STK'lar Çin mallarına 'Hayır' dedi

Kahramanmaraşlı Sivil Toplum Kuruluşları (STK) Doğu Türkistan için seslerini yükseltti. Eyleme Ak Parti Milletvekilleri İlker Çitil, Mehmet Uğur Dilipak ve eski Kent Konseyi Başkanı Zeynep Arıkan da destek verdi ve eylem sonrasında Kahramanmaraşlılarla birlikte Doğu Türkistan için dua ettiler.

Çin’in yine Ramazan ayında Müslümanlara yönelik yaptığı zulmü protesto etmek için birleşen STK’lar, Çin’deki ibadet yasağının Uygur Türklerine uygulanan asimilasyon politikalarının devamı niteliği taşıdığı vurgulandı.

 

35 MİLYON MÜSLÜMAN KATLEDİLDİ

Kahramanmaraş Platformu adına açıklama yapan Avukat Yusuf Bülbül, “İşgalci Çin her yıl olduğu gibi bu yıl da özellikle Ramazan ayında Doğu Türkistanlı kardeşlerimize olan zulmün dozunu ve şiddetini artırmıştır. Lokantalara 1 ay boyunca açık kalma şartı kamu çalışanları, öğretmen ve öğrenciler için oruç tutma, camiye gitme ve dini faaliyetlere katılma gibi ibadetlerin yasaklanması onlarca yıldır Uygur Türklerine uygulanan asimilasyon politikalarının devamı niteliğindedir” dedi.

1949 yılından bugüne dek Doğu Türkistan'da 35 milyonu aşan Müslümanın katledildiğini ifade eden Yusuf Bülbül, “Bu politikalar neticesinde, işgal edildiğinde %90'1 Uygur Türklerinden oluşan Doğu Türkistan'da, bugün Uygur Türklerinin nüfusu % 45'in altına inmiştir” diye konuştu.

 

KUR’AN OKUMAK VE ÖĞRENMEK YASADIŞI İLAN EDİLDİ

Çin devletinin namaz kılmayı, oruç tutmayı, başörtüsünü yasakladığını, mescit ve camilerin bir çoğunu kapattığını söyleyen bülbül, açık kalan ibadethanelere girmeyi ise özel izne bağladığını belirtti. “Kur'an okumak ve öğrenmek yasadışı ilan edilmiş, bu yasaklara uymayanlara ağır cezalar yağdırılmıştır. Bu politikalara direnen Uygurlara ise her türlü devlet şiddeti uygulanmış, köy meydanlarında kolluk güçleri kadınların başörtülerini zorla açmış ve büyük katliamlar yaşanmıştır. Çin devletinin katliamları halen devam etmektedir” dedi.

 

TEPKİMİZİ ‘ÇİN MALINA HAYIR’ DİYEREK GÖSTERMELİYİZ

Ayrıca, güvenlik gerekçesiyle bölgenin bağımsız gözlemcilerin araştırmasına ve denetimine kapalı tutulmasının da, yaşanan baskı ve zulümlerin tüm boyutlarıyla açığa çıkarılmasını ve yaşanan vahşetin tüm yönleri ile dünya kamuoyu tarafından bilinmesini engellediğini sözlerine ekleyen Bülbül, bu sebeple sosyal medyada paylaşılan resim, video ve yazılar bilgi kirliliği oluşturduğunu, bunun da Doğu Türkistan halkının haklı mücadelesine gölge düşürdüğünü kaydetti. “Tepkimizi sadece sözle değil, 'Çin malına hayır' diyerek ve Çin mallarını almayarak eylemli olarak da göstermek zorundayız” diyen Bülbül şöyle devam etti; “Şunu unutmamalıyız ki, Doğu Türkistan meselesi sadece Doğu Türkistan'lıların meselesi değildir. Doğu Türkistan bu Ümmetin meselesidir. Çünkü biz biliyoruz ki, "Mü'minler birbirlerini sevmekte, birbirlerine acımakta ve birbirlerini korumakta bir vücuda benzerler. Vücudun bir uzvu hasta olduğu zaman, diğer uzuvlar da bu sebeple uykusuzluğa ve ateşli hastalığa tutulurlar. Bizler Kahramanmaraşlı sivil toplum örgütleri Suriye'den Mısır'a, Filistin'den Irak'a, Çeçenistan'dan Arakan'a, Patani'den Doğu Türkistan'a kadar kan ve gözyaşı içinde boğulan Ümmet Coğrafyasındaki tüm zulümlerin sona ermesini, adaletin ve barışın yeniden Müslümanlar eliyle dünyaya hakim olmasını diliyor ve zalimleri şiddetle lanetliyar, kahrolsun Çin emperyalizmi, Yaşasın Küresel İntifada diyoruz." NARİN DEMİRCİ