Rektör Deveci bu kez eski Rektör Karaaslan'a kafayı taktı

KSÜ eski Rektörü Prof. Dr. Mehmet Fatih Karaaslan mevcut Rektör Prof. Dr. Durmuş Deveci ile ilgili şok iddialarda bulundu.

Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi eski Rektörü Prof. Dr. Mehmet Fatih Karaaslan Rektör Durmuş Deveci tarafından haksız bir şekilde açığa alındığını yaptığı bir açıklama ile duyurdu. Karaaslan Deveci’nin Üniversite ile ilgili o kadar şok iddialar varken kendisiyle uğraşılmasına anlam veremediğini söyledi.

Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi eski Rektörü Prof. Dr. Mehmet Fatih Karaaslan Mevcut Rektör Deveci tarafından açığa alındığını belirtti. Eski rektör Karaaslan, referandum öncesi bir akademisyenin kendisinin yanına gelerek Rektör Deveci’nin kendisi hakkında soruşturma başlatmayı düşündüğünü, bunun için referandumu beklediğini ve emekliye ayrılmasını istediğini, emekliye ayrılmaması halinde ise ihraç edilebileceğini belirttiğini iddia etti.

Karaaslan ayrıca şok bir ifadede daha bulundu. Fetö/PDY ilişikli bir dernekle ilgili olayı soruşturan İç Denetçi Eshabil Karabıyık’ın kendisine; “bu konuda sizin bir dahliniz yok, fakat rektör bey sizinle ilişkilendirmemi istiyor’ dediğini öne sürdü.

 

EMEKLİYE AYRILMAM İSTENDİ AKSİ TAKDİRDE İHRAÇ EDİLECEĞİM SÖYLENDİ

KSÜ eski Rektörü, Psikiyatri AD Öğretim Üyesi Mehmet Fatih Karaaslan açığa alınmasıyla ilgili süreci yaptığı açıklama ile şöyle anlattı; “Bugün (18 Mayıs Perşembe) rektörlükten gelen yazıyla, özetle, FETÖ/PDY ilgisi şüphesi ile yürütülen soruşturma için görevden uzaklaştırılmamın uygun görüldüğü tebliğ edildi. Bu benim için sürpriz olmadı. Çünkü 13 Nisan 2017 de Öğrenci İşleri Daire Başkan Vekili Yard. Doç. Dr. Alpaslan Alkış benimle görüşme isteği üzerine ofisime gelmiş ve bana, kendi duyumları ve izlenimleri olarak, Rektör Durmuş Deveci’nin benim hakkımda soruşturma başlatmayı düşündüğünü, bunun için 16 Nisan’ı beklediğini, uzman Süleyman Ertürk’e vermiş olduğum istirahat raporunun da bunun tuzu biberi olduğunu, ancak emekliye ayrılmam halinde soruşturma açılmayacağını, aksi takdirde ihraç sürecini başlatmak üzere açığa alınacağımı bildirmişti. Ben ise kısa zamanda emekli olamayacağımı ifade etmiştim. Nitekim 25 Nisan 2017 de hakkımda disiplin soruşturması başlatıldığı bildirilerek 46 soruluk metni cevaplamam istendi, cevapladım. Bugün de açığa alınmış bulunuyorum. Bu durum yukarıdaki görüşmeyi anlattığım arkadaşlarım için de sürpriz olmamıştır.

 

BEN HAC’TAYKEN YAPILAN İŞLİMDEN SORUMLU TUTULDUM

Aslında hakkımda yürüyen bir mahkeme vardı. Bu dava da, özet olarak,2013 yılında haç görevi için ben yurt dışında iken, rektör vekilimizin bir derneğin başvurusuyla, Gençlik ve Spor bakanlığının destekleyip denetlediği bir ortak projeyi kabul ederek bakanlığa göndermesi ile ilgiliydi. Problem bu derneğin daha  sonra  FETÖ/PDY ile ilişkili bulunmasından ve proje parasının Bank Asya üzerinden harcanmasından kaynaklanmıştı.

 

İÇ DENETÇİ BENİM DE DAHİL OLMAMI REKTÖRÜN İSTEDİĞİNİ SÖYLEDİ

Bununla ilgili soruşturmayı yapan iç denetçi Eshabil Karabıyık benimle görüşmesi sonrası; aslında bu olayda benim bir dahlimin olmadığını ancak dahil edilmemi isteyen olduğunu söylemişti. Kim? diye sorduğumda ise tereddüt etmeden Rektör Durmuş Deveci demişti. Sonra kendisi bana söylediğinin aksine beni de sorumlu göstermiş; aleyhime kullandığı tek cümleye iddia makamının atıfta bulunmasıyla davaya katılımım gerçekleşmişti. O dava sürüyor. Adaletin önünde. Ayrıca bununla ilgili idari YÖK soruşturması da devam etmektedir.

 

BU KADAR ŞOK İDDİALAR VARKEN NEDEN BEN?

Yönetimin beni hedef almasına anlaşılır bir anlam veremiyorum. Rektör Durmuş Deveci ve bazı yöneticiler hakkında, basında geniş bir şekilde yer aldığı gibi, ihaleye fesat karıştırma ve FETÖ/PDY ye destek olma/kollama gibi (http:// www.marasbugun.com/ksude-trijenerasyon-skandali-46679.html, http:// www.marasbugun.com/bu-acelecilik-neden-47183.html,  http://www.marasposta.com/tr-tr/haberler/5085/rektor-ogretim-gorevlisini-olumle-tehdit-etmis)   çok önemli suç duyuruları varken benim ile uğraşması faydasız ama manidardır.  İlahi adalet elbette tecelli edecek; ilahi beyan gereği zulmedenlerin yaptıkları kötülükler kendilerini çepeçevre kuşatacaktır. Bundan eminim. Ancak, yine de gönül ister ki bu ses Ankara’dan da duyulsun. Bu durum dolayısıyla bizzat ilgilendiğim hastalarımdan özür dilerim.” (KAYNAK: KAHRAMANMARAŞ’TA BUGÜN GAZETESİ)