Gaziantep Kulübü Derneği tarafından düzenlenen konferansa
katılan eski Emniyet Müdürü Hanefi Avcı, FETÖ’nün askeriye içindeki gücünün
kırıldığını, Türk halkının duyarlılığını FETÖ’nün gördüğünü ve bundan sonra
eskiye göre 10 kat güçlü olsalar bile böyle bir darbeye kalkışmalarının
imkansız olduğunu vurguladı. Darbe girişiminin yöneticilerinin mutlaka tespit
edilip yargılanması gerektiğini ifade eden Avcı, siyasi kanadının da mutlaka
tespit edilip cezalandırılması gerektiğini belirtti.
BU DARBEYİ
PLANLAYAN, YÖNETEN VE EMİR VEREN FETULLAH GÜLEN’DİR
Bazı insanların darbe girişimini Fetullah Gülen’in
yaptığına dair şüphesi olduğunu belirten Hanefi Avcı, “Fetullah Gülen bu
cemaatin yöneticisi, lideri ve onların kutsal insanıdır. Onun her söylediğine
cemaat kutsal bir ilhamla geldiğine inanır. Bazıları uzaktan bakarak bu ağlayan
adam nasıl yönetir diye düşünüyor. Fakat bunun iki yüzü vardır. Vaazlarına
bakıldığında ağlayan ama bir de örgütsel faaliyetlerle ilgili konuşmaları var,
o konuşmalarda dikkat ederseniz yapın, edin diye talimatlar yağdırır. Bu zamana
kadar başımıza gelen bütün olayların bizzat yöneticisidir. Darbeyi birebir
kendisi yönetmiştir” dedi.
CEMAATE 17
ARALIKTAN SONRA DESTEK VEREN SUÇLU OLMALI
Hükümetin terör örgütü ilan ettiği zamandan sonra FETÖ'ye
bulaşmaya devam edenlerin suçlu olması gerektiğinin altını çizen Avcı, “Cemaate
birçok insanın zamanında bulaştığını fakat bunların niyetini bilmeyen çok kişi
vardı. Ne zaman ki hükümet bunları terör örgütü ilan ettiyse, bu zamandan sonra
cemaate desteği devam ettirenler suçludur” ifadelerini kullandı.
FETÖ'NÜN YERİNİ DOLDURMAYA
ÇALIŞAN TARİKATLAR VAR
"FETÖ’nün nasıl güçlendiğini gören bazı tarikatlar
devletin içinde yer edinmek istiyor" diyen Avcı, “Ülkemizde birçok tarikat
var. Bunların dışında farklı sosyal gruplar da var. Bunlar her toplum için
lazımdır. Ancak bunların devlet içine girmesi, gurup olarak devlete sızmak
istemeleri suçtur. Toplum içinde var olmaları suç değildir. Ancak bunların
devlet içine girip, devletin gücünü o gurup için kullanması suçtur. Devletin
buna tedbir alması gerekiyor” diye konuştu.
HANİFİ AVCI KİMDİR
Hanefi Avcı (d. 1956, Karabıyıklı, Pazarcık,
Kahramanmaraş), Türk bürokrat ve polis amiri. 19 Temmuz 2013'te İstanbul 9.
Ağır Ceza Mahkemesi tarafından karara bağlanan Devrimci Karargâh davasında 15
yıl 4 ay 15 gün hapis cezasına çarptırıldı.
1956 yılında Kahramanmaraş'ın Pazarcık ilçesinin
Karabıyıklı köyünde dünyaya gelen Hanefi Avcı, öğrenim yaşamına doğduğu köydeki
Karabıyıklı İlkokulu'nda başladı. Ortaokulu Gaziantep'teki Karşıyaka
Ortaokulu'nda, liseyi ise Ankara'daki Polis Koleji'nde bitirdi. Ardından Polis
Enstitüsü'nde okudu ve lisans öğrenimi için girdiği Ankara Üniversitesi Hukuk
Fakültesi'nden 1980 yılında mezun oldu.
Hanefi Avcı daha sonra İçişleri Bakanlığı'na girdi ve bu
dönemde sırasıyla Mersin merkez ve Gülnar ilçelerinde görev yaptı. Daha sonra
Diyarbakır ve İstanbul illerinde şube müdürlüklerinde çalıştı.
