Sivricehüyük'ün derdi HDP'lileri gerdi
Kahramanmaraş'taki mevcut mülteci kampının Sivricehüyük'e taşınması konusu, terör örgütü PKK destekçisi HDP'lileri gerdi. HDP grubu, "Suriyeli mülteciler için yapılacak barınma merkezi için yeni bir alanın belirlenmesi" amacıyla Meclise, araştırma önergesi verdi. Yapılan oylama sonucunda önerge reddedildi.
HDP VE CHP SİVRİCEHÖYÜK’TE BİRLEŞTİ
HDP Grup Başkan Vekili Diyarbakır Milletvekili İdris Baluken imzalı öneri lehinde ilk konuşan HDP İzmir Milletvekili Müslüm Doğan oldu. Doğan, Alevilerin her gün tehditler ve baskılarla korkutulmaya çalışıldığını ileri sürerek yapılacak olan bu kampın olası bir mezhep çatışmasına davetiye çıkardığını ileri sürdü. HDP’nin Sivricehüyük kamp alanıyla ilgili grup önerisine destek veren son konuşmacı ise CHP Mersin Milletvekili Sayın Hüseyin Çamak oldu. Çamak konuşmasında, “Maraş'ta o kadar müsait yer varken konteyner kentin farklı inanç ve kültüre sahip insanların ortasına yerleştirilmesi akılcı ve vicdani bir yaklaşım değildir.” dedi.
ÇİTİL: YENİ BİR KARGAŞA SEBEBİ ARANIYOR
HDP’nin grup önerisinin aleyhinde konuşan AK Parti Kahramanmaraş Milletvekili Mehmet İlker Çitil, Suriyeli mülteciler için yapımına başlanan konteyner kentle ilgili olarak pek çok asılsız ve mesnetsiz iddiaların ortaya atıldığını ifade ederek yeni bir kargaşa sebebi arandığını söyledi. Kampın taşınma işinin tamamen iyi niyetlerle yapıldığını kaydeden Çitil, “Hedeflenen bu sığınma merkezi, ilimizde ve bölgemizde yeni bir fitne ve kargaşa sebebi olarak lanse edilmeye çalışılmaktadır. Söz konusu barıma merkezinin inşa edileceği yer hususunda çalışmalar tamamen coğrafik ve mevcut şartların uygun olmasından kaynaklanmaktadır” şeklinde konuştu.
TARTIŞMAYA SON NOKTAYI KAYNAK KOYDU
Suriye içerisinde kurulan ve 10 bin insanı barındıran kampın, Rus uçakları tarafından bombalandığını belirten Başbakan Yardımcısı Veysi Kaynak, “Biz olaya insani olarak bakıyoruz. Şu anda orada 180 binden fazla Suriyeli insan yerlerinden yurtlarından olmuş, Kilis sınırında zeytinlik bölgede başlarına gelecekleri bekliyorlar. Bu 180 bin insanın da Türkiye'ye gelmemesi için, orada rahat etmeleri için çalışıyoruz ama Türkiye'ye geldiklerinde de aç ve açıkta kalmamaları için de bir yandan hazırlığımızı yapıyoruz” ifadelerini kullandı. Kaynak, kamp yeri seçimi için çadır kentin, küçük sanayi kooperatifinin mülkiyetinde olan 500 dönümlük bir alanda olduğunu, sanayi sitesinin yapımı için de olayın acilen çözülmesi gerektiğini vurguladı.
Suriyeli mültecilerin barınma ihtiyacını karşılayan Çadır kentin, şehrin dışında bir yer olan Sivricehüyük’e taşınmasını kabullenemeyen HDP’liler, Meclise araştırma önergesi verdi. Öneri, elektronik cihazla yapılan yoklamanın ardından karar yeter sayısının sağlandığı belirtilerek reddedildi.
HDP Grup Başkan Vekili Diyarbakır Milletvekili İdris Baluken imzalı öneride; Suriyeli mülteciler için yapılacak barınma merkezi için yeni bir alanın belirlenmesi istendi. Öneri lehinde HDP’den İzmir Milletvekili Müslüm Doğan, CHP’den ise Mersin Milletvekili Sayın Hüseyin Çamak konuştu. MHP Kahramanmaraş Milletvekili Fahrettin Oğuz Tor ve AK Parti Kahramanmaraş Milletvekili Mehmet İlker Çitil ise öneri aleyhinde söz alan isimler oldu.
KAYNAK: OLAYA İNSANİ YÖNDEN BAKIYORUZ!
