1920’deki ruh bize yol gösteren bir ışıktır

1920’deki ruh bize yol gösteren bir ışıktır

Büyük Birlik Partisi Kahramanmaraş İl Başkanı Hasan Kızıldağ; “TBMM’ni 1920’de kuran ve Cumhuriyetle taçlandıran milli ruh, yalnızca o günün şartlarına cevap veren, tarihte kalmış bir yadigâr değildir. Aynı bilinç, heyecan ve güç, bugün de benzer buhranların arasında kurtuluş ve yükseliş arayan milletimize yol gösteren bir ışıktır.” Dedi.

24 Nisan 2016 - 14:24

Türkiye Büyük Millet Meclisinin kuruluşunun 96. Yıl dönümü ve 23 Nisan Ulusal Egemenlik Çocuk Bayramı nedeniyle bir kutlama mesajı yayınlayan Büyük Birlik Partisi Kahramanmaraş İl Başkanı Hasan Kızıldağ, dönemin küresel güçlerinin paylaşmayı umdukları bir imparatorluktan, doğacak olan yeni Türk devletinin müjdesi, bundan 96 yıl önce TBMM’nin kuruluşu ile tüm dünyaya duyurulduğunu söyledi.

 

ORTAK AKIL SİLAHTAN VE SAVAŞTAN DAHA ÖNEMLİDİR

TBMM’nin yalnızca meşrutiyetini ve iradesini milletten alan kurumsal bir yapı olmadığını, aynı zamanda büyük Türk milletinin yaşama, var olma, bağımsızlık ve özgürlük coşkusunu temsil ettiği milli bir ruhun ifadesi olduğuna da belirten İl Başkanı Kızıldağ şöyle konuştu: “Atatürk ve milli mücadele kahramanlarının TBMM’ni ilanı ile üç yıl sonra kurulacak olan Cumhuriyetimizin temelleri atılmış, bugünkü sınırlarımızın çizilmesi ile sonuçlanacak bir kahramanlık destanının işareti verilmiştir. TBMM’nin varlığı büyük milletimiz için umudun, Türk’ün düşmanları için ise hüsranın adı olmuştur.

Yurdun işgal altında olduğu, süngü ve silah tehdidinin sürdüğü bir dönemde kurulan bu meclis ile kahraman ecdadımız, milli birlik ve beraberliğin, müşterek mücadelenin ve ortak aklın silahtan ve savaştan da önemli olduğunu vurgulamıştır. Bu yöntem,  benzer tehditleri yaşadığımız bugün de en çok ihtiyaç duyduğumuz mücadele şeklinin ipuçlarını vermektedir.

 

DÜNYAYI TÜRKÇE OKUNUŞUN İZLERİ 96 YIL ÖNCEKİ DUYGULARDA SAKLIDIR

Mustafa Kemal Atatürk ve dava arkadaşlarının TBMM’ni kurarken hedefleri, düşmandan arındırılmış tam bağımsız bir ülke, hür ve eğitilmiş bir millet ve öz kaynaklara dayanan bir milli ekonomi idi. Bu öncelikli hassasiyetler farklı tezahürleri ile ne yazıktır ki 96 yıl sonra yine karşımızdadır.

Bugün, yönetenlerin taviz ve teslimiyet anlayışı ile her geçen gün yeni ve farklı tehditlerin yöneldiği ülkemizde, milli bir duruşun ve Dünyayı Türkçe okuyuşun nasıl olması gerektiğinin izleri ilk mecliste ve onu oluşturan yüksek vatanseverlik duygularında saklıdır.

TBMM, çok ağır tarihi sorunların cereyan ettiği o dönemlerde nasıl ki çözümün ilk kaynağı olmuşsa, bugün için de her türlü bunalım ve darboğazdan çıkışın, silkinişin, uyanışın ve yükselişin yegâne kaynağı olmalıdır.

TBMM’ni 1920’de kuran ve Cumhuriyetle taçlandıran milli ruh, yalnızca o günün şartlarına cevap veren, tarihte kalmış bir yadigar değildir. Aynı bilinç, heyecan ve güç, bugün de benzer buhranların arasında kurtuluş ve yükseliş arayan milletimize yol gösteren bir ışıktır.

