SURİYELİ TÜRKMENLER
ECDADININ İZİNDE
Kahramanmaraş’ta yaklaşık 3 yıldır dernekleşme mücadelesi
veren Suriyeli Türkmenler, dün derneklerinin resmi açılışını yaptı. Kanlıdere
Caddesi üzerinde bulunan dernek binasının açılışında konuşan Dernek Başkanı
Fehmeddin Bayırlı, Kahramanmaraş’taki Türk/Türkmenlerin dernekleşme sürecinde
kendilerine her zaman destek olduklarını belirtti. Bayırlı, “Suriye
Türkmenlerinin tarihte yaşadığı acılar karşısında varlığını ve bekasını koruyan
ecdatlarındaki şuurun aynısını taşıyan, aynı bilinç ve heyecana sahip,
donanımlı, sabırlı evlatlarının var olduğu göz ardı edilmemelidir. Unutulmasın
ki, Misak-ı Millî; Türk çoğunluğuna dayalı bir Türk vatanını hedeflemiştir.
Sınırları ise muayyen değildir. Türk’ün gücüyle bağlantılıdır” dedi.
SURİYE’DE EN ÇOK
TÜRKMENLER MAĞDUR OLDU
Suriye’de, lrak’ta, İran’da huzur içinde yaşayan
Türkmenlerin mevcudiyetinin Türkiye’yi küresel aktör haline getireceğini ifade
eden Bayırlı, savaşın en mağdur tarafının Türkmenler olduğunu kaydederek;
“Savaşın en acı sonucu yıkım, talan, yokluk ve göç Türkmenlerin kaderi
olmuştur. Genel olarak devletin, belediyelerin, yardımsever hayır kurumlan ve
Sivil Toplum Kuruluşları’nın yardım ve destekleri ile ayakta kalan Türkmenlerin
gördükleri hizmet ve alakaya rağmen gelecekle ilgili kaygılarının
giderilmediğini belirtebiliriz. 1000 yıldır vatan bildikleri topraklarda
bekleyen ve beklerken de anavatan Türkiye’yi asla sıkboğaz etmemiş olan
Türkmenlerin huzur içinde yaşam sürmelerini sağlamak asli ve milli bir
görevidir” şeklinde konuştu.
Suriye’de patlak veren ve 5 yıldır devam eden iç savaşında,
toprağına bağlı bir yaşam süren Türkmenlerin her bakımdan mağdur olduğunu belirten
Suriye Türkmenleri Eğitim Kültür Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Kahramanmaraş
Şube Başkanı Fehmeddin Bayırlı, savaş sırasında bombalanan alanların tamamen
Türkmenlerin yaşadığı yerler olduğunu söyledi.
Dernek binalarının açılışında konuşan Bayırlı, “Zira rejim
karşıtı gösterilerin, şiddetli çatışmaların dolayısıyla yoğun bombardımanların
yaşandığı bölgeler, Türkmenlerin yoğun olarak yaşadıkları topraklar olmuştur.
Halep-Lazkiye-Rakka-Çobanbey hattı üzerinde yaşanan şiddetli çatışmalarda en
çok zarar gören Türkmenler olmuş; tarlaları ve evleri harap, ürünleri ve
hayvanları ise talan edilmiş, birçoğunun da göç etmesine, binlerce Türkmen'in
de ölmesine neden olmuştur. Binlerce masum Türkmen genci ise topraklarını terk
etmeyerek rejim güçleriyle savaş halinde olmuş, neticede binlercesi de şehit
düşmüştür. Lazkiye yani Bayırbucak Bölgesinde evlerini topraklarını terk
etmeyen on binlerce Türkmen ailesi ise Esad rejiminin ve özellikle Nusayrilerin
şiddet ve psikolojik baskısı altında adeta bir cehennem hayatı yaşamaya mecbur
bırakılmışlardır” dedi.
TÜRKMENLER GELECEK
KAYGISI TAŞIYOR!
