Neşet Ertaş'ın yolu çok kıymetli

Müziğe, üç yaşında ve dayısının hediye ettiği cura ile başladı Emre Kaya. Şimdilerde ise müzik konusunda başarılara imza atarak birçok ödül aldı.


Neşet Ertaş'ın yolu çok kıymetli

Müziğe, üç yaşında ve dayısının hediye ettiği cura ile başladı Emre Kaya. Şimdilerde ise müzik konusunda başarılara imza atarak birçok ödül aldı. Müzikteki başarısını yüzücülük ve motor sporlarına da kaydıran Emre Kaya, bu alanlarda da birincilikler alarak başarısını herkese gösterdi. O, farklı her alandaki başarısının sırrını samimi, sıcak ve girişken olmasına bağlıyor. Bir dünya starı olan Rihanna ile düet yapmayı hayal etmesine rağmen de Neşet Ertaş'ın yolunu çok kıymetli bulduğunu ve oraya ait olduğunu söylüyor. 'Benim hislerim, duygum, düşüncem orada. Oraya aitim. Pop müzik söylüyorum ama onun yolu benim için çok güzel ve çok kıymetli' diyor. Samimiyeti ve sıcaklığı röportajına da yansıyan Kaya, sorularımıza şöyle yanıtlar veriyor:

Müzikle 3 yaşında ve dayınızın hediye ettiği cura vasıtasıyla tanışmışsınız. Ve şimdilerde müzik konusunda birçok ödüle layık görüldünüz. Sizce bir birey henüz küçük yaşlarda bir mesleğe ya da sanata yönlendirilmeli mi? Yoksa siz zaman içerisinde kişinin o mesleğe ya da sanata eğilebileceğini düşünüyor musunuz? Yani dayınız size o hediyeyi vermeseydi de müzisyen olur muydunuz sizce?

Müzisyenlik sonradan olacak bir şey değil bence. Daha doğrusu sahne görsellerinin sonradan oluşabilecek bir yetenek olduğunu düşünmüyorum ben. Bende o yetenek olmasaydı eğer dayım değil bana cura, piyano bile hediye etseydi yine bir şey olmazdı. Cura bizim yöremize ait bir enstrüman olduğu için benim ona yatkınlığım daha da fazlaydı. Dayım zaten bir bağlama sanatçısıydı. Onun yüzünden cura hediye etmişti ve iyi ki de hediye etmiş. Onun üzerine koya koya devam ettim ama bende böyle bir yeteneğin olduğunu fark etmiş dayım küçük yaşta. Onun için böyle bir şey yapmış zaten. İlk bestemi verdiğimde de 15 yaşındaydım. 15 yaşında olup ta mevzuyu oradan buraya getirmek hakikaten hiç kolay değil. Bu Allah’ın verdiği bir yetenekle gelişen bir durum. Ben böyle şeylerin sonradan olabileceğini hiç düşünmüyorum.

Müziğin yani sıra yüzücülük ve motor sporlarında da birincilikleriniz var. Farklı farklı alanlarda başarılı olabiliyorsunuz. Bu başarıyı neye bağlıyorsunuz?

Ben samimi ve sıcağım. Girişken bir insanım sıcak ve girişken olmak insan hayatında o kadar önemli ki birçok şeyin yapılabilmesine sebep oluyor. Kendi yeteneklerini dışarıya çıkarmasına yardımcı oluyor. Spora karşı bir yatkınlığım var ve aslında hızı ve adrenalini çok seviyorum. Sevdiğim için motor sporlarıyla uğraşıyorum. Go-Kart ve yarış arabalarına çok bindim. Onun yüzünden bir sevgi oluştu ve bu sevgi olduğu için uğraşıyorum.

Birçok alanda başarıda zirvedesiniz. Peki, sizin hayattaki hedefiniz nedir?

Hedeflediğim şeyi yapıyorum ben.

Müziğin geleceğini nasıl görüyorsunuz?

