Rahim ağzı kanseri korkulu rüyanız olmaktan çıkıyor
Kahramanmaraş Özel Hayat Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Mehmet Keloğlu, kadınlarda en çok görülen kanser türlerini hakkında açıklamalarda bulundu.
Kadınlarda
görülen jinekolojik kanserler vulva, vajina, rahim ağzı, rahim ve yumurtalık
kanserleri olduğunu belirten Keloğlu: “Rahim ağzı kanseri 20 yaştan önce çok
seyrek görülür, bu yaştan sonra giderek oranı artar ve 50 yaşta en yüksek
orana ulaşır. Yumurtalık ve rahim kanserinden daha erken yaşta görülür” dedi.
Rahim
ağzı kanserinin az gelişmiş ülkelerde en sık görülen jinekolojik kanseri
olduğunu belirten Op. Dr. Mehmet Keloğlu, konuşmasını
şöyle sürdürdü: “
Gelişmiş ülkelerde rahim ağzı kanser taraması için kullanılan smear testin
yaygın ve uzun süreden beri kullanılması bu hastalığın oranını düşürmüştür.
Risk Faktörleri
Şunlardır:
Genç yaşta evlenme, Erken cinsel yaşama başlama, Çok sayıda çocuk sahibi olma, Düşük
sosyoekonomik düzey, Kötü hijyenik şartlara sahip olma, Çok sayıda partner ya
da eşinin çok sayıda partneri olması, Sigara kullanımı, En önemli risk
faktörü ise cinsel ilişki ile geçen bir virüs enfeksiyonu olan insan papillomu
virüs (HPV) enfeksiyonu geçirmiş olmaktır. Rahim ağzı kanseri olanların
tamamına yakınında (% 98) bu enfeksiyon saptanmış ve neden bu virüs
enfeksiyonlarıdır. HPV virüsünün 100’den fazla tipi vardır. HPV-6 ve 11
tipi genital bölgede ortaya çıkan genital siğillerin % 90’ından
sorumludur. HPV 16 ve 18 tipi ise rahim ağzı kanserlerinin % 70’inden
sorumludur. Rahim ağzı kanserinin erken
belirtisi yoktur. Ancak düzenli smear ile erken dönemde kanser ortaya çıkmadan
yakalanmaktadır. Geç dönemde belirtileri kanlı akıntı, ilişki sırasında kanama
ve düzensiz adet kanamalarıdır.
Rahim ağzı kanserinin erken tanısı için en
önemli yöntem yılda en az bir kez yapılan smear testidir. Şüpheli smear
test varsa kolposkopi ve biyopsi yapılır. Korunmak için ise en önemli yöntem
HPV aşılarıdır. HPV aşıları gelişmiş ülkelerde rutin aşılama programına
girmiştir. Ülkemizde de uygulamaya başladığımız HPV aşılarının yapılmasını
öneriyoruz. Bu aşıların yapılması Kadını rahim ağzı kanserinden % 70 oranında
korumaktadır. Diğer korunma yöntemleri ise tek eşli olma ve güvenli olmayan
ilişkilerde mutlaka prezervatif kullanılmasıdır. Tedavide erken dönemde rahim
ağzının küçük bir kısmı koni şeklinde alınırken geç dönemlerde ameliyatın alanı
genişlemektedir. Bazı hastalarda ise ışın tedavisi ve kemoterapi gerekmektedir.
Rahim Kanseri
Genellikle menopozdan sonra ortaya çıkan bir kanserdir. Ortalama görülme yaşı
55 - 58 olmasına karşın bazı genç kadınlarda da görülebilir. Diyabetli, şişman
ve hipertansiyonu olan kadınlarda sık görülür. ABD’de meme kanserinden sonra en
sık görülen jinekolojik kanserdir.
Risk Faktörleri
Şunlardır:
Doğum yapmamış olma, Yüksek sosyoekonomik düzey, Şişmanlık ve tansiyon
yüksekliği, 50 yaşından sonra adetten kesilme (Türkiye’de ortalama adetten
kesilme yaşı 47’dir), Doktor kontrolü dışında hormon kullanma, Meme, yumurtalık
ve kalınbağırsak kanseri geçirmiş olmak, Hormon salgılayan yumurtalık tümörleri
bulunmasıdır.
