Türkiye'den ve Erdoğan'dan korkuyorlar

Almanya'nın Mannheim kentinde yeminli mali müşavirlik ve Müsaid Mannheim Şubesi ikinci başkanlığı görevini yürüten Fatma Tabak, 'Türkiye'nin bu kadar büyüyeceğini ve gelişeceğini tahmin etmiyorlardı. Ülkemizin gelişiminden ve Cumhurbaşkanımız Erdoğan'dan çok korkuyorlar' dedi.

1973 yılında Kahramanmaraş’tan Almanya’ya taşınan gurbetçi bir ailenin Almanya’da doğup büyüyen çocuğu olarak dünyaya gelen Fatma Tabak, Müsiad Kahramanmaraş Şube Başkanı Atıf Şirikçi’yi ziyaret etti.

Ziyarette Kahramanmaraş’ta Bugün gazetesinin sorularını cevaplayan Mannheim Yeminli Mali Müşaviri ve Müsaid Mannheim Şube 2. Başkanı Fatma Tabak; “artık tersine göçler başladı. Önceden Avrupa’da yaşam standartları çok yüksekti ve arada çok fark vardı. Bugün yaşam standartlarına baktığınız zaman hiç fark yok. Profesyonel yöneticilik ve iş dünyasına bakıldığı zaman hiçbir fark yok. Şimdi Almanlar hayret ediyor; ‘Türkiye bu duruma nasıl geldi’ diye ve kabullenmek istemiyorlar” dedi.

Ailesinin 1973 yılında Kahramanmaraş’tan Almanya’ya taşındığını ve gurbetçi bir ailenin çocuğu olduğunu belirten Tabak, fırsat buldukça çocukluğundan beri sürekli Kahramanmaraş’a geldiğini söyledi. Her gelişinde Kahramanmaraş’ı farklı gördüğünü belirten Fatma Tabak; “Bazen yolları bile şaşırabiliyoruz. Sanayisine ise söylenecek söz yok, her gelişimizde tesislerin ve şirket sayılarının çoğaldığına tanık oluyoruz, artık isimlerini bile sayamıyoruz. Dışarıdan baktığınız zaman Kahramanmaraş’ta büyük değişimlerin ve gelişimlerin olduğunu fark ediyorsunuz. Bu gelişim ve değişiminde hızlı olduğuna tanıklık ediyorsunuz” dedi

 

ARTIK GÖÇ DALGASINI TERSİNE YAŞIYORUZ

1950’li yıllarda Türkiye’den Almanya’ya göç dalgasının başladığını da hatırlatan Mannheim Yeminli Mali Müşaviri Fatma Tabak artık göç dalgasının tam tersinin yaşandığını belirtti. Tabak konuşmasını şöyle sürdürdü; “Bu durumda Avrupa’nın zor iş şartlarından, ekonomik durumlarından kaynaklanan Türkiye’ye geriye doğru göç dalgası var. Genellikle eğitimli kesimler buraya geliyorlar. Çünkü burada ki hayat ve çalışma şartları çok hafif ve rahattır. Birçok alanda Avrupa’dan ücretlendirmede çok daha iyidir. Bunu tıp ve sanayi alanında da görmekteyiz. Yeni jenerasyon burada çalışmak istiyor ve daha çok şunu fark ediyoruz: Eğer Alman şirketi Türkiye’de yatırım yapmış ise Almanya’daki Türk çalışanlarını Türkiye’ye getiriyor. Çünkü onun Almanca bilgilerinden veya Almanya’da ki kendi şirketinden edindiği tecrübelerden burada faydalanmak istiyor.

 

YAŞAM ŞARTLARI ŞUAN AYNI

Türkiye’de her alanda o kadar çok ilerlediki yaşam standartlarında bir farklılık yok. Küçükken şunu görürdüm; Almanya’daki yaşam şartlarıyla ve yaşananlarla buradaki yaşananlar bir birine benzemezdi. Bugün baktığınız zaman sadece Avrupa ile Türkiye arasında küçük bir dil sorunu haricinde yaşam olarak bir fark yok. Dil haricinde yaşayanlar bizden farklı yaşamıyorlar.  Birçok alanda ve özellikle profesyonel iş hayatında pek farklı olmadığımızın farkındayım.”