Pop müziğin geleceği bence şuan güzel gidiyor. Bir ara bayağı saçmalamıştı Türk müzik piyasası fakat şu an daha iyiye doğru gitmeye başladı. Gençlerin özellikle müziğin üzerine gitmesiyle yaptığı işleri şu an daha iyi bilmesiyle ilgili bu. Daha bilinçli yapılmasıyla beraber bence iyiye doğru gidiyor. Zannediyorum ki önümüzdeki 3 yıl içerisinde de çok daha iyi olacak. Bu arada bizim de müzik camiasına kazandırdığımız birçok insan var. Birçok sanatçının albümüne şarkıları ben yazıyorum, yönetmenlik yapıyorum Türk pop müzik piyasasında bu işleri çok yapan isimlerden biriyim. Önümüzdeki iki yılda 6-7 kadar çok iyi isimler gelecek piyasaya. Bu isimlerle beraber Türk pop müziği daha iyi noktalarda olacak.

Başarınızı borçlu olduğunuz biri var mı?

Tabi ki var. Menajerim Gizem Demir. İlk çıktığım günden beri o yanımdaydı. O olmasa belki yürüyemezdim bile.

Kendiniz ile en gurur duyduğunuz an?

İnsanların karşıma geçip şarkılarımı ezbere söyledikleri an.

İdolünüz kim?

Neşet Ertaş. Belki bu çok ters köşe bir örnek olacak ama benim yolundan ilerlediğim kişi Neşet Ertaş’tır. Hislerim, duygum, düşüncem orada, ben aslında oraya aitim. Ben pop söylüyorum bu çok ayrı bir şey ama ben rahmetliyi çok iyi tanıyordum. O başka bir şey. Bazı insanlar yüzyılda bir gelir. Onun yolu benim için çok kıymetli ve çok güzel. Her ne kadar popülist kültürün içinde şarkı yapmaya çalışsam da ben de kendi yolumda onun entegrelerini temizlik çerçevesinde uygulamaya çalışıyorum.

En büyük hayaliniz ve gerçekleştirmek istediğiniz projeleriniz nelerdir?

Bir dünya starı ile düet yapmayı çok istiyorum, Allah nasip eder böyle bir şey olursa Rihanna ile çok istiyorum. Bazı şeyler zor gibi görünüyor ama Türkiye’den, ben Ankara’da yaşıyordum. Ankara’dan müzik camiasına girmekte zor geliyordu ama sonunda oldu.

Müzik dünyasında olmasaydınız şu anda ne iş yapmak isterdiniz?

 Yine ben sahnelere çıkıp şarkılarımı söylerdim. O zaman ünlü olarak değil de normal bir şekilde söylüyor olurdum ama hiçbir şey değişmezdi benim hayatımda.

Yaşayamadığın için pişmanlık duyduğun ne var?

Çocukluğumu yaşayamadım mesela.  Hiç yaşayamadım hem de. Çünkü benim arkadaşlarım futbol oynarken, spor yaparken ben evde bir enstrüman çalmaya çalışıyordum, beste yapmaya çalışıyordum. Olayın matematiğini çözmeye çalışıyordum. O hislerle matematiği nasıl birleştirir de insanların seveceği şarkı yaparım diye düşünüyordum. Onu çözmeme neden oldu ama koca bir çocukluk yok oldu.

Şarkıcı olmak mı, besteci olmak mı?

Beste yapmak ile şarkı söylemek arasında dağlar kadar fark var. Şarkı söylemek sevişmek gibidir. İnsan, yaptığı işi aşkla yapmalı. Her şeyden önce insanlara o enerjiyi verebilmen için karşıdan enerjiyi alman gerekiyor. Şarkı söylemek çok farklı bir şey. Beste yapmakla şarkı söylemek arasında inanılmaz fark var. Ama beste yapmak o kadar etkileyici bir şey ki insanlara bir şekilde bekleneni verdiğin zaman seni sevdiklerinin daha hızlı farkına varıyorsun ve şarkılar bir süre sonra şarkıcıyı aşmaya başlıyor. Artık senin şarkın olmaktan çıkıyor, kitlelere hitap eden bir şey oluyor. Onu sarıyor ve sarmalıyorlar. ‘Şarkıcı olmak mı, besteci olmak mı?’ derseniz, bence besteci olmak daha kıymetli. Çünkü doğuyorsun, yaşıyorsun, ölüyorsun ama şarkıların kalıyor, dilden dile yıllarca söylenebiliyor. Onun için besteci olmak daha kıymetli bir şeydir.

