Proteze götüren 4 yanlış!

Günlük yaşantımızda yaptığımız bazı yanlışlar var ki halk arasında 'kireçlenme' diye bilinen osteoartrit-artroza zemin hazırlıyor. Ortalama yaşam süresinin artması ile yaygınlaşan hastalık, özellikle kalça ve diz ekleminde eklem yüzeyinin bozulması (kıkırdak dokunun bozulması), ağrı ve eklemde hareket kısıtlılığı olarak kendini gösteriyor; kişinin normal hareketlerini engellerken, yaşam kalitesinin ciddi ölçüde azalmasına neden oluyor.

Acıbadem Maslak Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Doç. Dr. Vahit Emre Özden iş işten geçmeden önlem almanın şart olduğunu belirterek “Hiçbir yapay eklem orijinal eklem kadar olamaz. Bundan dolayı mevcut eklemin kıymetini bilmeliyiz. Buna karşın eklem protezinin de bir son olmadığını bilmek gerekir. Yerinde ve kuralına uygun uygulanan bir eklem protezi ağrısız ve hareketli bir yaşamın başlangıcı olacaktır” diyor. Dr. Vahit Emre Özden eklem kalça veya diz protezine götüren 4 yanlışımızı anlattı, önemli uyarılar ve önerilerde bulundu.

Aşırı kilo

Diz ve kalça eklemlerimizin en sevmediği etkenlerden biri de fazla kilolar. Kötü beslenme alışkanlıkları ve aşırı kilo, eklemler için taşınması gerekenden fazla yük oluşturuyor ve aşınmayı hızlandırıyor. Yapılan çalışmalara göre, aşırı (vücut kitle indeksi 30 kg /m2 üzeri) kilo osteoartrit gelişimini 4-7 kat artırıyor. Özellikle kadınlarda bu durum daha ciddi bir problem oluşturuyor. Kilodaki her artış eklem kireçlenme ihtimalini artırırken, alınan 1 kilogram, günlük aktiviteler sırasında, dize mekanik olarak 4 kilo ek yük getiriyor. İlerleyen yaşla beraber görülen kıkırdak dejenerasyonu kilo ile beraber daha hızlı gelişiyor. Yapılan bir çalışma, aşırı kilolu kimselerde protez ameliyatının normal kilodaki kimselere göre kalçada 10 yıl, dizde ise 13 yıl erken yaş ortalamasında yapıldığını ortaya koyuyor. Özetle kilonuza dikkat edin ve mutlaka aşırı kilolarınızdan kurtulun.

Hareketsizlik

Modern çağın önemli sorunlarından biri olan hareketsizlik birçok ciddi sağlık sorununa zemin hazırlıyor. Onlardan birisi de eklem yüzeyinin, yani kıkırdak dokunun bozulması. Kıkırdak dokunun beslenmesi harekete bağlı olduğundan düzenli egzersiz çok önemli. Ancak eklemlere yük vermeden hareketi sağlamak gerekiyor. Eklemin hareketlerini zorlayacak düzeyde ve ağırlıkta yapılan egzersizler eklemler için sorun oluşturabildiğinden özellikle eklemi darbeye maruz bırakacak tarz zıplama veya sıçrama ile yapılan hareketlerden kaçınmak gerekiyor. Sportif aktiviteler açısından yüzme, pilates ve bisiklete binmek ideal olanı. Yapılacak egzersizler ile gövde ve bacak kasları eklemleri rahatlatacak şekilde çalıştırılıyor, yanlış gövde duruşu ile eklemlerin yanlış yüke maruz kalması engelleniyor. Eklemlerin simetrik yük alması sağlanıyor.

Sigara ve alkol gibi kötü alışkanlıklar

Sigara ve alkol de dolaylı olarak eklemin beslenmesini etkiliyor. Bu tip zararlı alışkanlıklar kıkırdak aşınmasını hızlandıran veya aşınmaya yol açacak başka rahatsızlıkların gelişimine neden olduğundan, sigara ve aşırı alkol tüketiminden uzak durmak gerekiyor. Yapılan bilimsel çalışmalar, sigara ve kronik alkol kullanımının, özellikle kemikte kanlanma problemlerine neden olduğunu ve eklem çevresi kemik bölgelerinde hasarlar yaratarak eklemde erken dönemde deformasyon yaratabileceğini gösteriyor. Ayrıca sigara direkt olarak kıkırdak dokuda hasara neden oluyor ve eklemdeki kıkırdak kalınlığında azalmaya yol açıyor.

Akılcı olmayan yöntemlerle zaman kaybetme

Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Doç. Dr. Vahit Emre Özden “Kalça ve diz çevresinde doğuştan olan eklem dışı rahatsızlıklar zaman içerisinde eklemde deformasyona neden olur. Bu rahatsızlıklarda eklemlerde aşınma başlamadan yapılacak birçok koruyucu cerrahi seçenek mevcuttur. Yapılacak cerrahi ile eklem aşınması engellenebilir. Bu tip eklemi koruyucu cerrahi kararında geç kalınması eklemin daha erken bozulmasına neden olacaktır. Örneğin kalça eklem örtünme yetersizliğinde, uygun hastaya, erken dönemde yapılacak eklem koruyucu ameliyat ile eklem korunarak, protez gerekliliği ortadan kaldırılabilir veya protez ameliyatı uzun süre ertelenebilmektedir. Bu ameliyatlar daha az girişimsel endoskopik olabileceği gibi, kemik kesimi ile düzetilmesi şeklinde olabilir. Sonuç itibari ile hastanın kendi eklemi ile yaşamını sorunsuz sürdürmesi sağlanmış olur” diyor.

Bu belirtiler varsa dikkat!

Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Doç. Dr. Vahit Emre Özden “Protez öncesi birçok tedavi yöntemi mevcut ama eğer;

Ağrı hastanın yürüme mesafesini ciddi azalttıysa,

Eğilme, çömelme gibi günlük aktivitelerini etkiliyorsa,

Gece veya gündüz istirahat halinde bile rahatsız ediyorsa,

Bacağını kaldırmasını engelleyecek düzeyde kısıtlılığa neden oluyorsa,

İlaç, fizik tedavi veya yürümeye yardımcı cihazlara rağmen ağrısı dindirilemiyorsa,

hastanın ameliyat olması ve protez ile ekleminin yüzeylerinin değiştirilmesini öneriyoruz. Ancak son kararın hastanın kendisi tarafından verilmesi daha doğru olacaktır. Sosyal yaşamını gerçekten bu rahatsızlık nedeni ile değiştirmek zorunda kalmış ise ameliyat ile tekrar eski sosyal yaşamına dönmesi protez ameliyatı ile mümkün olacaktır” diyor.