Suriye’den Türkiye’ye gelen insanların dini, dili, ırkı ve mezhebi ne oluşa olsun onlara sadece insan gözüyle baktıklarını ifade eden Başbakan Yardımcısı Veysi Kaynak, olaya daha bütüncül bakılması gerektiğine dikkat çekerek şöyle konuştu: “ 2011'de halkının tepesine bomba yağdıran bir diktatörden kaçan Suriyelilerin yüzde 58'i ülkemize sığınmıştır. Türkiye, bu hususta tamamen insani yaklaşımda bulunmuş ve olaya hem de uluslararası anlaşmaların gereği kapılarını açmıştır. Gelenlerin mezhebi, cinsi, dili, ırkı bizim için önemli değildir, sadece insandır. Şu anda Türkiye'de 2 milyon 742 bin Suriyeli sığınmacı vardır. Geçici barınma merkezlerindeki sığınmacı sayısı 266 bindir ama bunun 7.742'si de Iraklıdır. Hatay, Gaziantep, Şanlıurfa, Kilis, Mardin, Kahramanmaraş, Osmaniye, Adıyaman, Adana ve Malatya'da bu kamplar yer almaktadır. Kahramanmaraş'taki yer seçimi çalışmaları sırasında -milletvekilimiz bilgi verdi- 18 yer araştırıldı. Kahramanmaraş'ta mevcut çadır kent, küçük sanayi kooperatifinin mülkiyetinde olan 500 dönümlük bir alanda idi ve sanayi sitesinin yapımı için de bugün Sanayi Bakanlığı ihalesi vardı, olayın acilen çözülmesi gerekiyordu.” Şu anda yerlerinden ve yurtlarından olmuş 180 binden fazla Suriyelinin, Kilis sınırında zeytinlik bölgede başlarına gelecekleri beklediklerini belirten Kaynak, “Ve o bölgede, Suriye içerisinde kurulmuş kamp, bildiğiniz gibi, Rus uçakları tarafından bombalandı, 10 bin insan barındırıyordu. Biz olaya insani olarak bakıyoruz. Bu 180 bin insanın da Türkiye'ye gelmemesi için, orada rahat etmeleri için çalışıyoruz ama Türkiye'ye geldiklerinde de aç ve açıkta kalmamaları için de bir yandan hazırlığımızı yapıyoruz. Tekrar ediyorum, olaya Alevi-Sünni olarak değil, insan olarak bakıyoruz. Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti 11 milyar dolardan fazla parayı bu iş için harcamıştır. Açık kapı politikamıza ve insani yardımlarımıza devam edeceğiz” dedi.
HDP, TARIM ARAZİSİNİ BAHANE ETTİ
Sivricehüyük’te yaşayan halkın geçim kaynağının tarım ve hayvancılık olduğunu dile getiren HDP İzmir Milletvekili Müslüm Doğan, söz konusu arazinin, geçim kaynağı tarım ve hayvancılık olan bölge halkının kullandığı tek mera alanı olduğunu ve çevresinin sulu tarım yapılan birinci sınıf tarım arazilerinden oluştuğunu söyledi. Doğan, “Bölge muhtarlarının beyanlarına göre kendilerine hiçbir şekilde bilgilendirme yapılmadan bölge sakinlerinin onayı dışında alınan bu karardan haberdar oldukları andan itibaren yaşam alanları içerisinde kamp istemediklerine dair gerek yazılı gerekse sözlü olarak valilik nezdinde yapılan tüm girişimlerin sonuçsuz kaldığı ortaya çıkmıştır” şeklinde konuştu.
ÇAMAK: BÖLGE HALKI TEDİRGİN
CHP Mersin Milletvekili Hüseyin Çamak, Suriyeli sığınmacıların, kültürü, inancı ve yaşam tarzı hiç uyuşmayan bir bölgeye taşınmak istenmesinin bölgede yaşayan halkı tedirgin ettiğini ifade ederek, şunları söyledi: “Bu insanlar, her şeyden önce, kendi doğal alanlarına zarar verilmeden ve yakın çevrelerinden gelebilecek bir ölüm korkusu olmadan huzur içinde yaşamak istiyor. Maraş katliamı gibi acı bir deneyim yaşayan bölgedeki vatandaşlar, böyle bir durum karşısında doğal olarak yarınlarından endişe duyuyorlar. Hem doğal alanlarına zarar verecek hem de sürekli endişe içerisinde olacakları bir durum yaşamak istemiyorlar. Oysa devlet, vatandaşın huzuru ve güvenliği için vardır yani devlet, halkı için vardır. Dolayısıyla, can güvenliğinden endişe eden Sivricehüyük halkı uzun zamandır bu kamp girişimine karşı direniyor. İşte, seslerini duyuramadıkları için de Meclisin çatısı altında bu soruna çözüm arıyorlar. Bir kez daha yüce Meclisin çatısı altından iktidarı sorumlu davranmaya çağırıyoruz.”