Hastalığın belirtileri menopozda bir kadında
vajinal kanama olması, adet gören kadınlarda ise düzensiz kanamaların ve ara
kanamaların olmasıdır. Rahim kanseri belirtileri nedeniyle erken tanı
konulabilen bir kanserdir. Hastaların % 75’i erken dönemde yakalanmaktadır.
Rahim kanseri tanısı rahim içinden parça
alınarak yapılmaktadır. Erken dönemdeki tedavide rahmin alınması yeterlidir.
Yumurtalık
Kanseri
Yumurtalık kanserleri de dünyada giderek artmaktadır. Tüm yaşamı boyunca bir
kadının yumurtalık kanserine yakalanma riski % 1 - 2’dir. Bazı tiplerinde
genetik geçiş söz konusudur. Bu kadınlar gen araştırması yapılarak sıkı takibe
alınmalıdır.
Risk Faktörleri
Şunlardır:
Doğum yapmamış olma, Erken adet görme, Geç adetten kesilme, Meme ve rahim
kanseri geçirmiş olma, Ailesinde genetik geçişli meme kanseri olmasıdır.
Doğum kontrol haplarının 2 yıl kullanılması %
50, 5 yıl kullanılması % 70 oranında yumurtalık kanserinden koruma
sağlamaktadır. Hastalık erken belirti
vermez, belirti verdiğinde tümör genellikle ileri evredir. Belirtiler daha çok
mide bağırsak sistemiyle ilişkili hazımsızlık, karında şişme, bulantı ve kilo
kaybıdır. Yumurtalık kanserinden en
önemli korunma yöntemi düzenli aralıklarla jinekolojik muayene ve
ultrasonografi yapılmasıdır. Riskli olduğu saptanan kadınlarda ise bazı kan
testleri (tümör belirteçleri) ve ultrasonografik takip önemlidir.
Meme Kanseri
Kadınlarda en sık görülen kanserdir. Yaşam boyu 7 kadından 1’i bu kansere
yakalanmaktadır.
En Önemli Risk Faktörleri Şunlardır:
Çocuk doğurmamış olma, Şişman olma, Düzenli
alkol tüketme, Kısır olmak ya da kısırlık tedavisi görme, Konsantre doğal
olmayan lifsiz besinler tüketme, Ailesinde meme kanseri olmasıdır.
Meme kanseri otuzlu yaşlardan sonra her yaşta
görülebilir. Ailede meme kanseri olan kadınlar bu yaşlarda takibe alınmalıdır.
Kanser araştırması için her kadın 35 yaşında bir kez, 40 yaştan sonra iki yılda
bir kez, 50 yaşından sonra her yıl mamografi yapılmalıdır. Yeni bir teknik olan
dijital mamografi ile görüntü kalitesi artmış ve değerlendirme daha objektif
yapılmaktadır. Ayrıca seçilmiş olgularda meme MR’da kullanılmaktadır. Meme kanserinin erken yakalanma yöntemi düzenli meme
muayenesi ve mamografi yaptırmaktır. En önemli muayene kadının adet sonrası
dönemde kendini muayene etmesidir. Ele gelen kitle varlığında hekime
başvurmalıdır. Meme kanseri tanısı ya
biyopsi ile ya da kitlenin çıkarılması ile yapılmaktadır. Yeni ameliyat
teknikleriyle tüm meme dokusu yerine kanserin aktığı lenf kanalları tespit
edilip memenin yalnızca ilgili bölümleri ameliyatlarla alınmaktadır. Bütün kanserlerde olduğu gibi kanserden korunma ve
erken dönemde teşhis jinekolojik kanserlerde de önemlidir. Kadınlar kanser için
taşıdıkları riskleri ve kanserin öncü belirtilerini bilmeli ve düzenli aralarla
jinekolojik muayene yaptırmalıdırlar.”