Üstad Necip Fazıl Kısakürek’in vefatına bugün itibari ile tam 32 yıl olmuş. Sanki dün gibi...
26 Mayıs 1904 Perşembe günü doğan, 25 Mayıs’ta vefat edip, 26 Mayıs 1983 Perşembe günü, gene doğduğu günde toprağa verilen Üstad Necip Fazıl tam 79 yıl yaşadı.
DOĞDUĞU GÜN HAKKA YÜRÜDÜ
Mayıs ayı Necip Fazıl’ın hayatında hep sırlarla dolu oldu. Bir bahar mevsimi Mayıs ayında fethedilmiş bir şehirde İstanbul’da Mayıs ayında doğdu ve Mayıs ayında bu dünya hapishanesinden göçtü gitti.
Bütün hayatı, haksızlıklara karşı Hakk’ın mücadelesi ile geçti. Hakkın hatırını hiçbir hatıra feda etmedi. Yaşadığı 79 yıllık çileli ömrün sonucunda sevenlerine vasiyetnamesi de çok manidar oldu;
VASİYETNAMESİ
“...Nasıl, nerede ve ne şekilde öleceğimi Allah bilir. En büyük korkularımdan biri, nice müellifin başına geldiği gibi, ölümümden sonraki tahriflerdir.
Beni, ayrıca hususi vasiyetimde gösterdiğim gibi, İslami usullerin en incelerine riayetle gömünüz!
Cenazeme çiçek ve bando muzika gönderecek makam ve şahıslara uzaklığımız ve kimsenin böyle bir zahmete girişmeyeceği malum. Fakat bu hususta bir muziplik zuhur edecek olursa, ne yapılmak gerektiği de beni sevenlerce malum... Çiçekler çamura ve bando yüz geri koğuşuna...
Cenazemde, namazıma durmayacaklardan hiç kimseyi istemiyorum! Nede, kim olursa olsun, kadın... Ve bilhassa, ölü simsarı cinsinden imam! Ve "bid"at" belirtici hiçbir şey!...
Başucumda ne nutuk, ne şamata, ne medh, ne şu, ne bu... Sadece Fatiha ve Kur’an...
Mezarımda İlahi ve ulvi isim ve sıfatlardan ve benim beşeri ve süfli isim ve sıfatlarımdan hiçbir iz bulunmayacak... Mevlid de istemem! Onu, uhrevi rüşvet vasıtası yapanlara bırakınız! Sadece Kur"an...
“ALLAH DOSTLARINI VE DÜŞMANLARINI UNUTMAYINIZ”
... Bir de, üzerimde hakkı olanların bunu Allah rızası için helal etmeleri...
Allah’ı, Allah dostlarını ve düşmanlarını unutmayınız! Hele düşmanlarını!...
Olanca sevgi ve nefretinizi bu iki kutup üzerinde toplayınız!
Beni de Allah ve Resul aşkının yanık bir örneği ve ardından bir takım sesler bırakmış divanesi olarak arada bir hatırlayınız!”
“BÜYÜK DOĞU” MÜCADELESİ
Onu 1945 lerde yayınlamaya başladığı meşhur “Büyük Doğu” mecmualarıyla, hak ve hakikat uğruna, tek başına, tek parti istibdadına karşı verdiği mücadelelerle de biliyoruz.
Üstadı hem vefat yıldönümünde hatırlamak, hem de seçimlere yaklaştığımız bu günlerde 1946 seçimlerini nasıl yorumlamış fehmetmek için, Büyük Doğu mecmualarına göz atmak istedim.
1946 “AÇIK OY GİZLİ TASNİF “ SEÇİM SONUÇLARINI ÖNCEDEN YAYINLIYOR
O yıllarda, şimdiki gibi ülkemiz seçimlere hazırlanıyor. Seçimler 21 Temmuz 1946 da yapılacak. Fakat seçimlerden tam bir buçuk ay öncesinde;
“Büyük Doğu” mecmuasının 7 Haziran 1946 sayısı; dergi kapağında telefon direkleri resmi. Tellerin üzerinde ”Allo Allo “ diye manidar bir yazı;
“ Olan ve Olacak budur “ diye üstad seçim sonuçlarını, seçimlerden tam bir buçuk ay önce Büyük Doğu mecmuasında ilan ediyor.
“ Allo allo “ Türkiyede seçim var
Seçime Girmeyenler; Yüzde 80
Girenlerden C.H.P. ye Oy verenler; ???
Seçimi kazanan ; C. H. P.
Seçimler daha sonra 21 Temmuz 1946 da “Açık oy gizli tasnif” sistemi ile yapılıyor. Ülkemizin en şaibeli seçimlerinde; CHP 396, DP 65, Bağımsızlar 7 Millet vekili çıkartıyor. Milli Şef İsmet İnönü ise takdir olunan bu sonuçlara göre iktidarını bir müddet daha devam ettirmeyi başarıyor.
ŞÜKÜR MAKAMINDAYIZ
Şimdi ülkemizin yaşadığı bu karanlık dönemleri hatırladıkça, halimize ne kadar şükür etsek az gelir. Şimdilerde seçime yaklaştığımız bu günlerde; partilerimizin cadde ve sokaklarımızda araçlarla gürültü çıkartmalarına, sağa sola pankart asıp çevremizi kirletmelerine, liderlerinin televizyonlara çıkıp bağırıp çağırmalarına kızmıyoruz. Onlar güle güle bağırıp çağırsınlar, parti pankartları ile çevremizi kirletsinler, Hiç birinden şikayetçi değiliz. Yeter ki ülkemizde 1946 lardaki gibi seçim şartları yaşatmasınlar, Seçim sonuçlarını önceden açıklatmasınlar.
Yaklaşan seçimlerin ülkemize ve bilhassa şehrimize hayırlar getirmesini temenni ediyor, Üstad Necip Fazıl KISAKÜREK’in doğumunun 111 vefatının 32. sene-i devriyesinde rahmetle anıyoruz.
Selam ve sevgilerle.