"Tekstil tam bir istihdam deposudur"

Yıllar önce yaptığı yatırımlarla Türkiye'nin devleri arasında yer alan Türkiye'nin tekstil devi Kipaş Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hanefi Öksüz: 'Türkiye'nin sanayileşmesini, Turizm tesislerini, inşaat sektörünü ve diğer sanayi kollarını tekstil sektörü besledi' ifadelerini kullanarak tekstilin önemine dikkat çekti.

Bloomberg TV’de yapımcılığını Gazeteci Hakan Güldağ’ın hazırlayıp sunduğu Sektör Meclisi Programına, Kipaş Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hanefi Öksüz, Sanko Holding Onursal Başkanı Abdulkadir Konukoğlu ve Kıvanç Tekstil Yönetim Kurulu Başkanı Zeki Kıvanç’la birlikte katıldı.

Türk Tekstilinin önemli bir üretim merkezi olan Kahramanmaraş ve sektörün sorunları hakkında önemli açıklamalarda bulanan Öksüz, tekstil sektörünü geri kalmış ülkeler yapıyor gibi oluşturulan algının yanlışlığında dikkat çekerek “Maalesef Türkiye’de tekstil sektörü ile alakalı yanlış bir algı oluşturuldu. Sanki bu sektör; ‘geri kalmış ülkelerin yapması gereken bir sektör’ gibi algılanıyor. Bu algı çok yanlış. Özellikle tekstil bir istihdam deposudur” dedi

TEKSTİL SEKTÖRÜNDEN DAHA ÇOK EKMEK YERİZ

Canlı yayında Gazeteci Güldağ’ın sorularını cevaplayan Kipaş Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hanefi Öksüz Tekstilin oluşturduğu istihdamı diğer sektörlerle kıyaslama yaparak: “Mesela 150 milyon dolara bir çimento fabrikası açarsınız ama oluşturduğu istihdam sayısı az olur. 5-10 milyon dolara yapacağınız bir konfeksiyon fabrikasında bin 500- 2 bin kişi istihdam edebilirsiniz. Türkiye’nin en büyük problemleri olan istihdam ve ihracatın arttırılamaması, bu sektörlerden yeterince yararlanamamasından kaynaklanıyor. Geri kalmış ülkelerde tekstil sektörü ‘var’ dediğiniz zaman, bakıyoruz;  Avrupa’nın en kalkınmış ülkelerine, örneğin Almanya’ya; bu kadar kalkınmış bir ülkenin tekstil ihracatı bizden fazla. O ülkeler hala tekstil sektöründen fazlası ile yarar sağlıyor. Tekstil sektöründen daha çok ekmek yeriz. Tekstile bakışın ve algısının değişmesi lazım” ifadelerini kullandı

TEKSTİL AYNI ZAMANDA TÜRK SANAYİNİN FİNANSINI SAĞLAMIŞTIR

Öksüz’ün konuşmasından satır başları ise şöyle: “Türkiye olarak sanayimizi çeşitlendirirken sermayeyi Tekstilden kazandık. Birikimlerimizin anası tekstildir. 1980-90’lı yıllarda, Doğu bloku dünyaya açılmamıştı. Çin’de dünyaya kapalıydı. Avrupa’nın hemen yanı başında Türkiye vardı ve Türkiye bu sanayiden çok fazla istifade etti. Sanayideki finans kaynağımızı ve birikimimizi bu sektörden yaptık. Ondan sonra Türkiye, sanayisini çeşitlendirdi. Gelmiş olduğumuz bu noktada dünya ile büyük rekabet içerisindeyiz. Dünyada büyük bir korumacılık dönemine gidildi. İki yönden korunmamız lazım, Bir; girdi maliyetleri, ikincisi de; artık bizim yaptığımız ürünlerden para kazanamaz hale geldik. Burada da yapmamız gereken şey; daha fazla katma değeri olan, daha fazla kar bırakacak, İtalya ve Almanya’nın yaptığı ürünlere yönelmemiz lazım.

TEKSTİL TÜRKİYE İÇİN ÇOK ÖNEMLİ

Hala şunu ısrarla söylemek istiyorum; bu sektör Türkiye için çok önemli bir sektör. Bugün bir insanımız işsiz kaldığı zaman devletimize tamamen yük. Ama biz bunu istihdam edersek, devlete vergi veriyoruz, ihracata katkı sağlıyoruz. Dolayısıyla devletin büyük bir yükünü üzerinden alıyoruz. Bu sektöre ne kadar çok destek olursak, ülkenin istihdam sorununu düzeltmiş oluruz. İhracatımıza büyük katkılarda bulunmuş oluruz. İhracat yapan ülkeler, sanayisine ayrıca destekte bulunuyorlar. Bu nedenle sektörün korunması, Türk tekstil sanayinin bir hakkı. Yüzde 5 gibi küçük oranlara gelince, ithalatçılarla konuşuyorum, Diyorlar ki; ‘Türkiye yüzde 5 koruma yaptı’ bunlarda hemen yüzde 5 fiyat düşürüyor. Dolayısıyla yararı oluyor ama oranların biraz daha farklı olması lazım”

BU SEKTÖRÜN GELECEĞİ İÇİN GENÇ MÜHENDİSLERE İHTİYAÇ VAR

Türk iş gücünün iyi eğitim almış mühendis kadrolara ihtiyacı olduğuna da vurgu yapan Kipaş Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hanefi Öksüz; “Tabi tekstil sektörü üzerinde oluşturulan yanlış algı, öğrencinin üniversitede o bölümü seçmesini etkiliyor. İstanbul Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçılar Birliği (İTHİB)’nin çok güzel bir çalışması oldu. Üniversitelere yüksek puanlar ile alınan öğrencilere harçlık veriliyor. İlk 20 bine girenlere bir asgari ücret, 20-50 bin arasına girenlere asgari ücretin yüzde 70’i, 50-80 bin arasına girenlere ise yarım asgari ücret tutarında destek veriyor. Bu gibi sistemle eğitim kalitesini arttırmak istiyoruz. Ama eğitim denince burada ciddi bir sorun var. Maalesef, eğitim sistemimizde piyasanın ihtiyacına yönelik bir eğitim veremiyoruz. Burada üzülerek bakıyorum; bütün işleri Suriye’den gelen insanlar yapmaya başlıyor. Binlerce üniversite mezunu gençlerimiz iş bulamıyor. Piyasanın talebine göre, bu başlı başına bir konudur.”