Millî mücadelenin kapı aralığı ve Kuvayı milliye ruhunun temel taşını oluşturan Maraş savunması Anadolu’nun müstemlekelerden kurtuluşunun ön sözü olmuş son söz Büyük Taarruz ve Başkomutanlık Meydan Savaşı ile söylenmiştir.
30 Ağustos; Mustafa Kemal Atatürk'ün Başkomutanlığında, 26 Ağustos 1922’de Afyon-Kocatepe’de başlayıp, 30 Ağustos'ta 1922’de Dumlupınar'da Yunanlılar ve emperyalist devletlere karşı savaşarak kazanılan “Büyük Taarruz ve Başkomutanlık Meydan Muharebesini” anmak için kutlanan bayramdır.
İşgal birliklerinin ülke sınırlarını terk etmesi daha sonra gerçekleşse de ülke topraklarının geri alındığı günü temsil etmektedir. Milletimizin özgürlük ve bağımsızlık yolundaki inanç, irade ve kararlılığını bütün dünyaya gösterdiği, Cumhuriyetimizin kuruluşuna giden yolun bir mihenk taşı ve Millî Mücadelenin dönüm noktasıdır. Türk Milleti’nin emperyalizme ve yerli işbirlikçilerine karşı canını, malını, namusunu, varını yoğunu ve bütün gücünü ortaya koyarak Millî Mücadelesi ile düşman kuvvetlerini ülkeden çıkararak vatanını kurtardığı gündür.
Ülkenin geleceği için binlerce şehidin, milli birlik ve beraberlik ruhu içinde özgürlük ve bağımsızlık meşalesinin sonsuza dek sönmemek üzere yakıldığı büyük bir zaferdir. Bu zafer, vatan toprağı işgal altında bulunan bir milletin, yokluklara rağmen azimle, inançla ve kararlılıkla toprağını nasıl savunacağını büyük bedeller ödeyerek yedi düvele göstermiştir. Anadolu’da bugün yaşadığımız toprakları yeniden “Vatan” yapmış, bir milleti bağımsızlığa kavuşturmuş ve tarihe altın harflerle yazılmıştır.
Sakarya Meydan Muharebesi’nden sonra kamuoyunda ve TBMM’de taarruz için sabırsızlıklar baş göstermiştir. Bu gelişmeler üzerine Mustafa Kemal Paşa, 6 Mart 1922’de Büyük Millet Meclisinin gizli bir toplantısında endişe ve huzursuzluk duyanlara “Ordumuzun kararı, taarruzdur. Fakat bu taarruzu tehir ediyoruz. Sebebi, hazırlığımızı tamamen bitirmeye biraz daha zaman lazımdır. Yarım hazırlıkla, yarım tedbirlerle yapılacak taarruz, hiç taarruz etmemekten çok daha kötüdür.” diyerek bir taraftan zihinlerdeki şüpheyi bertaraf etmeye çalışırken diğer taraftan da orduyu son zaferi sağlayacak bir taarruz için hazırlamıştır.
Üstün bir mücadeleyle yürütülen Türk İstiklal Harbi, 26 Ağustos günü düşman ordusunu anayurttan çıkarmak üzere verilen taarruz emri ile farklı bir boyut kazanmıştır. Bu bağlamda 26-30 Ağustos 1922 tarihleri arasında geceli gündüzlü devam eden Türk Taarruzu, 30 Ağustos günü neticelenerek zafer elde edilmiştir. 1922 Ağustosu’nda kazanılan bu zafer her yıl 30 Ağustos günü yurdun dört bir yanında çeşitli törenlerle kutlanmaya başlanmıştır. Bu bağlamda zafer kutlamasının ilk resmî töreni 1924’te Cumhurbaşkanı Gazi Mustafa Kemal Paşa’nın iştiraki ile Dumlupınar/Çal Köyünde yüksek bir katılımla kutlanılmıştır. Devlet erkânının katıldığı bu kutlama töreninde Mustafa Kemal Paşa uzun bir konuşma yaparak, Başkomutanlık Meydan Muharebesini Türk tarihinin bir dönüm noktası olarak nitelemiştir. Zafer Bayramı’nın tüm yurtta ve İstanbul’da milli bir bayram olarak kutlanması 1926 senesinde olmuştur.
Bağımsızlık ve kurtuluş mücadelemizin zaferle taçlandığı, Cumhuriyet'imizin temellerinin inşa edildiği, tarihten silinmek istenen bir milletin direniş ve dirilişinin yükseldiği, tüm ezilen milletlere moral ve heyecan kaynağı gün olan “30 Ağustos Zafer Bayramı” kutlu olsun.
YORUMLAR