 

TÜRK İŞADAMLARIMIZA YARDIMCI OLUYORUZ

Müstakil Sanayici İş Adamları Derneği Mannheim Şube 2’inci Başkanı Fatma Tabak Müsaiad olarak bölgelerinde bulunan Türk İşadamlarını Avrupa veya dünya genelinde oluşturdukları Network’den faydalanmalarını sağlamaya çalıştıklarını vurguladı.

Tabak; “Üyelerimiz ile hep beraber gittiğimiz Avrupa genel İdare Kurulu var. O bölgede bulunan iş adamları ile kendi üyelerimiz olan iş adamlarını bir araya getiriyoruz. Bir araya getirme durumunu küçük fuarlar halinde de yapmaktayız. En son fuarımızı Honnover’de gerçekleştirmiştik. Sektörleri bir araya getiriyoruz. Bu durum ise verimlilik sağlıyor. Bizim aslında temel hedefimizde budur. Onun haricinde kendi alanımda (Yeminli Müşavirlik alanımda), maliye ve denetim ile ilgili iş adamlarını bilgilendirme seminerleri yapıyorum.” Dedi.

 

YAPMADIĞIMIZ İŞTEN SORUMLU OLMAYIZ

1915 sözde Ermeni Soykırım Tasarısını Alman Parlamentosundan geçirilmesiyle ilgili düşüncesini de aktaran Tabak şöyle konuştu; “İspatlanmadığı halde bir şeyi bize yapmışız gibi yansıtılıyor.  Kınama kararı alınması Alman mantalitesine pek uygun bir yol değildir. O sebepten dolayı zaten toplumda bu durumu pek anlamış değil ‘’burada ne oluyor?’’ Deniliyor.  Yabancılar bu konuda aramıza mesafe koydu. Kaynaşma adına, entegre olma anlamında iyi ilerliyoruz derken, birden bire bunun çıkmış olması, Avrupa Birliğinin tarih olduğunu sanki bize gösterdi. Zaten birçok kişi Avrupa Birliğine alınmayacağımızı biliyordu ama bu olay bize şunu gösterdi ki: ‘Biz Avrupalı değiliz.”

 

TÜRKİYE’YE OBJEKTİF BAKMIYORLAR

Alman medyasının Türkiye’ye farklı baktığını ve objektif bakmadığına da dikkat çeken Tabak, “Ne yazık ki Almanya’nın medyası bu konuda çok objektif değil. Objektif olmamasının sebebi: Doğru olmayan haberlerin sürekli yansıyor olması.

Alman televizyon kanalları yani hangi kanalları açarsam açayım hep şunları görüyorum: Erdoğan düşmanlığı propagandası yayın yapılıyor. Sanki Türkiye’de hiçbir insani hakkımız yokmuş gibi yansıtılıyor. İlginç olan ise şu: Alman kanallarının Türkiye ile ilgili olumsuz propaganda yapmasına rağmen ülkemize sayısı belli olmayan milyonlarca Alman Türkiye’ye tatil için geliyorlar. Bu durumda çok tuhaf. Ortada Paradoks bir durum var. Bunu pek anlamak mümkün değil ama açık söylemek gerekirse: Batının birçok kez yaptığı durumdur, Lawrance’yi hatırlarız.

 

ERDOĞAN DÜŞMANLIĞI VAR

Alman kanalları ayrıca uzun zamandır Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan düşmanlığı da güdüyorlar. Mesela şirketlerde pozisyonu olan bir Türk yöneticiye, akşam kanallarda Erdoğan’la ilgili olumsuz haberleri izleyip gelen ve bir şey olduğunda ‘sende Erdoğan gibimisin’ söylemlerinde bulunan Alman Patronlar bile var. Ülkemizin bu kadar gelişebileceğini ve buralara gelebileceğini hesap edemediler ve beklemiyorlardı. Büyüyen gelişen Türkiye’den ve Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’dan korkuyorlar.” Diye konuştu. (ZEKİ DEMİR)