TOR: KAMPIN TAŞINMASI ZARURİ HALE GELDİ
Milliyetçi Hareket Partisi Kahramanmaraş Milletvekili Fahrettin Oğuz Tor, Çadır kentin mevcut yerinin belirlenmesinde arazinin 6 aylık süreyle kullanmak suretiyle alındığını kaydederek şu açıklamalarda bulundu: “Şimdi, 31 Aralık 2012 tarihinde tabii Osmaniye ve başka yerlerde olduğu gibi Kahramanmaraş'ımıza da bir mülteci kampı yapılmasına karar verildi. Arazi lazım, çadır kurmak gerekiyor ve yapılan görüşmelerde Kahramanmaraş'ta Küçük Sanayi Sitesi Yapı Kooperatifinin toplam alanı bin 550 dönüm olan arsasının üzerinde, 550 dönüme 31 Aralık 2012 tarihinde Sayın Vali Şükrü Kocatepe'nin imzaladığı kooperatifle, Kocatepe'nin imzaladığı protokolle altı ay konaklamak kaydıyla, sadece altı ay konaklamak kaydıyla arsaya müsaade edildi. Çadır kentin kurulmasına müsaade edildi. Çadır kent, sanayi yapı kooperatifinin arsasında sadece altı ay kalacaktı fakat 31 Aralık 2012 tarihinden bugüne, geldiğimiz zaman da dört buçuk yıl geçti ve sanayi sitesinin, kooperatifinin arsası terk edilemedi. Küçük sanayi sitesi esnafı planını yapmış, projesini yapmış, sıkışık durumda, yıllardır bu iş için uğraşıyor, oraya iş yeri yapmak istiyor ama mülteci kampı var, yapamıyor. Dolayısıyla, mülteci kampının buradan taşınması bir zaruret hâline geldi fakat nereye gidecek mülteci kampı? Araştırılmış, Aşağı Sivricehüyük köyü alanı seçilmiş.” Sivricehüyük Köyüne yapılacak mülteci kampıyla ilgili kamuoyunda ve Mecliste birçok tartışma olduğunu ve ciddi iddialar ortaya atıldığını kaydeden Tor, söz konusu iddialarla ilgili şunları söyledi: “İddiaların birincisi şudur: Şehir merkezinde ve çalışıyor olmaları, günlük gıda, eğitim, güvenlik ihtiyaçlarını kolay bir şekilde gidermelerine ve temin etmelerine imkân verirken şimdi kendilerinin hiçbir şekilde görüşü alınmadan şehirden 22 kilometre uzakta daha küçük bir alana yerleştiriliyor. Bu durum mülteci haklarının ve aile yaşamının korunmasının temel ilkesini ihlal ediyor, deniyor. Böyle bir iddia var. Başka bir iddia: Kampın yapıldığı alan köyün merasıdır ve meranın etrafında da her türlü üretim yapılabildiği verimli tarım arazileri bulunmaktadır. Köylülerin geçim kaynağı tarım ve hayvancılık olup bu alan bu ekonomik faaliyet için zaruri bir alandır. Bu alanın mera vasfından çıkarılıp kamp alanına dönüştürülmesi zorunlu göçlere sebep olabilecektir. Tabii, mera tıraşlanmış bir tepenin o tarafa yapılıyor. Etrafında, evet, tarım arazileri vardır; karşı iddia da tarım arazilerinin zarar görmediği şeklindedir.”
ÇİTİL: ASILSIZ İDDİALAR ORTAYA ATILIYOR
Suriyeli mülteciler için yapımına başlanan konteyner kentle ilgili olarak pek çok asılsız ve mesnetsiz iddialar ortaya atıldığını belirten AK Parti Kahramanmaraş Milletvekili Mehmet İlker Çitil, tamamen iyi niyetlerle yapılması hedeflenen bu sığınma merkezinin, ilimizde ve bölgemizde yeni bir fitne ve kargaşa sebebi olarak lanse edilmeye çalışıldığını ifade etti. İlgili geçici barınma merkezinin yapımıyla ilgili konunun daha önce de Meclis gündemine birkaç kez geldiğini ve bu konuda özellikle bölge milletvekillerinin gerekli cevapları verdiğini bildiren Çitil, “Bugün burada aynı konu üzerinde tekrar tekrar görüşmelerin yapılmasıyla, açıkçası, üzerinde büyük sorumlulukları olan biz milletvekillerinin ve yüce Meclisimizin esas görevinden uzaklaştırılarak suni gündemlerle oyalandığının göstergesidir. Yüce milletimizin ve tarihin huzurunda bu açıklamaları yapma ihtiyacı hissettiğimi dile getirmek isterim, bu konuda takdiri de kamuoyuna bırakıyorum” diye konuştu.
