Tüp bebek skandalları nasıl önlenir?

Hamile bir kadın için tedavi gördüğü tüp bebek merkezinden kendisine yanlış bir embriyo nakledildiğine dair bir telefon gelmesinden daha korkunç bir haber olabilir mi?

Türkiye’de çok tanınan bir tüp bebek merkezinde meydana gelen skandal nedeniyle bir kadın, embriyoların karışması sonucu, başka bir çiftin bebeğini dokuz ay karnında taşıdı ve doğurdu!

Oysa bu tarz olaylara pek çok ülkede rastlamak mümkün. Mesela, Hollanda Utrecht’teki bir hastane, farklı hastalardan alınan spermlerin karıştırılmasına bağlı olarak 26 muhtemel döllenme hatası vakasını inceliyor.

2010 yılında sadece İngiltere’deki tüp bebek merkezlerinde 564 adet  çok ciddi hata yapıldığı ortaya çıktı.

Medyada geniş yer alan bu son olay, tüp bebek (IVF) tedavi yöntemlerinin güvenliğiyle ilgili zaten var olan  endişelerin ne yazık ki artmasına  sebep oldu.

 

Peki ne yapmalı?

Kadın Hastalıkları Doğum ve Tüp Bebek Uzmanı Op. Dr. Betül Görgen, tüp bebek  laboratuvarlarında hataların önlenmesi için alınması gereken önlemler hakkında şu bilgileri verdi:

 

HATA ORANI SIFIR OLMALI

“Tabii ki her sektörde olduğu gibi bu alanda da hata yapmanın  olası bir durum olduğunu söylemek zorundayız ama işiniz gereği gamet hücreleri ve embriyolarla çalışıyorsak, o zaman hata oranını sıfıra indirmemiz gerekiyor. Çünkü tüp bebek tedavisinde yapılan hataların çok ağır sonuçları olabiliyor.

Duygusal, psikolojik, sosyal ve yasal yönlerden bir çocuk için anne-babasının, bir anne-baba için de çocuğunun kim olduğunu bilmekten daha önemli ne olabilir?

Ne yazık ki hastalar, IVF laboratuvarlarında alınan güvenlik önlemlerinin neler olduğunu bilmediği ve genelde bu konular konuşulmadığı için, böyle haberler  IVF tedavisi gören çiftler arasında endişelere, tüp bebek kliniklerine ve çalışanlarına karşı da  güven kaybına sebep oluyor. Üreme tedavilerinin kişilerde zaten belli bir miktar strese sebep olduğunu düşünürsek, bu tür haberlerle çiftlerin korkularının ve yaşadıkları stresin daha da çok artması doğal.

 

OLUMSUZ DÜŞÜNCELERE KAPILMAYIN

Ancak, hiç  kimse  tüp bebek tedavisi süreçlerinde meydana gelen hataların, eksikliklerin medya tarafından açıkça duyurulmasından dolayı bu tedaviye karşı olmamalı ve  tüp bebek tedavisi görenler de olumsuz  düşüncelere kapılmamalıdır.

Öncelikle  tüp bebek tedavisi gören çiftler ve tüp bebek klinikleri arasındaki ilişkinin tamamen güvene dayalı olması gerekir. Bunu oluşturmanın yolu, kliniklerdeki tüm prosedürlerin hataya yol açmayacak şekilde doğru ve izlenebilir şekilde yapılmasından geçer.

 

RADYO FREKANSI SİSTEMLERİ

Bu yüzden gün geçtikçe yeni önlemler geliştiriliyor. Mesela son zamanlarda yurt dışındaki bazı  IVF laboratuvarlarında radyo frekansı sistemleri kullanılmaya başladı. Bu sistemler kadın ve erkek gamet hücrelerinin ve bu hücrelerin oluşturduğu embriyoların tanımlanmasını yani kimlik tespitini sağlıyor. Her hastadan alınan numuneler bir kimlik barkodunun olduğu bir mikroçipe yükleniyor ve her aşamada kullanılan materyallerin üzeri embriyo transferi gerçekleşene kadar etiketleniyor.

 

ÇİFT KONTROL YAPILIYOR

Bununla birlikte, her laboratuarın altyapı ve organizasyon biçimi bu tür sistemlerin kullanılmasına uygun olmayabilir. Bu sebeple, bizim gibi  pek çok merkez, çifte kontrolün olduğu son derece güvenilir bir sistem kullanıyor. Bu güvenlik sisteminde tüp bebek tedavisinin her kritik aşaması iki klinik çalışanı tarafından yürütülüyor. Çalışanlardan biri laboratuvar süreçlerini gerçekleştirirken, diğer çalışan izlenebilirliğin temin edilmesi için bu süreçleri denetliyor. Sperm örneğinin alınmasından, etiketlenmesinden ve hazırlanmasından başlayarak, yumurta toplama, döllenme, mikro enjeksiyon ve embriyo transferi ve kriyoprezervasyon (dondurarak saklama), tüm bu süreçlerde muhtemel karışıklıkların önlenmesi için çifte kontroller yapılıyor.

 

KALİFİYE ELEMAN ÇALIŞTIRILMALI

Tüp bebek tedavisi muhteşem ve hala gelişmekte olan bir tıbbi yöntem. Bu yöntemi akıllıca ve sorumlu bir şekilde kullanmak her kadının sağlıklı bir çocuğa sahip olacağını garanti etmese de doğal üreme çağında olan her kadına anne olabilmek için ciddi bir fırsat sunuyor. Her kompleks tıbbi yöntemde olduğu gibi, tüp bebek tedavisinde de bazı riskler var ve bu riskler yapılan çalışmalarla ortadan kaldırılabilir. Ayrıca özellikle yoğun merkezlerin yeterli sayıda ve kalifiye eleman çalıştırması da önemli bir husustur. Buradaki önemli nokta bu yöntemi iyileştirmeye, risklerini azaltmaya çalışmak ve tüp bebek tedavisiyle ilgili ahlaki, yasal, finansal ve ticari meseleleri gündeme getirip bunları ısrarlı bir şekilde çözmeye çalışmak kesinlikle tüp bebek tedavisine karşı olmak değil, tam aksine kişilerin bu tedaviden maksimum fayda sağlamalarını amaçlamaktır.”