Ortaöğretime "Şehir" dersi geliyor!

Kültür ve Turizm Bakanı Mahir Ünal, çocukların kendi şehirlerini tanımaları ve sevmeleri için Milli Eğitim Bakanlığı ile ortaöğretim kurumlarına, 'Şehir' dersi diye bir ders konulması üzerinde çalıştıklarını söyledi.

Kültür politikalarını, şehirler üzerinden somutlaştıracaklarını belirten Kültür ve Turizm Bakanı Ünal, “Milli Eğitim Bakanlığı ile şu anda ortaöğretim kurumlarına, ‘Şehir’ dersi diye bir ders konulması üzerinde çalışıyoruz. Yani her çocuk kendi doğduğu şehri tanısın ve sevsin! Eğer bir çocuk kendi doğduğu şehri sevmez, başka şehirlere âşık olursa; o çocuk kendine yabancılaşır. Kendi şehrine yabancılaşır ve taşralı olur. Her çocuk, şehirli olmalıdır. Kendi şehrini sevmelidir. Kendi şehrinin hafızasına, aidiyeti olmalıdır. Kendi şehrinin kimliği, o çocuğun kimliğinde, etkili olmalıdır” dedi.

Şehirlerin, ruhları olduğunu ve şehirlerin ruhlarını, o şehirde yaşayan insanların yaşanmışlıklarının oluşturduğuna dikkat çeken Ünal, şöyle konuştu: “Bu şehir, Rıdvan Hoca’nın, Aslan Bey’in! Bu şehir Ukkaşe Hazretlerinin, bu şehir Malik Bin Ejder’in ruhaniyetini taşıyor. Ve bu şehrin ruhunu, yeniden keşfetmemiz gerekir. Şehrin tarihi merkezinin nasıl planlandığını gördünüz. Aslında ne yapıyoruz? Şehrin hafızasını, yeniden ortaya çıkarmaya çalışıyoruz. Aslında ne yapıyoruz? Şehrin kültürel mirasını, kültürel dokusunu tekrar ortaya çıkarıyoruz.

Bir şehrin hafızası ortaya çıktığı zaman şehrin kimliği ve ruhu ortaya çıkar.” Şehrin ruhu ve kimliği ortaya çıktıktan sonra ancak şehrin kültüründen bahsedebileceğine değinen Bakan Mahir Ünal, mikro ölçekte düşünüldüğünde; hafızası olmayan bir insanın kimliğinin de kültürünün olmayacağını ifade ederek şu ifadelere yer verdi: “Makro ölçekte, şehirler de öyledir. Şehrin hafızasını, ortaya çıkaracaksınız. Peki, şehrin hafızasını ortaya çıkardınız. Şehrin hafızasını nasıl yaşatacaksınız? Şehrin hafızasını yaşayan müzeler, yaşayan kütüphaneler, sinema salonları, konser salonları, tiyatro salonları üzerinden şehrin hafızasını yaşatırsınız. O hafızayı ortaöğretim kurumunda okuyan çocukların teneffüs etmesini sağlarsınız. Şimdi biz Milli Eğitim Bakanlığı ile anlaşma yapıyoruz. Diyoruz ki öğretmenlere, müzecilik eğitimi verelim. Kütüphanecilik eğitimi verelim. Ve Kültür Bakanlığı olarak kültür merkezlerimizde öğrencilerimize film gösterimi yapalım, diyoruz. Niye? Çünkü çocuklar o kendi şehirlerinin hafızalarıyla, kimlikleriyle bir temas kursunlar. Biz, tüm bunları yaparken bir şey daha istiyoruz: O çocuk kendi şehrini de sevsin!”

 

KÜLTÜR POLİTİKALARI ŞEHİRLER ÜZERİNDEN SOMUTLAŞTIRILACAK!

Artık şehirleri, inşa ederken; kültür politikalarını da şehir üzerinden somutlaştıracaklarını vurgulayan Kültür ve Turizm Bakanı Ünal, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bundan sonra Kahramanmaraş dediğimiz zaman; artık Kahramanmaraş'a gelen Kahramanmaraş'ın hafızasını, Kahramanmaraş'ın kimliğini, Kahramanmaraş'ın ruhaniyetini, maneviyatını ne yapacak? Hissedecek. Diyecek ki ben Maraş’tayım! Herhangi bir yerde değil. Ben Maraş'tayım. Urfa'ya gittiği zaman Urfa'nın, Antep'e gittiği zaman Antep'in, Adana'ya gittiği zaman Adana'nın kimliğini hissedecek. Mesela bu anlamda en şehir, Edirne’dir. Edirne’de kendinizi hissedersiniz. Bunu size, Selimiye hissettirir.” 

KAHRAMANMARAŞ’TA BUGÜN GAZETESİ / KENAN ONARAN