Kendi kendini kurtararak Kurtuluş savaşının fitilini
ateşleyen Kahramanmaraş, 15 Temmuz günü içinden çıkan yiğit bir kahramanın darbeci
generali vurarak darbenin seyrini değiştirmişti. Yaşanan bu gelişmenin öncesini
ise itirafçı olan bir subay dile getirdi.
Konya'da Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet
Yapılanması'na (FETÖ/PDY) yönelik soruşturma kapsamında gözaltına alındıktan
sonra itirafçı olan bir subay, şehit Ömer Halisdemir tarafından öldürülen
cuntacı general Semih Terzi'nin Ankara'ya hareketinden sonra Diyarbakır 8. Ana
Jet Üs Komutanlığında yaşananları anlattı.
Konya merkezli FETÖ/PDY'ye yönelik soruşturma kapsamında
gözaltına alındıktan sonra itirafçı olan bir subay, ifadesinde, darbe gecesi
F-16'ların kaldırıldığı Diyarbakır 8. Ana Jet Üs Komutanlığında yaşanan
hareketliliğe değindi.
İtirafçı, Özel Kuvvetler Komutanlığını ele geçirmek
istediği sırada şehit Ömer Halisdemir tarafından öldürülen cuntacı general
Semih Terzi'nin Diyarbakır'dan Ankara'ya gitmesinin ardından, Diyarbakır'da
yaşananları aktardı.
İtirafçı, Diyarbakır'da darbe girişimine destek için
teçhizatlarıyla bekleyen 60 özel kuvvetler personelinin Ankara'ya hareket
etmelerinin nasıl engellendiğini anlattı.
Darbe gecesi saat 22.45 gibi güvenlik hareket merkezinden
nöbetçi uzman çavuş tarafından telefonla arandığını, içtima alındığı için
tabura gelmesi gerektiğinin söylendiğini belirten itirafçı, Diyarbakır'da sık
sık bu şekilde uygulama yapıldığından bu durumu sıradan bir şeymiş gibi
düşündüğünü ifade etti.
Bu sırada televizyondan Başbakan Binali Yıldırım'ın
"Bu bir kalkışmadır" şeklindeki konuşmalarını dinleyip, İstanbul'da
köprünün kapatıldığını görünce olağan dışı bir durum olduğunu anladığını
aktaran itirafçı, "Hemen tabura gittim. Taburun arkasındaki içtima
alanında destek grup komutanının emriyle içtima alanında uzman çavuş, astsubay
ve subay rütbesindeki tüm personel toplandık" dedi.
ANKARA'YA GİTMEK
İÇİN 60 ÖZEL KUVVET PERSONELİ TEÇHİZAT KUŞANMIŞ
İtirafçı, burada tabur komutanı yerine bakan yüzbaşının,
yaptığı konuşmada, "Arkadaşlar bizim rengimiz kırmızı beyazdır. Bir
kalkışma yapılıyor, bizim bu kalkışmayla bir alakamız yoktur. Şu anda burada
toplanma amacımız 7. Kolordu Komutanlığından gelen ihbardır" dediğini
belirterek, şöyle devam etti: "Kalkışma
kapsamında terör örgütü PKK'nın bunu fırsat bilerek bombalı araç ve silahlı
eylem yaparak üsse saldırı düzenleneceği yönünde ihbar alındığını bildirdi.
Güvenlik taburu olmamız nedeniyle güvenlik tedbirlerini artırmak amacıyla
toplanıldığını, üstten hiçbir personelin dışarıya çıkarılmayacağını, dışarıdan
da hiçbir personelin üsse giriş yaptırılmayacağını söyledi. Talimat üzerine
nöbet yerlerinin nöbetçi sayısını iki katına çıkardık. Hareket merkezinin
telsiz anonsuyla, Casa uçaklarının bulunduğu yerde 60 kişiden oluşan özel
kuvvet personelinin teçhizat kuşanmaya başladığını öğrendik.
Bunların başındaki albay rütbesindeki kişi, bize Casa
uçağıyla Ankara'ya gitmeleri gerektiğini söyledi. Bu kişiye üssün güvenliğinden
bizim sorumlu olduğumuzu ve kanun dışı herhangi bir faaliyette bulunmamaları
gerektiğini bildirdik. Albayın bu isteğini kabul etmeyerek, çevrelerini uzman
çavuşlardan oluşan nöbetçilerle çevirdik. Sabaha kadar bulundukları yerde
bekletildiler ve Ankara'ya gitmeleri engellendi. Sabah da bu kişiler, zırhlı
otobüsle tekrar geldikleri 7. Kolordu Komutanlığına gönderildiler."
İlerleyen saatlerde, Diyarbakır'da, kalkışmanın yaşandığı
ilk saatlerde 6 F-16 uçağının pilotlar tarafından kaçırıldığını duyduğunu
anlatan itirafçı subay, örgütün isteklerini yerine getirmediği için kendisinin
pilotluk sınavlarında elenmesini sağladığını da öne sürdü.
YORUMLAR