SİVRİCEHÖYÜK COĞRAFİ ŞARTLAR BAKIMINDAN UYGUN!
Kamp alanı olarak yer seçiminde çeşitli iddiaların ortaya atıldığını ancak alternatifler içinde en uygun yerin Sivricehüyük olduğunu hatırlatan Kahramanmaraş Milletvekili İlker Çitil, sözlerini şu ifadelere yer verdi: “Söz konusu barıma merkezinin inşa edileceği yerle ilgili iddialara gelecek olursak; yer hususunda çalışmalar tamamen coğrafik ve mevcut şartların uygun olmasından kaynaklanmaktadır. Gerek valimiz gerek komisyonumuz gerekse dönem dönem milletvekillerimizden de görüş alınmıştır. Şöyle ki gerek Kahramanmaraş Valiliğimizce kurulan Yer Araştırma Komisyonu gerekse AFAD Başkanlığımızca görevlendirilen Daire Başkanı nezaretindeki ilgili teknik elemanlarca yapılan araştırmalar neticesinde, önergede bahsi geçen 16 adet taşınmaz mahallinde inceleme yapılmış; bunlardan 15'inin hukuki dava konusu olması, orman olması, başka kurumlara tahsisli olması, teknik sorunlar ve arazi büyüklüğünün yetersiz olması, bir kısmının engebeli olması sonucunda mevcut yere karar kılınmıştır. İncelenen 16 yer olarak Karacasu mevkiindeki, iddialardan biri de oydu, TOKİ arsası nihai olarak 15 Ekim 2015 tarihli yazımızda AFAD Başkanlığına valiliğimizce gönderilmiştir. Gerek AFAD Başkanlığı ve gerekse TOKİ teknik elemanlarınca yapılan değerlendirmelerde bahse konu taşınmazın yüksek eğimi ve set zemini yapısı nedeniyle maliyetin yüksek olacağı tespiti üzerine ve uygunsuz, verimsiz ve güç şartlar taşıyacağı sonucuyla AFAD Başkanlığınca Sivricehüyük köyünde bulunan meranın değerlendirilmesi talep edilmiştir. Bunun üzerine 20 Kasım 2015 tarihindeki yazıda, AFAD Başkanlığımızın tercih ve kararının Sivricehüyük üzerinde oluşması durumunda tahsis değişikliği işlemleri de esas olmak üzere başkanlık görüşü istenmiş ve valiliğimizce bu konuda çalışmalar başlatılmıştır.”
SİVRİCEHÜYÜK 6'NCI SINIF ZAYIF TARIM ARAZİSİ
Sivricehüyük’te bahsi geçen arazinin iddia edildiği gibi 1'inci sınıf tarım arazisi değil de 6'ncı sınıf vasıfsız, zayıf tarım arazisi ve taşlık bir mevki olarak resmî kayıtlara geçtiğine dikkat çeken Milletvekili Çitil, şöyle devam etti: “Tarım Komisyonumuzca da bu şekilde bir rapor oluşturulmuştur. Ayrıca, ilgili arazi için ÇED raporunun gerekli olmadığı raporu da verilmiştir ki bu Çevre ve Şehircilik Bakanlığımızın ÇED Yönetmeliği'nin Ek 1 ve Ek 2'sine göre ÇED raporundan da muaf olduğu açıkça ortaya konmuştur. Şu anda Kahramanmaraş'ımızda 18.500'ü çadır kentte olmak üzere yaklaşık 90 bin Suriyeli kardeşimiz Ensar ve Muhacir örneğinde olduğu gibi Kahramanmaraş'ımızca gerek devlet unsurlarımız gerek vatandaşlarımız gerekse de sivil toplum örgütlerimizce misafir edilmektedir.”
KAYABEL, KANSERDEN ÖLDÜ!
