EGZESİZ FİZYOLOJİSİ:Egzersiz fizyolojisi fiziksel aktivite altında yatan fizyolojik mekanizmanın
incelendiği bilim dalı. Egzersiz fizyolojisi atletlerde, spor antremanların da
kronik rahatsızlıkların giderilmesi, fiziksel uyumun korunması gibi alanlarla
da ilgilidir. İyi bir Antrenör her insanın fiyolojik faktörlerinin farklılık
gösterebileceğini ve bu faktörlerin spor uyumu açısından önemini bilir ve ona
göre kişileri çalıştırır.
DURUŞ (POSTÜR) ANALİZİ: Aynı programı herkese uygulayan ve
standart listeler ile antrenman yaptıran bir eğitmen yetersizdir. Herkesin
beden yapısı, hedefleri ve yaşam tarzı farklılık gösterir bu yüzden anatomi
bilgisi olan spor eğitmeni öncelikle sizi yakından tanır, yaşam tarzınızı,
rahatsızlıklarınızı öğrenir. Postür analizi kısmında ise vücudunuzun duruşunu
detaylı olarak kontrol eder ve zayıf ya da aşırı gergin olan kas gruplarını
belirler ve bu aşamadan sonra antrenman programınızı hazırlar.
ANTRENMAN PROGRAMI HAZIRLAMA: Vücudumuz son derece akıllıdır ve her
türlü zorluğa uyum sağlar hatta eğitmenin sizin için hazırladığı programa bile.
Bu yüzden spor eğitmeni belli aralıklarla antrenman programının içeriğinde yer
alan hareketler, ağırlıklar, tekrar sayıları ve setler gibi unsurları yeniden
ele alır ve size yeni zorluk seviyeleri sunar böylece gelişiminiz devam eder.
ÖLÇÜM METOTLARI: Spor yaparken gelişimi nasıl takip
edersiniz? Nabzınızı nasıl ölçeceğinizi biliyor musunuz? Performansınız ya da
gücünüzde bir artış meydana geldi mi? Bu ve benzeri soruların cevapları
eğitmenin size uygulayacağı ölçümlerde saklı. Bu yüzden kuvvet, hız,
dayanıklılık, kilo takibi, kişisel performans, Rehabilitasyon gibi unsurların
gelişimini ölçen metotlar eğitmen tarafından en iyi şekilde biliniyor ve
uygulanıyor olmalıdır.
İLETİŞİM BECERİLERİ: Günlük hayatımızda iletişimin önemli
bir yeri vardır, bu durum spor yaparken de geçerli. Eğitmenin kullandığı beden
dili, iletişim şekli ve üyeleri ile ilişkisi son derece önemlidir. Sözlü
komutları verirken, üyelere fiziksel temasta bulunurken ve konuşurken
profesyonel bir şekilde hareket eder.
İLKYARDIM: Spor esnasında beklenmeyen sakatlıklar
ve kazalar meydana gelebilir. Spor eğitmeni bunun gerçekleşmemesi için bütün
önlemlerini alır ancak düşme, bayılma, çıkık, kırık vb. acil durumlarda nasıl
müdahale edeceğini, ilk yardım uygulayacağını da en iyi şekilde bilir.
EĞİTİM: Eğitmen olmak bir sürecin sonu değil
aksine başlangıcıdır bu yüzden sürekli güncel kalmak ve Literatürü araştırmak
eğitmenin başlıca görevleri arasındadır. Bilgisini geliştirmek için sürekli
olarak okumalı ve eğitim fırsatlarını değerlendirmelidir çünkü spor alanında
her geçen gün birçok antrenman metodu ve malzeme ortaya çıkmaktadır.
PROFESYONELLİK: Spor eğitmeni hizmet sağlayan bir kişi
olduğu için profesyonelliğe önem vermelidir. Antrenmanlarına geç kalmamalı,
giyim ve kuşamına, kendi formuna dikkat etmelidir. Sahip olduğu disiplin
sayesinde çalıştığı üyeler için çok iyi bir rol model özelliği taşımalıdır.
Seçeceğiniz Antrenörün en az ikinci kademe Antrenörlük
belgesi olması yanında şart olması kesinlikle gerekli değil ama Spor Akademisi
mezunu olması da çok büyük fark yaratacaktır. Ama sadece spor akademisi mezunu
olmak bu işi yapmaya hiç de yeterli değildir. İlla ki Antrenörlük belgesi
olmalı. Tüm bu saydığımız olumsuz faktörlerden uzak olumlu faktörleri de
bünyesinde barındıran gerek fiziği gerekse insani yaklaşımları sosyal ilişkileriyle
size hitap eden bir Antrenörü bulmanız dileğiyle. Her iş de olduğu gibi Antrenör
seçiminde de lütfen çok araştırarak karar verin. Sağlıklı günler dilerim.