Başbakan bu projeye sahip çıkacak

Araştırmacı-Yazar Ahmet Bilal'in kaleme aldığı ve gençleri ecdadıyla yüzleştirmeyi hedefleyen, senaryosu tamamlanmış Yüzleşme, Türkiye'nin Avrupa ile Zor Sınavı filmine Başbakan Ahmet Davutoğlu ilgi gösterdi.

Ahmet Bilal, Başbakan Davutoğlu’nun proje için, “Ben ilgileneceğim bununla” dediğini ifade ederek, bazı kesimlerin projeden vazgeçilmesi için ısrar ettiklerini iddia etti. Yüzleşme filmine Davutoğlu’nun yanı sıra Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez ve Rotterdam İslam Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Akkündüz’ün de ilgi gösterdiğini söyleyen Bilal, senaryoyu Başbakan’a Kahramanmaraş milletvekilleriyle değil Şanlıurfa milletvekili Halil Özcan ile Başbakan’ın seçim için gittiği Şanlıurfa mitinginde ulaştırdığını kaydetti. Yüzleşme filminin konusuna, içeriğine ve devlet kanadının ilgisine yönelik konuştuğumuz Ahmet Bilal, gazetemizin sorularını yanıtladı.

 

GENÇLER ECDADIYLA YÜZLEŞECEK

 

Yüzleşme filmini çekmek istemekteki gaye nedir? Neden Yüzleşme?

Bu filmi biz şehit ve gazi ecdadın torunlarıyla ecdadını yüzleştirmek için çekmek istiyoruz. Yani bir milletin evlatları ecdadıyla, tarihiyle yüzleşmedikçe bilinçlenmez. Filmin ismi de oradan geliyor. Yüzleşme isminden maksat şimdiki gençlik tarihiyle, ecdadıyla yüzleşsin ve şuurlansın. Bunun için yola çıktık. Alttaki isim ‘Türkiye’nin Avrupa’yla Zor Sınavı.’ Yani Türkiye Avrupa karşısında sınava giriyor. Nasıl bir sınav? İki türlü Avrupa vardır. Bir tanesi İsevilik dininden aldığı feyizle fen, teknik, ilim, irfan, hukuk, adalet, eşitliği dünyaya yayan birinci Avrupa. İkinci bozuk Avrupa ise bir elinde dinsiz felsefe, materyalist felsefe bir elinde ahlaksızlık ve sefalet olan Avrupa. Fransızlar, İngilizler ve Yunanlılar Anadolu’yu işgal ettiğinde, bu memleketi sonuna kadar sömürge yapmak için gelmişler. Fakat Anadolu imanıyla, silah gücü daha az olduğu halde başta Seyyid Onbaşı olmak üzere Sütçü İmam, Şehit Kamil gibi kahramanlar öncülüğünde onları vatanımızdan çıkarmışlar. Bu filmde Paris’te bir grup toplanıyor. Bir Yunan, bir İngiliz, bir Fransız komutan, bir Paris modacısı, Paris’ten bir felsefe profesörü filozof, bir de dans öğreticisi bir şahıs var. Bunlar Türkiye’deki şehit torunlarından nasıl intikam alacaklarını düşünüyorlar. İnançsızlık içerikli felsefe kitaplarını, açık-seçik giyimleri, ahlaksızlığı, dansı, içki içmeyi, uyuşturucu kullanmayı medeniyet olarak onlara takdim edelim demişler.

 

Maraş, Antep olayları anlatılıyor senaryoda. Filmin nasıl bir anlatımı olacak?

Film 2 aşamada gerçekleşecek. Birinci bölüm tarihi sinema. İkinci bölüm ise animasyon olacak. Önce tarihi olaylar anlatılacak. Ardından yüzleşme gerçekleşecek. Yüzleşmeden sonra da hatalarını anlayıp tevbe ediyorlar. Milleti bozan unsurlar yani reklamcılar derneği başkanı, modacılar derneği başkanı, medya patronları tevbe ediyorlar. Bütün Türkiye’ye çağrıda bulunuyorlar. Biz tövbe ettik siz de edin Türkiye’yi kurtaralım diyorlar.

 

ÜSTAD NECİP FAZIL’IN “LOZAN’IN PERDE ARKASI’

BAŞLIKLI YAZISINDAN YARARLANILDI

 

Kaç dakikalık olacak?

1 buçuk saat. 2 bölüm halinde. Ayrıca daha sonra Arapça’ya ve İngilizce’ye çevireceğiz. Bütün dünyaya mal edeceğiz. Bu da Kahramanmaraş’ın ve Türkiye’nin itibarını artıracak.

 

Filmde birebir yaşanmış hikayeler anlatılacak değil mi?

