Hz Mevlana'nın Sanduka Örtüsünü


II.  ABDÜLHAMİT HAN MARAŞLILARA YAPTIRMIŞ

İrfan ve sevgi güneşi Hz. Mevlana, 17 Aralık 1273 de bir Pazar günü gurub vaktinde ebediyet âleminin asumanında doğmuştu. Şeb-i arus, düğün gecesi olarak bu günü, 745 yıldan beri sevenleri her yıl 7-17 Aralık günlerinde Konya’da buluşarak, aşk sultanının dergâhını ziyaret edip feyz alıyorlar.

Elbette ki bu manevi iklimden feyizyâb olmak için Konya’ya gelen bir çok seveni olduğu gibi,  Kahramanmaraş’tan da giden ziyaretçileri vardır. Eski Selçuklu Sarayının gül bahçesindeki, Hz.Mevlana Dergâhında, derin bir ney sesi eşliğinde, huzura vardıklarında; Hz. Mevlana ve peder-i âlileri Bahaeddin Veled ve oğlu Sultan Veled Efendilerin, sandukalarının karşısına geçip  dua edip fatihalar okuyarak yâd ederler..

Bu uhrevi atmosferin tesiriyle sarhoş olan ziyaretçiler, bu feyz ikliminin bahçesinden birazcık huzur solumak istediklerinde, başlarını kaldırıp türbedeki Hz.Mevlana’nın sandukasına doğru baktıklarında, naif bir Maraş esintisini de hissedecekler. Eğer dikkatlice bakarlar ise, oradaki mermer sandukalara serilmiş atlas örtülerin üzerinde,  Maraşlı sim sırma ustalarının parmak izlerini de görecekler.       

Padişah Sultan II. Abdülhamit Han, Hz. Mevlana’nın mezar sandukasının üzerindeki örtüleri yaptırmış. Mevcut III Selimi’in yaptırdığı örtüler yıprandığı için, 1312 H. / 1895 M yılında Maraşlı sim sırma ustalarına yaptırmış ve hediye etmiş. Bu bilgileri, “ VIII. Uluslar Arası Türk Sanatı, Tarihi ve Folkloru Kongresi / Sanat Etkinlikleri” çalışmasında , Dr. Naci Bakırcı’nın, “ Hz. Mevlâna’ın Türbesi için Osmanlı Padişahlarının Yaptırdığı Puşideler”  isimli yazısından okuduğumda çok heyecanlanmış ve gururlanmıştım.


Hz.Mevlana Müzesi’nde 637 envanter numarasıyla kayıtlı kayıtlı pûşîde; 3,96 x 6,30 m. Ölçülerinde deri üzerine siyah atlas kumaşla kaplanmış. Sonra, üzeri Maraş işi sim sırma tekniğiyle, simli altın sırmalarla işlenmiş bu örtüyü, Maraşlı ustaların işlemesi şehrimizin el sanatları sim sırma işlemeciliği tarihi açısından çok önemli olduğunu düşünüyorum. Araştırmacılarımızın bu konu ile ilgili çalışmalar yapması lazım. Sultan Abdulhamit Han, o örtüleri hangi ustalara yaptırmıştır? İsimleri nedir? Bunların bilinmesi Kahramanmaraş’ın kültürel değerlerine bir katkı vereceğini düşünüyorum.

Zira Pûşide örtünün kitabesinde,  "İş bu pûşîde- i Şerîf Sultanü'l- Berreyn ve'l-Bahreyn Hâdimü'l- Harameyn eş- Şerifeyn es- Sultân ibn Sultan es- Sultan el -Gazi, Abdulhamîd Hân-ı Sânî ibn es- Sultân Abdülmecîd Hân Hazretleri Cânib-i Hilâfet-penâhîlerinden Tecdid Buyrulmuştur. Ketebe Hasan Sırrı 1312" Yazılıdır.


Puşideyi hazırlayan sanatçının ismi ile yapım tarihi, Âli imran Sürersinin yazılı olduğu bordürün baş tarafına yerleştirilmiş ve burada isim zikredilerek "Sene 1312, Hasan Sırrı" yazılmıştır.

Kahramanmaraş’tan Osmanlı Saraylarına sim sırma işleri yapıldığını biliyoruz. Şimdi Konya’da da Maraşlıların göz nurunun olduğunu öğrenmiş olduk. Hz. Mevlana’nın türbesindeki sanduka üzerinde Sultan Abdülhamit Han’ın Maraşlılara yaptırdığı Puşide örtüyü işleyen Maraşlı ustalarımızı; üniversitemizdeki akademisyenlerimiz, Kahramanmaraş’ta faaliyet gösteren sim sırma sanatçılarımız, kurumlarımız; geniş bir araştırma yapsalar da geçen asırdaki o pûşîde örtüleri yapan Maraşlı Sim Sırma ustalarımızın kim olduklarını?  Hasan Sırrı Efendi’yi ve diğer duayen ustaları, Maraşlı sim sırma sanatçılarını, ortaya çıkarıp tespit edebilseler ne de güzel olurdu..  


Konya’ya gittiğimizde Hz. Mevlana dergâhında, huzura varıp, selam ve fatihalarımızı arz ettiğimizde, orada ki Hz. Mevlana’nın sandukası üzerinde, simli altın sırmalarla işlenmiş Maraş İşi pûşîde örtüleri yapan Maraşlıları da hatırlar isek, onlara da bir fatiha okuduğumuzda, bir Maraşlı olarak vefamızı göstermiş oluruz diye düşünüyorum.

Selam ve sevgilerle.