 

ENKAZDAN BİR DEVLET ÇIKARAN RUH YENİDEN HAKİM KILINMALIDIR

Aziz milletimiz tarafından liyakat takdir edilerek ehil, güvenilir, kudretli ve kararlı ellere teslim edilmiş bir TBMM, Türkiye Cumhuriyeti’ni lider ülke yapabilecek tek kudrettir. Bu nedenle milli irade dışı arayışlar, demokrasi dışı çağrışımlar milletimiz için asla bir çözüm reçetesi olamaz. Bakınız maalesef bugün T.B.M.M, yürütme ve siyasi parti liderlerinin baskısı altında, millet adına görev yapma fonksiyonunu tam olarak yerine getirememektedir. Hükümet ve liderlerin iradesi millet iradesine baskın gelmekte, milletin en yüce kurumu 23 Nisan 1920’deki ruhundan uzaklaştırılmaktadır. Milletin vekilleri milletin değil, hükümetin partinin ve genel başkanlarının vekili gibi davranmaya zorlanmaktadır. Bu durum yüce meclisin millet adına yönetme ve denetleme kanallarını tıkamakta, ortaya bugün yaşadığımız sıkıntılar çıkmaktadır. Çözüm; 23nisan 1920’de meclise damgasını vuran, enkazdan bir devlet çıkaran ve milli mücadeleye önderlik eden ruh, TBMM’ye yeniden hakim kılınmalıdır. Bugün içinde bulunduğumuz dar boğazdan çıkmamız için en hayati gereklilik, yeni bir milli mücadeleye önderlik edecek, milletin iradesine hakkıyla vekâlet edecek bir meclisin olmasıdır. Çare ise milli heyecanın temsilcisi, ilkeli ve inançlı kadroların işbaşına gelmesidir.

 

GÜVENCENİN TOPLUMSAL DAYANAĞI PIRIL PIRIL ÇOCUKLARIMIZDIR

Sonuç olarak; Milli iradenin tecelli ettiği, kuruluşunun 96. yılını kutladığımız Türkiye Büyük Millet Meclisi, demokrasimizin, milli devletimizin ve geleceğimizin de en büyük güvencesidir. Bu güvencenin toplumsal dayanağı ise pırıl pırıl çocuklarımızdır.

Bu bayram günü, bir taraftan Türkiye Cumhuriyeti'nin temellerinin atıldığı, egemenlik kaynağının ilan edildiği tarihî bir gün iken, diğer taraftan yarının büyükleri, geleceğimizin teminatı çocuklarımız için bir kutlu şenliktir.

Büyük Atatürk'ün Türk çocuklarına armağan ettiği bu bayram, çağdaş yorumuyla artık dünya çocukları arasında da sevgi ve dostluk bağlarının geliştirilmesi ve bütün insanların barış içinde yaşayacakları bir dünyanın oluşmasına Türkiye merkezli bir katkıda bulunmaktadır.

Bu vesile ile 96 yıl önce bu kutsal vatanı ve Meclis’i emanet eden Mustafa Kemal Atatürk’ü, dâvâ arkadaşlarını, aziz şehitlerimizi ve gazilerimizi minnet ve rahmetle anıyor, başta onurlu geleceğimiz olan çocuklarımız olmak üzere, bayramın aziz milletimize ve çocuklarımıza kutlu olmasını diliyorum.”

YORUMLAR

  • 0 Yorum
Henüz Yorum Eklenmemiştir.İlk yorum yapan siz olun..
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR x
KSÜ’nün Yeni Rektörü Tokatlı Prof. Dr. Mahmut Ak Oldu
KSÜ’nün Yeni Rektörü Tokatlı Prof. Dr. Mahmut Ak Oldu
İnternetin Olmadığı Ortamdan Yükselen Yemek Sipariş Sitesi
İnternetin Olmadığı Ortamdan Yükselen Yemek Sipariş Sitesi