Evet dört hadise yer alıyor. Seyyid Onbaşı’nın 276 kiloluk mermiyle düşman donanmasını batırması. Antep’te annesinin namusunu korumak için şehit olan Şehit Kamil olayı. Maraş’ta geçen Bayrak Olayı ve Sütçü İmam Olayı anlatılacak.

 

Birebir yaşanmış hikayelerin yanı sıra filmin kurgu ve yorum kısmında yararlandığınız bir kaynak var mı?

Biz yorum kısmını kurgu olarak yazdık. Ancak kurgunun dayanağı 1940 ile 1960’lı yıllar arasında yayın yapan Üstad Necip Fazıl’ın çıkardığı Büyük Doğu Mecmuası’nın 29.sayısında Lozan’ın Perde Arkası başlıklı yazı bizim asıl dayanağımız. Bu Necip Fazıl’ın tarihi vesikaları açıklayan bir yazısı.

 

YÜZLEŞME FİLMİ’NİN DİĞER TARİHİ FİLMLERDEN FARKI

 

Biliyorsunuz birçok tarihi filmler yapılıyor. Tarihi canlandırmalar oluyor. Yüzleşme’yi diğer tarihi filmlerden ayıran en önemli farkı ne olacak?

Diğer filmlerde ibret yok. Heyecan var. Tarihi filmleri trilyonlar harcayarak çeviriyoruz. Çok da güzel oluyor. Ama izleyen sadece ecdada hayranlık duyuyor. Ama hayranlıkla kendi yaşantısına bir çeki-düzen vermiyor. Hayranlık duyuyor o kadar. ‘Ecdad çok kahramanmış’ diyor. Ama bunun faydası var mı? Yok. Bunun farkı ecdad ile yüzleşiyor ve ibret alıyor. Düzeltmek için şuurlandıracak.

 

Yüzleşme filminin çıkış serüveni nasıl oldu? Sizin fikriniz miydi?

Benim dedem yani babamın babası Şıh Hüseyin Bilal bizzat Fransızların top mermisiyle şehit edilmiş. Maraş’ın Şıh Camii’nde camisinde. Oradan çıktı bu.

 

Yani sizden çıktı bu düşünce?

Evet benden çıktı.

 

Senaryoda anlatılan Şıh Hüseyin sizin dedeniz mi?

Evet. Benim öz dedem.

 

Senaryonu siz mi kaleme aldınız?

Evet ben kaleme aldım, ben yazdım.

 

Böyle bir düşünce ne zaman çıktı?

3 sene önce.

 

Böyle bir film yapmak için önce kiminle irtibata geçtiniz?

Başbakana takdim ettim. Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş’a takdim ettim.

 

Tepkiler nasıldı?

Çalışmayı takdir eden 3 kişiyi söyleyeyim size. Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez hoca inceledi. Takdir etti. Hatta ‘Diyanet olarak bir yapalım mı bu filmi?’ dedi. Ben de ‘Hayır hocam siz yaparsanız ‘Bu Diyanetin’ derler. Halbuki bizim muhatabımız herkes. O da ‘Tamam’ dedi. Eski Kültür Bakanı İsmail Kahraman da takdir etti. Bir de Rotterdam İslam Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Akkündüz takdir etti.  

 

“BAŞBAKAN PROJEYLE İLGİLENECEKMİŞ”

 

Başbakan nasıl baktı projeye?

Ben ilgileneceğim bununla demiş.

 

Başbakan’a nasıl ulaştırdınız senaryoyu?

Bizim Şanlıurfa’da bir talebemiz vardı orada 4 yıldır milletvekilliği yapan Halil Özcan var. Onun aracılığı ile Başbakan’ın seçim için gittiği Urfa mitinginde ulaştırdık. Bizim milletvekillerimiz ilgilenmediler. Bazıları vazgeçirmeye bile çalıştı.

 

Başbakan’ın ilgilendiğini söylüyorsunuz ama sonuç ne oldu?

Şu an seçim sürecinde olduğu için ilgilenemedi.

 

Bu film için sizin Başbakan’dan isteğiniz nedir?

Benim isteğim şudur. 2023 hedefine giderken arkasında şuurlu bir gençlik bulunması lazım. Tarihine saygılı, örflerine saygılı, dinine saygılı, devletine saygılı bir gençlik bulunması lazım. O gençliğin bulunması için bu tür görseller lazım. 2023’e varmadan önce bu gibi çalışmaların Türkiye çapında devlet eliyle herkese duyurulursa 2023’e varıncaya kadar Ak Parti’nin arkasında şuurlu bir gençlik olur.

 

Gençlere nasıl bir mesajınız var?

Geçmişini bilmeyen geleceğine yön veremez. (NARİN DEMİRCİ)