Dr. Ürün: “Koronavirüs’te kişisel hijyen çok önemlidir”

Kahramanmaraş Necip Fazıl Şehir Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Dr. Haydar Ürün, son günlerde gündemde olan Yeni Korona virüs Hastalığıyla ilgili önemli açıklamalar da bulundu.


Dr. Ürün: “Koronavirüs’te kişisel hijyen çok önemlidir”

Dr. Haydar Ürün açıklamasında, “Koronavirüslerin öteden beri boğaz enfeksiyonu ve nezleye sebep olduğunu bilmekteyiz.  Virüsün zaman içerisinde genetik yapısını değiştirerek bulaştırıcılığını arttırması ve ağır enfeksiyonlara yol açması mümkün olmaktadır. Hayvanlardan insanlara bulaşan koronavirüsler değişikliğe uğrayarak  insandan insana bulaşma kabiliyeti kazanabilir. Daha önce gördüğümüz MERS  ve SARS hastalıkları koronavirüslerin yol açtığı bu tip enfeksiyonlardandır.  2019 Aralık ayında Çin Halk Cumhuriyeti’nde başlayıp dünyaya yayılan Covid-19  virüs enfeksiyonu da daha önceki koronavirüs enfeksiyonlarında olduğu gibi hayvanlardan insana bulaştıktan sonra insandan insana bulaşma yeteneği kazanmıştır.”

Hastalığın bulaşmasının damlacık adı verilen virüs içeren parçacıkların öksürme ve hapşırma yolu ile 1 metreden daha yakında bulunan insanlara ulaşması ile ya da damlacık yolu ile kirlenen cansız yüzeylere dokunan ellerin yıkanmadan ağız, göz ve buruna teması ile olduğunu belirten Dr. Haydar Ürün, hastalığın en sık belirtilerinin ateş ve kuru öksürük olmakla birlikte boğaz ağrısı, burun akıntısı, hâlsizlik, yorgunluk, yaygın vücut ağrısı, bulantı, ishal, nefes darlığı ve göğüs ağrısı olduğunu dile getirdi.

Ürün açıklamasına şöyle devam etti: “Covid-19 enfeksiyonu nezle boğaz ağrısı gibi basit belirtilere yol açtığı gibi akciğerlere ulaşarak zatürre ve solunum yetmezliği ve hatta ölüme sebebiyet verebilmektedir. Bulaştırıcılık hızı daha önceki virüslere göre daha yüksek olmasına rağmen ölüm oranı MERS ve SARS hastalıklarına göre daha düşüktür. Ölüm oranı yaş arttıkça artmaktadır. Şimdiye kadar ölen çocuk bildirimi yapılmamıştır. Genç hastalarda oldukça az ölüm oranı görülmüştür. Ölümler daha çok 50 yaşından büyük, kalp, akciğer, şeker ve kanser gibi kronik hastalığı olanlarda görülmektedir. Şu an için dünyada spesifik bir tedavi ve aşı geliştiremediği için en uygun korunma yolları kişisel hijyen kurallarına azami uyulması ve kirlilik ihtimali yüksek yerlerden uzak durulmasıdır.”

Ellerin sabunlu su ile en az 20 saniye ovularak yıkanması ya da var ise el dezenfektanlarının kullanımının el temizliği için yeterli olacağını söyleyen Dr. Haydar Ürün açıklamalarının devamında şunları belirtti: “Öksürürken ya da hapşırırken kâğıt mendilin kullanılıp atılması gereklidir. Mendil bulunamadığı zamanlarda ağzımızı kapatmak için ellerimizi kullanmamalıyız. Ağzın kapatılması için dirseğimizin iç kısmının kullanılması çıkarılan virüs ya da diğer mikropların başka insanlara bulaştırılmasının önüne geçecektir. Öksürük veya hapşırıktan sonra mutlaka ellerin sabunlu su ile yıkanması hayati öneme sahiptir.  Mümkün olduğunca öpüşme ve tokalaşma gibi fiziki temasa neden olan yakın iletişimden kaçınmak hastalığın bulaşmasının önlenmesi açısından faydalı olacaktır. Hastalık belirtisi gösteren, öksüren, hapşıran insanlarla aramızda en az 1 metre olmasına dikkat etmemiz olası bir enfeksiyondan bizi koruyacaktır. Kişisel temizlik kurallarına uyum sağlandığı müddetçe maske takılmasını tavsiye etmiyoruz. Maskeyi sadece hastalık belirtisi gösteren kişilerin kullanmasını ve mümkün olduğunca dışarı çıkmamalarını öneriyoruz.”

Dr. Haydar Ürün ayrıca Sağlık Bakanlığının aldığı tedbirler sayesinde ülkemizde hastalığın görülmesinin çok geciktiğinin ve sadece yurt dışı seyahat öyküsü olan kişide görüldüğünün altını çizerek ülkemizde bir salgın durumunun olmaması nedeni ile sadece yurt dışından gelen ya da bu kişilerle temas eden kişilerin Covid-19 enfeksiyonu açısından değerlendirilmesinin yapıldığını, temas ve ya seyahat öyküsü olmayanların korkmasını gerektirecek bir durumun bulunmadığını belirtti.

Ürün açıklamasının sonunda şunları belirtti:” Yurt dışından gelen vatandaşlarımızın kuluçka süresi 14 gün boyunca evlerinden dışarı çıkmamasını ve şikâyetleri olduğu takdirde gecikmeden sağlık kuruluşlarına başvurmasını öneririz. Kişisel hijyen önlemlerine uyulduğu müddetçe hastalıktan korkulması gereksizdir.”