Ünlü olmak nasıl bir duygu?

Mutfakta başladığım için çok şanslıyım. Ünlü olmak inanılmaz zor. Adeta ateşten gömlek. Ben daha yolun başındayım ve her şeyin farkındayım. İşe mutfaktan başlamak benim en büyük şansım galiba. Ben stüdyolarda sanatçıların nasıl hatalar yaptıklarını, nasıl doğrular yaptıklarını göre göre bugünlere geldim. Onları çok iyi gözlemledim. Bana yapılmasından hoşlanmadığım şeyleri başkasına yapmıyorum. İşin sırrı zaten burada. Şunu yürekten söylüyorum; yaptığın işe saygı duyacaksın ve kazandığın parayı son kuruşuna kadar hak edeceksin. Bunları düşünerek hareket ettiğinde zaten yukarı çıkmaya başlıyorsun.

Yaptığınız, yazdığınız her şarkı hit oluyor. Bunu neye borçlusun?

Çok iyi bir gözlemciyim ve bestelerimi yaparken insanların birbirleriyle ilişkilerine, konuşmalarına, aşklarına ve o an nasıl bir hisle hareket ettiklerine bakıyorum. Kısacası insanlardan besleniyorum. Zaman zaman kendi yaşadığım ilişkilerden besleniyorum. Zaman zaman bir insanın karşımda yaşadığı ilişkilerden besleniyorum ve onları şarkılar haline getiriyorum. Ama insanların birbirine sıkça söylediği şeylerden şarkılar yapmak çok hızlı, çok daha etkili hit şarkı yapmanıza yol açıyor. Bestelerimi insanların gözlerinin içine bakarak yapıyorum. Sokaktaki insanların enerjisi o kadar güzel ki vücutta yalan söylemeyen tek organ gözler. O anda insanların enerjisi daha düşükse yavaş şarkı, daha enerjik ise hareketli bir şarkı istiyor diye düşünüyorum. Bu o kadar belli bir şey ki sadece bakmayı bileceksin. Görmeyeceksin, dikkatli bakacaksın. O dikkatli bakış sana zaten ‘insanlar şu an şöyle bir şarkı dinlemek istiyor’ diye bağırıyor.

Ulaşamadığın biri ile tanışıp sohbet etme olanağın olsaydı bu kim olurdu? Ondan neler öğrenmek isterdiniz?

Stevie Wonder hayranıyım. Stevie Wonder ile tanışıp sohbet etmek isterdim.

Kendini üç kelime ile tanımlayacak olsa bu kelimeler ne olurdu?

Hırslı, sadakatli ve üretici.

Yürüdüğünüz yolda yürümek isteyenlere ne tavsiye edersiniz?

Aşkla yürüsünler yollarında, büyük bir istekle yürüsünler.

Hayranı olduğunuz sanatçı kim?

Stevie Wonder ve Neşet Ertaş.

Burcunuz?

Oğlak.

Tuttuğunuz takım?

Beşiktaş.

En sevdiğiniz renk?

Siyah-Beyaz.

Ne tür müzikler dinlersiniz? 

Kulağa hoş gelen her türlü müziği dinlerim. Ama yukarıda da söylediğim gibi Sting, Stevie Wonder ve Neşet Ertaş hayranıyım.

Sevdiğiniz için neleri göze alırsınız?

Sevince hiçbir şeyi gözüm görmez. Her şeyi göze alırım.

Hayvan besliyor musunuz?

Köpeğim var.

Aşk her şeyi affeder mi sizce?

Affetmez.

Benzetildiğiniz biri var mı? 

Ricardo Quaresma.   (ZEKİ DEMİR)