1996 yılında Emniyet İstihbarat Daire Başkan Yardımcısı
oldu. Bu görevi sürdürürken 4 Şubat 1997'de Susurluk skandalını araştıran TBMM
komisyonuna ifade verdi. İfadesinde terörle mücadele adı altında devlet içinde
çete kurulduğunu ileri sürdü ve Mehmet Ağar, Korkut Eken, Veli Küçük gibi
isimler hakkında suçlamalarda bulundu.
28 Şubat sürecinde, bu görevdeyken köstebek olayı olarak
da bilinen Deniz Kuvvetlerindeki Batı Çalışma Grubu belgelerinin Emniyet
İstihbarat Dairesi'ne sızdırılması olayı meydana geldi. Avcı, olay patlak
verdikten sonra darbe hazırlığı varsa, bunu izlemenin polisin görevi olduğunu
savundu. Bu olay nedeniyle tutuklanan daire başkanı Bülent Orakoğlu açığa
alındı, Avcı ise istihbarat dairesindeki görevinden alındı ve Ana Komuta
Kontrol Merkezi kadrosuna atandı. Daha sonra açılan köstebek davası’nda bütün
sanıklar beraat etti.
Katıldığı bir televizyon programında Millî İstihbarat
Teşkilatı hakkında yaptığı açıklamalar nedeniyle "devletin gizli kalması
gereken sırlarını ifşa etmek" ile suçlandı ve 10 Şubat 1998'de açığa
alındı. Daha sonra Ankara 1 No'lu Devlet Güvenlik Mahkemesi'nin nöbetçi hakimi
Tanju Güvendiren'in kararıyla 20 Şubat 1998'de tutuklanarak Beypazarı Cezaevine
kondu. 2 Mart 1998'de tutuksuz yargılanmak üzere tahliye edilen Avcı, hakkında açılan
davadan da beraat etti.
Beraat ettikten sonra idare mahkemesi kararıyla görevine
geri döndü. 2003'e kadar geri hizmetlerde çalıştı. 2003 yılında Emniyet Genel
Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı'na
getirildi. Avcı; 2005 yılında geçici olarak, 2006 yılında ise asaleten Edirne
İl Emniyet Müdürü oldu. 2006 yılında TASAM'ın Stratejik Vizyon Sahibi Bürokrat
Ödülü'nü kazandı
Hanefi Avcı Edirne İl Emniyet Müdürlüğü yaptığı sırada,
18 Haziran 2009 tarihinde Resmî Gazete'de yayımlanan ortak kararname ile
Eskişehir İl Emniyet Müdürlüğü'ne atandı.
ÇALIŞMALARI VE
TUTUKLULUĞU
Ağustos 2010 tarihinde Haliç'te Yaşayan Simonlar adlı
kitabı Angora Yayıncılık tarafından basıldı. Kitabında Gülen cemaatinin emniyet
teşkilatında örgütlendiğini ve telefon dinlemesi dahil yasadışı faaliyetlerde
bulunduğunu iddia etti.[18] Daha sonra merkeze alınmayı talep etti, talebi
kabul edildi.
Avcı, Devrimci Karargâh örgütüne yardım etmek
suçlamasıyla 28 Eylül 2010 tarihinde tutuklanarak Silivri Cezaevi'ne kondu.
İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi, aralarında Hanefi Avcı'nın da bulunduğu 14'ü
tutuklu 22 kişi hakkında hazırlanan iddianameyi kabul etti.
Son olarak Devrimci Karargah Örgütü üyesi oldukları ve
örgüte yardım ettikleri öne sürülen 89 sanığın yargılandığı davada mütalaasını
açıklayan cumhuriyet savcısı, eski Emniyet Müdürü Hanefi Avcı 'nın 22 yıl 9 aydan
49 yıl 6 aya kadar hapisle cezalandırılmasını istedi.
Hanefi Avcı 2011 Milletvekilliği seçimleri için İstanbul
3. Bölgeden bağımsız milletvekili adayı oldu. Fakat seçimlerden birkaç gün önce
çekildiğini açıkladı.
Devrimci Karargah Örgütü'ne yardım ettiği gerekçesiyle 15
yıl 4 ay 5 gün hapis cezası alan eski Emniyet Müdürü Hanefi Avcı, Anayasa
Mahkemesi'nin hak ihlali tespit etmesi neticesinde 20 Haziran 2014'te tahliye
oldu



YORUMLAR