Büyük sanatçı olmak...


Büyük sanatçı kim? Popüler olunca basına “çekme kardeşim” diye fırça atan mı? Yoksa hayranları onu görmek için can atarken köşe bucak kaçan mı? Tabi ki değil. Büyük sanatçı olmak mütevazı olmaktır.

Geçtiğimiz günlerde Adan Optimum AVM, Türk sinemasının  sultanı Türkan Şoray’ı ağırladı. Türkan Şoray, Yeşilçam’a damgasını vurmuş, yüzlerce filmde başrol oynamış ve halen de ilerleyen yaşına rağmen gündemden düşmeyen bir yıldız. Optimum’daki Avşar Sineması’nda kızının başrol oynadığı ve kendisinin yönettiği filmin galasına gelen Tükan Şoray,  büyüklüğünü bir kez daha gösterdi.

Kızı ile birlikte geldiği alışveriş merkezinde hiçbir röportaj talebini geri çevirmeyen, sorulara içtenlikle yanıt veren Türkan Şoray, öylesine hastaydı ki ben soru sorarken bir an önce kısa keseyim diye can attım. Çünkü, konuşamayacak kadar hastaydı, bu yüzden vicdanım sızladı.  Sürekli öksürüyordu ve öksürürken gözlerinden  yaş dökülüyordu. Yürümekte bile zorlanan Türkan Şoray, bu bitkin ve hasta haline rağmen hiçbir hayranına çalım yapmadı. Öpmek isteyen öptü, dokunmak isteyen dokundu, soru sormak isteyen sordu.

Avşar Sinemasından çıkıp Optimum AVM’nin yönetim katına çıkarken yolda kim istediyse onla fotoğraf çektirdi. Yürümek için AVM’nin pazarlama yöneticisi Pınar Kefeli Özdoğmuş’tan destek aldı. Onun elini sıkı sıkıya tutan ve düşmemek için çaba harcayan Türkan Şoray, yönetim katına çıkarken asansörde titriyordu. Benim de elimi tutarak destek alırken titrediğine daha yakından tanık oldum. Bu sırada kızı Yağmur, “Anne ne zaman doktora gideceksin?” diye çıkıştı. Onun bitkin hali kızını da üzmüştü. Elleri buz gibi titrerken yönetim katına ulaştığında sıcak bir çay için İstanbul’a doğru gitmek üzere havaalanına hareket etti.

Onun arkasından bakarken “İşte büyüklük bu” dedim. Oysa yeni yetme denilen öyle sanatçılar var ki hayranlarını yanlarına yaklaştırmazlar. Korumaları ve danışmanları da kraldan çok kralcıdırlar. Kahramanamraş ve Şanlıurfa Piazza AVM’lere onlarca sanatçı geldi. Basın danışmanlığı görevim nedeniyle onları da birebir takip ettim. Kimisi Türkan Şoray gibi mütevaziyken, bir kaçı vardı ki milyonlarca hayran kitlesine sahip olmanın şımarıklığına üzülerek tanık oldum.

Bir o yeni yetme popstarları düşündüm bir Türkan Şoray’ı. Türkan Şoray, gerçekten büyük sanatçı. Onu zirveye taşıyan hayranlarını üzmedi, kırmadı. Çevresinde de öyle yeni yetmeler gibi koruma ordusu olmadan dolaştı. AVM’nin güvenlik ekibi dışında İstanbul’dan getirdiği badigartları da yoktu yanında. Bu sayede hayranları ile kendisinin arasında duvarlar örmedi. Büyüklüğünü bir kez daha gösterdi.

En duygusal anı ise Avşar Sinemasındaki Türkan Şoray salonunun önünde yaşadı. Türkan Şoray, adının yazılı olduğu kapıya baktıktan sonra derin bir iç geçirdi, gözleri doldu. “Ne hissettiniz” diye soran gazetecilere ise, “Bu yazı ben öldükten sonra da orada olacak, onu düşündüm” dedi. Allah Türkan Şoray’a uzun ömürler versin. Onun yüreğinin büyüklüğü de yeni yetmelere örnek olsun  temennilerimi belirtmek isterim. Sen çok yaşa Türkan Şoray...