Şüphesiz ki vücut geliştirme sporu yeryüzünün en zor ve
ağır sporlarındandır. Çalışma ve beslenme meşaketi yetmezmiş
gibi bir de sürekli araştırılıp ilmi yönünün iyi tahlil edilmesi de
cabası. Bu yazıları yazmamdaki amacım bu spora ilgi duyan gençleri bilgi
kirliliklerinden uzak tutarak doğru şekilde yönlendirme ve bilinçlendirme
azminde oluşumdur. Yeryüzünün en yanlış anlaşılmış sporunu doğru telkin ve
mesajlarla sizlere aktarma gayesindeyim.
Bilinçsiz ehil olmayan kişilerin yönlendirmesiyle gençlerimiz sakatlanma
ve doping gibi tehlikelerle burun buruna kalabilirler. Zaten bu tip kişiler
yüzünden bu spor hep yanlış anlaşılmıştır. Öncelikle gençlere tavsiyem bu sporu
gizliden gizliye veya aleni olarak dopingle yaptırmaya çalışan kişilerden uzak
durmalarıdır. Kişinin iyi bir vücuda sahip
olması bu konuda doğru bilgiler taşıdığı ya da gerçekten bilgili olduğu
manası asla taşımamaktadır. Yani lütfen
‘’her sakallıyı dede zannetmeyin.’’ İyi araştırıp gerçek manada gerekli alt yapıya sahip birini bulup onun
gözetimi altında çalışın. Sağlığınızı kime emanet ettiğiniz konusunu lütfen
önemseyin. Ancak sağlam bir kafayla sağlam bir vücut inşa edebilirsiniz.
İlmi konulardan uzak, eğitimden uzak, bu
sporla uzaktan yakından alakası olmayan ve yine söylüyorum dopingle bu sporu
yaptırmaya çalışan sırf ticari kaygılarla salon açmış kişilerin çok iyi etüt
edilmesi gerekmektedir. Bu konuda sadece gençlere değil velilere de iş
düşmektedir. Bu spor doğru yapıldığı ve
yaptırıldığı takdirde belki de hem fiziksel hem de mental açıdan yeryüzünün en
yararlı sporudur. İl temsilcisi,
antrenör ve beden eğitimci vasıflarım
saikiyle sizlere yardımcı olmayı kendime görev addetmiş bulunuyorum. Bana merak
ettiğiniz ve danışmak istediğiniz vücut geliştirme ve fitness konularında
rahatlıkla ulaşabilirsiniz. Lafı
uzatmadan vücut geliştirme sporuna yeni başlayan ya da başlamak isteyen
arkadaşlara küçük bir rehber niteliği taşıyabilecek bugünkü konumuza geçelim.
Vücut geliştirme sporunda olmazsa olmaz bir takım
prensipleri maddeleyecek olursak;
-Antremanlara yemekten 2-3 saat sonra başlamanız gerekir.
Tok karnına antreman yapmamalısınız. Tok karnına antreman yapmak kalbi fazla
yoracağından dolayı çok risklidir. Kalp ve dolaşım sistemi mutlaka olumsuz
etkilenecektir. Tok karnına antreman yapmak sağlıksız şekilde diyafram
şişkinliğine ve kalp kasının kalınlaşmasına (dilitasyon) da sebebiyet
verebilir. Zaten tok karnına çalışmak hareket inkişafının önüne geçeceğinden
randımanlı bir antreman sağlayamaz. Tamamen boş bir mideyle de antreman
yapılmaz. Aç karnına spor yaptığınız zaman, kas kaybetmekle kalmıyorsunuz aynı
zamanda yeteri kadar enerjiye sahip olmadığınız için, daha uzun egzersiz
yapabilme gücünü kendinizde bulamıyorsunuz ve spor bittikten sonra bitkin
düşerek yemeğe saldırdığınızda da daha fazla kalori almakla
sonuçlanabiliyorsunuz. Bu durumda aç karnına spor yaptığınız zaman
kaybettiğiniz toplam kalori tok karnına yaptığınız sporda yaktığınız toplam
kaloriden daha düşük oluyor.
-Hareket tekniklerini ve doğru nefes kontrolünü sağlamak
işin temelidir. Ağırlığı yüklenirken nefes verilmeli ağırlığı indirirken nefes
alınmalıdır. Hareketleri yaparken asla nefes tutmayın.
-Hareketleri ağır yapmaktan ziyade doğru ve tam yapmak
çok daha önemlidir. Bunu göz ardı etmeyin. Çoğunlukla spor salonunda insanlar
farkına varmadan anlık egolarını sağlıklı gelişime tercih ederler. Yani ağır
kaldırmanın verdiği nefsani hazla kas geliştirmeye uygun olmayan kilo ve
teknikle çalışırlar. Unutmayın bu sporu gösteriş için değil sağlıklı olmak ve
fiziksel açıdan dönüt almak için yapıyoruz. Egonuz başarınıza engel olmasın.
-Ağırlık programınız hem serbest ağırlık (dumbell, halter,
girya v.s.) hem de ağırlık makineleri içeren hareketlerden oluşmalıdır. Zamanla
free weight de denilen serbest ağırlıklarla (halter, girya, dumbell v.s)
yapılan hareketler çoğaltılmalıdır. Çünkü serbest ağırlıklar vücudun stabilize
(dengeleyici) kaslarını da devreye soktuğundan daha çok growth ve testesteron
hormonunu salgılanmasını tetikler. Ve kas aktivitasyonu yüzde olarak izotonik
makinelere nazaran fazladır.
-Çalışmalar esnanızda bir arkadaşınızla yardımlaşarak
çalışmak hem sizi motive eder hem de ağırlıkları arttırmanızda size kolaylık
sağlar. Mutlaka bir çalışma partneriniz olsun.
-Programlarınızın vücunuzda tam olarak başarılı
olabilmesi için dinlenmenize, beslenmenize ve uykunuza çok, özen gösterin.
Sekiz saat deliksiz uyumalısın. Biliyorsunuz büyüme ve gelişme hormonu uyku
esnasında salgılanır. Growtun salgılanmasındaki en önemli etken serotonin
isimli enzimdir. Serotonin ise zifiri karanlık ortamlardaki uykularda daha çok aktivite olur. Şunu unutmayın ki kaslar spor salonunda
değil, dinlenme zamanında büyür ve gelişir. İki antreman arası en az 24 saat
dinlenmek kas gelişimi için önemlidir.
- Çok çalışmak çok gelişmek anlamına asla gelmez.
Programınız bittikten sonra yapılan ekstra çalışmalar super kompenzasyon
denilen vücut tamlamasının önüne geçer. Bu durumda toparlanıp yeterli dinlenme
fırsatı bulamayan kaslarımız gelişimini durdurur. Programda sonra yorulmuyorsan
bir yerde hata yapıyorsun demektir. Ya sana yazılan antreman programın
kapasitenin altında olup sana hitap etmiyordur ya da programı hakkıyla
çalışmıyorsun demektir. Bu durumdan antrenörünü haberdar etmelisin. (DEVAM EDECEK)