Psikolojik iyi oluş için; dur, düşün ve yeniden başla!

2018, yeni başlangıçlar ve yeni kararlar almak için bir fırsat. Çağımız insanının en büyük sorunlarından birinin yoğun koşuşturmaca ve stres olduğunu belirten Prof. Dr. Nevzat Tarhan, stres ve makul oranlardaki sıkıntıların kişinin kendini geliştirmesi için aslında bir fırsat olduğuna dikkat çekiyor.

Bir önceki yılın muhasebesinin yapılması gerektiğinin de altını çizen Prof. Dr. Tarhan, “Çağımızda kişiye en zarar veren, yoğun ve rutin hayat şartları ve koşturmaca. Yapılması gereken şey bu maratona biraz ara vermek. Dur, düşün ve yeniden başla yapılmalı” tavsiyesinde bulundu.

Üsküdar Üniversitesi Rektörü, Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, yeni bir yıla girerken psikolojik tazelenme ve psikolojik iyi oluşun önemine dikkat çekti.

 

Dur, düşün, yeniden başla yapılmalı

Yeni yılda kişinin bir önceki yılın muhasebesini yapması gerektiğini belirten Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Çağımızın en büyük zararlı davranışlarından biri, yoğun ve rutin yaşam. Sonuçlarını çok fazla fark edemiyoruz. İnsanlar sosyal bir yoğunluk içerisinde ve bu durum çok fazla fark edilmiyor. Sosyal hareketlilik, ekonomik hareketlilik var ve böyle olunca normal rutin günlük yaşantı içerisinde insanlar boğuluyorlar. Kendilerine dur, düşün, yeniden başla yapmalılar” diye konuştu.

 

Zaman zaman fabrika ayarlarına dönülmeli

Bireylerin kendilerini günlük yaşamın yoğunluğundan bir müddet uzaklaştırarak dinlenmesi gerektiğinin altını çizen Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Nasıl ki belirli zamanlarda bir cihazın fabrika ayarlarına dönmesi faydalıysa, insan için de bu böyle. Hatta buna inovasyonda “%15” kuralı deniliyor. Bir insan 100 dakika bir şey yapıyorsa,  15 dakika o yaptığı iş hakkında düşünmesi gerekiyor. Bir yıl geçmiş, dur düşün ve yeniden başla yapılmalı. Eğer bunu yapmazsa bazı hatalar insanı yanlış yere götürüyor. Kişinin kendini yenilemesi bu açıdan önemli. Yani bir bakıma nasıl belli aralıklarla banyo yapıyorsak; belli aralıklarla kendimizi yenilememiz, refresh etmemiz, güncellememiz gerekiyor. Kendimize bunu yaparsak, hayatımızı daha sağlıklı, verimli ve huzurlu bir şekilde kullanmış oluruz. O nedenle yeni yıl, bir fırsat” şeklinde konuştu.

Stres ve makul oranlardaki sıkıntıların kişinin kendini geliştirmesi için bir fırsat olduğuna dikkat çeken Tarhan, “Kontrol edilebilen stres insanı geliştirir” dedi.

 

Özgür iradesi olan insan, kendi varoluşunun farkındadır

İnsanın varlığının farkında olan tek varlık olduğunu belirten Prof. Dr. Nevzat Tarhan, kendi varoluşunun farkında olan insanın özgür iradesinin olduğunu vurgulayarak, sözlerine şöyle devam etti:  “Özgür iradesi olduğuna göre insanların bazı konularda hedef belirlemesi, gelecek projeksiyonu geliştirmesi, stratejisini yeniden gözden geçirmesi gerekiyor çünkü nereye gideceğini bilmesi gerekiyor. Beynimizin kendini programlama özelliği var. Eğer biz kendi kendimizi programlamazsak dış olaylar bizi programlıyor. Kendimizi yenilemek aslında kendimizi programlamak ve güncellemektir. Bunun için, insanın hayattaki zamanını verimli kullanması ve bunun sonucunda da belli bir yaşa geldiği zaman geçmişe baktığında dolu dolu bir hayat geçmişi bırakabilmesi önemli.”

 

İnsanı doğru amaçlar harekete geçirir

Modern insanın en çok yaşadığı problemlerden birinin istenilen şeyin gerçekleşmemesi sonucunda yaşadığı ruhsal çöküntü olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Genç bir insanın en çok karşılaştığı durum bu ruh hali. Aslında bunu hissetmesi doğal. Bir insanın hayalleri vardır, insan hayallerine ulaşmak için bir plan yapar, bununla ilgili çaba içerisine girer ama bir insanın hayaline ulaşmaya çalışması dağa tırmanması gibidir. Dağa tırmanan bir insan ne yapar? A yolunu dener olmaz B yolunu dener olmaz, C yolunu dener olmaz ne yapar eder çıkar çünkü o dağa daha önce çıkılmıştır. Daha önce birisi çıktıysa ben de çıkabilirim diyecek. Ama böyle durumlarda zora talip olacak. Amacına yönelik çaba sarf edecek. Kendine zarar vermeden hedefe çıkacak yol bulacak bunun için motivasyonunun yüksek olması, bunun için de amacının doğru olması ve amacına inanması gerekiyor. İnsanı harekete geçiren şeyler doğru amaçlardır. Amacı olmayan bir insanı çalıştıramazsınız” dedi.

 

Kişi ödüle doyamamaktan, psikolojik obez oluyor

Mutluluk ile hazın aynı şey olmadığını dile getiren Prof. Dr. Nevzat Tarhan, bağımlılığa ödül yetmezliği sendromu denildiğini ifade ederek şu açıklamalarda bulundu: “İki türlü haz var; bir kısa vadeli haz var, bir de orta ve uzun vadeli haz var. Haz denildiği zaman genellikle o anda hoşuma gidiyorsa iyidir hoşuma gitmiyorsa kötüdür kısa vadeli anı yaşa felsefesi ile kişi anlık hazzı yüceltiyor popüler kültürde. İnsanın hazzı erteleyebilmesi lazım. İnsanın bunu öğrenmesi gerekiyor. Bu kendiliğinden olmuyor ama. İnsandaki bu özelliği kullanabilen insanlar, emosyon regülasyon yapan insanlar yani duyguları yönetiyorlar hazzı yönetiyorlar ve verimli şekilde kullanıyorlar. Aksi halde psikolojik obez olurlar.”

 

Kişiyi dış engellerden çok, iç engeller etkiliyor

İnsanın yeteneklerini en çok körelten şeyin kendi ümidini kırması olduğunu belirten Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Bunun için içimizdeki engelleri aşabildiğimiz zaman aslında dış engellerden çok bizi engelleyen iç engellerdir. İnsanın yapabileceği birçok yeteneği bu köreltiyor insanın içerisinde. Tabii bunları yaparken bir üçlü var: İdealizm, realizm, aktivizm üçlüsü. Bir insanın idealleri olacak. Hayal kursun, idealleri olsun. Ama hayal kurarken tabii bir ayağı yerde olsun. İkinci ayak da kişinin hem idealist hem realist olması. Üçüncü ayak da aktivizm. İnsanların  idealleri ve hayalleri vardır, gerçeklerle hayalleri arasında bağlantıyı da kurar ama enerjisi yoksa yine bir şey üretemez. Bir insanın kıymetini idealleri belirler” diye konuştu.