Savaşın en mağdur tarafının Türkmenler olduğunu kaydeden
Başkan Fehmeddin Bayırlı, şöyle konuştu: “Savaşın en acı sonucu yıkım, talan,
yokluk ve göç Türkmenlerin kaderi olmuştur. Genel olarak devletin,
belediyelerin, yardımsever hayır kurumlan ve Sivil Toplum Kuruluşları’nın
yardım ve destekleri ile ayakta kalan Türkmenlerin gördükleri hizmet ve alakaya
rağmen gelecekle ilgili kaygılarının giderilmediğini belirtebiliriz. 1000 yıldır
vatan bildikleri topraklarda bekleyen ve beklerken de anavatan Türkiye’yi asla
sıkboğaz etmemiş olan Türkmenlerin huzur içinde yaşam sürmelerini sağlamak asli
ve milli bir görevidir.”
Kamplarda ve ülkemizde yaşayan Türkmenlere yönelik köye
dönüş programlarının başlatılması gerektiğini aktaran Bayırlı, “Örgütlü yaşam
bilinçlendirmesi, yerel yönetimler anlayışını yerleştirme, geleneklerimiz ve
kültürümüzü yaygınlaştırma vb. konularda programlar uygulanmalıdır. Suriye
Türkmenlerinin tarihte yaşadığı acılar karşısında varlığını ve bekasını koruyan
ecdatlarındaki şuurun aynısını taşıyan, aynı bilinç ve heyecana sahip,
donanımlı, sabırlı evlatlarının var olduğu göz ardı edilmemelidir. Unutulmasın
ki, Misak-ı Millî; Türk çoğunluğuna dayalı bir Türk vatanını hedeflemiştir.
Sınırları ise muayyen değildir. Türk’ün gücüyle bağlantılıdır” ifadelerine yer
verdi.
Dünya coğrafyasındaki Türkmenlerin varlığının Türkiye’yi
küresel bir güç ve lider haline getireceğini dile getiren Suriye Türkmenleri
Eğitim Kültür Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Kahramanmaraş Şube Başkanı
Fehmeddin Bayırlı, şöyle devam etti: “Suriye’de olsun, lrak’ta olsun, İran’da
olsun huzur içindeki soydaşlarımızın mevcudiyeti ise Türkiye’yi küresel aktör
haline getirecektir. Kahramanmaraş’ta bulunan dört yüz elli Türkmen aileye bu
minval üzerine eğitim, kültür yardımlaşma ve dayanışma çalışmalarımız dernek
olarak daha verimli bir şekilde devam edecektir. İlk günden itibaren
desteklerini esirgemeyen Kahramanmaraşlı kardeşlerimize, her türlü desteği
esirgemeyen devlet, hükümet, Kızılay Kahramanmaraş Şubesi ve yerel idaremize,
Sivil Toplum Örgütlerimize, Türk Ocağı’na, Türk Eğitim-Sen’e, Millet Derneği ve
Osmanlı Ocakları 1453’e teşekkür ederiz. Avrupa’da yaşayan Türk
vatandaşlarımızın duyarlılıklarında bizlere köprü olan Türkmen kardeşlerimize
ve dernek kurma çalışmalarımıza başından itibaren maddi manevi desteklerini
esirgemeyen, Avrupa Türk-İslam Birliği ve Hilal Yardım Organizasyonu’na
hassaten teşekkürlerimizi borç biliriz.”
KILIÇ:
KARDEŞLERİMİZDEN UZAK KALMAMIZ MÜMKÜN DEĞİL!
Almanya merkezli bir Sivil Toplum Kuruluşu olan Avrupa
Türk-İslam Birliği Genel Başkan Yardımcısı ve Hilal Yardım Organizasyonu
Başkanı Harun Kılıç, dünyanın neresinde olursa olsun Türkmenlerin kalbinin
mağduriyet içindeki kardeşleri için attığını söyledi. Kılıç, “Avrupa Türk-İslam
Birliği, Almanya merkezli bir sivil kitle kuruluşu! Biz, Kahramanmaraş ve bu
coğrafyanın çocuğuyuz. Bu coğrafyayı biliyorum. Kahramanmaraş’a sık geliyorum.
