97 yıl önce namusa el uzatanlara tarihi cevap vermişti

97 yıl önce namusa el uzatanlara tarihi cevap vermişti

‘Beyaz Sessizlik’ kitabıyla milli mücadele kahramanlarından Abdal Halil Ağa’yı ölümsüzleştiren Dr. Gökhan Gökşen, sıktığı ilk kurşunla sadece Maraş’ın değil tüm ülkenin kurtuluş fitilinin ateşleyen Sütçü İmam’ı, ilk kurşunun sıkıldığı günün 97. Yıl dönümünde kabri başında andı.

31 Ekim 2016 - 07:56

Türk’ü namusuna el uzatanlara tarihi bir cevap vererek ilk kurşunu atan Sütçü İmam, ilk kurşunu atışının 97. Yıl dönümünde kabri başında anıldı. Yazdığı Beyaz Sessizlik kitabıyla milli mücadele kahramanlarını ölümsüzleştiren yazar Dr. Gökhan Gökşen 31 Ekim 1919 tarihinin Kahramanmaraş’ın şanlı sayfalarından önemine dikkat çekti. Gökşen; “Ne mutlu ki böyle bir günde aziz şehitlerimizin ruhlarını şad edeceğiz. Sütçü İmam Uzunoluk’ta 31 Ekim 1919 tarihinde Türk’ün namusunu korumuştur. Tarihin altın sayfalarında bir milletin namusuna el uzatanlara, bu milletin hangi cevap vereceğini tarihe not düşürmüştür. Sütçü İmam’ı yıllar sonra bile hafızalarında, gönüllerinde, yüreklerinde yaşatacaktır. Sütçü İmam, bu milletin direniş ruhunu, bu milletin istiklal ruhunu, bu milletin maneviyatının özünü temsil eden bir duruşun ismidir.” Dedi.

 

GELECEK NESİLLERE ANLATMAMIZ LAZIM

Her 31 Ekim tarihinde elinden geldiğince Sütçü İmam’ı anmayla ilgili faaliyetler gerçekleştirmeye çalıştığını da belirten Gökşen şöyle konuştu; “Gelecek nesillere Sütçü İmam’ı doğru aktarılması ve doğru anlatılması gerektiği kanaatindeyim. Bektutiye Camiinde gönüllü müezzinlik yapan Sütçü İmam, hamamdan çıkan 3 kadına sarkıntılık yapmaya çalışan, aslında bir milletin namusuna el uzatarak bir milleti baskı altına almak isteyen Fransız paralı askerlere tarihi bir cevap vermiştir.

 

FRANSIZ LEJYONERLERE TARİHİ CEVAP VERİLDİ

Aslında Fransız Lejyonerler yani Fransız paralı askerler tehcirde Maraş’tan Suriye’ye tehcir edilen Ermenilerden oluşan intikam alaylarıdır. Amaçları Fransız birlikleri ile Fransız üniforması ile geldikleri Maraş’ta halka eziyet, işkence ve halka hakaretlerde bulunmaktadır. Geldiği günden beri küfürler, hakaretler, naralar atmaktadırlar.

31 Ekim 1919’da da bunlar namusa saldırıya dönüşmüştür. Önce Çakmakçı Said bu olaya müdehale etmiş, silahı olmadığı için vurularak şehit edilmiştir. Ardından Sütçü İmam Uzunoluk’ta bulunan Sütçü dükkanından çıkarak bu hainlere ateş etmiştir. Aynı hadiseye benzer bir hadisede de Şehit Kamil annesine sarkıntılık yapan Fransız birliklerini taş atarak durdurmuş fakat şehit edilmiştir. O gün Cenab-ı Allah Sütçü İmam’ı korumuştur. O kadar silahlı kişinin arasından Sütçü İmam yara almadan Bertiz bölgesine gitmeyi başarmıştır.

 

KİM BU HAREKETİ YAPSA KAHRAMANDIR

Dünyanın neresinde olursa olsun namusuna el atan hiç tanımadığı kadınlar için hainlere bu cevabı veren kahramandır. Sütçü İmam’da bizim asil milletimizin tarih önündeki duruşunun özüdür, ruhudur. Kahramanmaraş’ta bugüne kadar herkes Sütçü İmam’ın torunu olarak adlanmıştır. En son 15 Temmuz’da gördüğümüz bu milletin istiklale olan, bağımsızlığa olan, demokrasiye olan, kendi kendisini yönetebilme kabiliyetine olan inancını Sütçü İmam ruhuyla nasıl özdeşleştiğini ve bu ruha bugün bizim ne kadar ihtiyacımız olduğunu, 15 Temmuz demokrasi direnişimizde de tarih yeniden önümüze getirmiştir.

