suriyelilerin burada barınmalarını hayra yormak lazım. Şuanda ise daha da hayırlı olacağını düşünüyorum. İş gücüne de, ticarete de, her şeye faydaları var.

 

Kahramanmaraş’ta yaşayan yaklaşık 80 bine yakın Suriyeli mülteciler ne yiyip ne içiyor? Nereden giyiniyor bu insanlar? Bunun hepsi esnafa ve ticarete yansıyor.  Bunu biraz geniş düşünmek lazım. Sonra bu dünyada ne edersen onu bulursun. Mevla’m kimseyi o durumlara düşürmesin ama ben inanıyorum bu olayda Ülkemize ve Milletimize hayırlı olacaktır.” (ZEKİ DEMİR)