Bizim Türkmen kardeşlerimizden uzak kalmamız ve onları göz ardı etmemiz mümkün
değil. Suriye’de olaylar patlak verdiği günden bu yana Avrupa’daki insanların
gözü, gönlü bu coğrafyada, Türkmen kardeşlerinde! Dolayısıyla buradaki
mağduriyetin de farkındayız. Biz, bu gaye ile bu coğrafyaya geldik. Buradaki insanlarımızın
dertleriyle hem hal olabilme gayreti içerisinde olduk. İyi bir iş yaptığımızı
düşünüyorum” değerlendirmelerinde bulundu.
KÖK: MARAŞLI
TÜRKMENLER, SURİYELİ TÜRKMENLERİN UZANTISIDIR
Suriye Türkmenleri ile Maraş Türkmenleri-Türkleri arasında
din, dil, kültür ve ruh olarak hiçbir fark olmadığını kaydeden Türk Ocağı
Kahramanmaraş Şubesi Hars Heyeti Başkanı Mustafa Kök, Maraşlı Türkmenlerin
Suriyeli Türkmenlerin uzantısı olduğunu belirtti. Kök, şunları söyledi: “Suriye
Türkmenleri Derneği’nin önce kendilerine sonra da bütün milletimize hayırlı
olmasını temenni ediyorum. Suriye Türkmenleri ile Maraş Türkmenleri-Türkleri
arasında ruh olarak, dil olarak, kültür olarak ideal olarak hiçbir fark yok.
Hatta Maraş’ta iki ana kol var biliyorsunuz; biri Bayat öbürü Afşar! Oğuz’un
Bayat Boyu, Halep’ten ve Şam’dan gelmiştir. Dolayısıyla Maraş’taki Türkmenler,
Suriye Türkmenlerinin uzantısıdır. Maraş’taki Türkmenler demek, Türkler demek,
kendini Türk sayan herkes demek. O bakımdan ruhumuzla, kalbimizle bütün değerlerimizle
bu insanlarla beraberiz. Bunlarla son birkaç yıldan beri ilgilenmeye
çalışıyoruz. Dernekleşme çabaları nihayet sonuç verdi. Bundan dolayı büyük bir
sürur duyuyoruz. Sevinç duruyoruz. Onların sevinçlerini paylaşmak için buraya
gelmiş bulunuyoruz. Kendilerine maddi manevi destek olmayı, Maraş elbette bir
vazife telakki ediyor ve çalışıyor. Bizler de Maraş’ta yaşayan
Türkler/Türkmenler/Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları olarak yardımcı olmaya
çalışıyoruz.”
YENİPINAR:
TÜRKMENLERLE BİRLİKTE OLMAKTAN MUTLUYUZ!
Suriye’de yaşanan savaşın kendilerini ziyadesiyle üzdüğünü
bildiren Türk Eğitim-Sen Kahramanmaraş Şube Başkanı Ziya Yenipınar, bombalanan
alanların neredeyse tamamının Türkmenlerin yaşamlarını sürdürdükleri yerler
olduğunu aktardı. Yenipınar, şunları dile getirdi: “Öncelikle Türk Eğitim-Sen
olarak böyle bir organizasyonun içinde kendimizi bulduğumuz için Allah’a
şükürler olsun çok mutluyuz. 5 yıldır Türkiye’nin yanı başında, Suriye’de bir
iç savaş meydana gelmekte. Tabi komşumuz olması sebebiyle bizi ayriyeten
üzmekte. Oradaki bombalanan bölgelerin tamamı ne yazık ki Türkmen
kardeşlerimizin yaşadığı yerlerdir. Orada Türkmen kardeşlerimiz, savaş
vermekte. Burada sadece çocuk ve eli silah tutmayan yaşlılar var. Dernek
başkanımızın da buradaki çabalarıyla Türkmen kardeşlerimiz yeni bir oluşum
içine girdiler. Orada aileleri çarpışıyor, mermilere göğüs geriyor. Ama burada
da 2 bin civarında Türkmen kardeşimiz var. 3 yıllık mücadele sonucunda daha
yeni dernek halini alabildiler. Biz de elimizi taşın altına koyduysak,
arkadaşlarımıza yardımcı olabildiysek Türk Eğitim-Sen olarak bundan gurur
duyuyoruz.” (HABER-FOTO: KENAN ONARAN)
YORUMLAR