Bugün Konya ve Türkiye’nin birçok yerinden Sütçü İmam’ın kabrini ziyaret etmeye gelenleri görünce çok mutlu oldum. Tarihe baktığınız zaman burası Bektutiye (Fevzi Çakmak) Mahallesidir. Burası tarihi Bektutiye camiidir. Bu caminin şimdi olmayan binaları Betutiye medresesi olarak adlandırılmıştır. Bu mahallenin tarihinin iyi araştırılması lazım. Çünkü Anadolu’yu Türk İslam medeniyeti ile tanıştıran önemli bir merkezdir burası.

 

BU CAMİDE KİMLER YETİŞTİ?

Bektutiye Camiinin müderrislerinden birisi Necip Fazıl’ın dedesidir, Bektutiye Camiinde yetişen birisi Şehit Evliya’dır. Mehmet Ali Kısakürek’tir. Bektutiye Medresesindeki eğitim, İslam’ın istiklalle birleştiğinde bir mana teşekkür ettiğine dair, Anadolu’yu Türk İslam medeniyetiyle tanıştırmanın bir özüdür.  Sütçü İmam’da Bektutiye Camii gibi önemli bir noktada büyük bir tarihe imza etmiştir. Keşke ecdadımızın bütün şehitlerimizin, gazilerimizin anılarını, hatıralarını canlı tutmak adına çok daha güçlü etkinliklerle daha güçlü hatırlanabilecek programlar düzenlense. Ama son yıllarda bu alanda çalışmalar yapıldığını görmekteyiz ama Mehmet Akif’in; ‘Kabeyi diksem başına, yine de bir şey yaptım diyemem’ mısrasını örnek göstererek gönlümüzde daha çok etkinliğin artarak yapılması gerektiğini düşünüyorum. Geçtiğimiz yıllarda 31 Ekim’in hafızalarda yer edinmesi için 31 Ekim anma etkinliği düzenlemiştik. Kurum bazında, şahıs bazında bu tür etkinliklerin düzenlenmesi gerektiğine inanıyorum.

 

BİZİM ONURUMUZ SÜTÇÜ İMAM’DIR

Sütçü İmam’ın kabrinin kendi mahalle sınırları içerisinde olduğunu ve her gün ziyaretçi akınına uğradığını belirten Fevzi Çakmak Mahallesi Muhtarı Sıddık Gemci ise bu tür büyük bir kahramana ev sahipliği yapmaktan gurur duyduğunu söyledi. Kahramanmaraş’a dışardan gelen insanların önce Sütçü İmam’ın kabirini ziyaret ettiğini dile getiren Gemci; “her şehrin bir onuru vardır, bizim onurumuzda Sütçü İmam’dır. Madalya almamızda, Kahramanlık ünvanı verilmesinin altından yatan şuur Sütçü İmam olayıdır. Sadece Anıtlar Yüksek Kurulu’nun bu kahramanın anıtına daha büyük önem vermesi gerektiğini düşünüyorum.

Kabrinin bulunduğu alanın istimlak edilerek anıtın daha belirgin bir hale gelmesi bence çok iyi olacaktır. Türkiye’nin kurtuluş fitilini ateşleyen bu büyük kahramanı bu kadar yere hapsetmemeliyiz. İlgili ve yetkililerin bu konuya duyarlı olacağına inanıyorum” dedi.

YORUMLAR

  • 0 Yorum
Henüz Yorum Eklenmemiştir.İlk yorum yapan siz olun..
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR x
Başkan Görgel: “Sağlam Altyapı Üzerine Güçlü Bir Gelecek İnşa Ediyoruz”
Başkan Görgel: “Sağlam Altyapı Üzerine Güçlü Bir Gelecek...
Büyükşehir, Mezarlıklarda Bakım ve Düzenleme Çalışmalarını Sürdürüyor
Büyükşehir, Mezarlıklarda Bakım ve Düzenleme Çalışmalarını...