HDP İzmir Milletvekili Müslüm Doğan’ın 3 Nisan 2016 tarihinde kamp inşaatını protesto eden 82 yaşındaki Mor Ali Kabayel’in gazdan etkilenerek yaşamını yitirdiği iddiasının asılsız olduğunu vurgulayan Çitil, Kayabel’in ölüm sebebine ilişkin şu açıklamayı yaptı: “Aynı şekilde, iddialardan biri 82 yaşındaki vatandaşımız Mor Ali Kabayel'in de farklı şekilde öldüğü şeklindeydi. Fakat yaptığımız araştırmalar sonucunda onun o şekilde değil; iddianın, kanser hastalığından dolayı normal bir vefat olayı olduğunu da ben buradan ifade etmek istiyorum.” Kahramanmaraş'ta bu noktada yaşayan Alevi vatandaşlarımızın asimile edilmesiyle ilgili iddiaların tamamen gerçek dışı olduğuna işaret eden AK Parti Kahramanmaraş Milletvekili Mehmet İlker Çitil, mesnetsiz iddialara şu açıklamalarla açıklık getirdi: “Geçmişte yaşanan üzücü olayların çok farklı çıkarmalarla bugün gündeme getirilmesi ve bizim bölgemizde gündeme getirilmesi, gerek ilimizde gerekse ülkemizde yaşayan Alevi vatandaşlarımıza yönelik bir tehdit varmış gibi ifadelerin kullanılmasını da ayrıca şiddetle kınıyor ve gerçeği yansıtmadığını buradan tekrar ifade etmek ediyorum. Öte yandan, ülkemizdeki sığınmacı merkezlerine bakıldığı zaman, bunun sadece uygun coğrafik bölgelerde kurulduğu, nüfusun Türk, Kürt, Alevi, Sünni ve benzeri kökenine bakılmadığı da çok önemli bir detaydır. 26'ya yakın kamp merkezi varken, bizim Kahramanmaraş'ımızda… Ki bu alanda fırtınaların koparılmasını ve suni gündem oluşturulmasını da ayrıca kınıyorum. Yine, önergede dile getirildiği gibi ülkemizdeki mülteci kamplarının hiç birinde, DAEŞ terör örgütüne açık ya da gizli destek verilmemektedir. Buradaki mülteci kardeşlerimiz zalim Esad rejiminden ve ülkedeki kaos ortamından uzaklaşarak, güvenli bir liman olarak ülkemizi görmüş ve bize sığınmışlardır. Bu terör mağduru sığınmacıları yine başka bir terör örgütünün yandaşı gibi göstermek tamamen art niyetli bir davranıştır. Bu iddialar tamamen gerçek dışı, ötekileştirici ve itham edici bir tutumun sonucudur.”
“İDDİALAR TAHRİK ETMEYE YÖNELİKTİR”
Bulunulan iddiaların tahrik etmeye yönelik ve tehlikeli iddialar olduğuna vurgu yapan Çitil, sağduyulu Kahramanmaraş halkının buna kesinlikle fırsat vermeyeceğine dikkat çekerek; şunları aktardı: “Türkiye'mizin her bölgesinde çaresizlere, sığınmacılara, yardıma muhtaç olanlara kucak açan halkımız Kahramanmaraş'a da gelecek olan bu sığınmacılara sonuna kadar sahip çıkıyor ve çıkmaya da devam edecektir. Unutulmasın ki bu milletin inancı, örf ve âdetleri, kültürü ve tarihi bize bu teminatı vermektedir. Yani vatandaşımız bu iddia sahiplerine kısaca, yine ‘buradan size ekmek çıkmaz, bizleri tahrik edemezsiniz’ şeklinde cevap vermektedir ve ‘Başka bir kapıya’ demektedir. Bu şekilde, misafirlerimizle kucaklaşmaya da devam edeceğimizi ben buradan ifade etmek istiyorum.
YENİ KONTEYNER KENT: YÜZDE 60 SEVİYESİNDE!
Kahramanmaraş Milletvekili Çitil, son olarak yeni konteyner kent ile ilgili şu bilgileri verdi: “5 bin 008 konteyner mevcut ve bunlar 2 katlı olarak yapılmaktadır. Şu an yüzde 60 seviyesindedir. Hâlâ biz neyi konuşuyoruz bilmiyorum çünkü yüzde 60 seviyesinde ve kısa bir süre sonra hizmete açılacak, Suriyeli misafir kardeşlerimizin de hizmetine sunulacaktır. Yine 500 personel bulunmakta, 4 okul, halk eğitim merkezi, cami, hastane, 9 adet kuyu… Ki bu kuyular aynı şekilde o çevre köylere, mahallelere de hizmet verecektir. Aynı şekilde, orada 16 köy var, şu anki hâliyle mahalle. Bunun 3 tanesi direkt Sünni Mahallesi, geriye kalan 3-4 tanesi karışık, vatandaşlarımızın huzur içerisinde yaşadığı köyler. Bir diğer kısım da Alevi vatandaşlarımızın barındığı yerler…” (KENAN ONARAN)