Ailenin Temelinde Dayanışma Yer Alır

Ailenin Temelinde Dayanışma Yer Alır

Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesi Değerler Akademisi’nde konuşan Dr. Öğr. Üyesi Ayşegül Küçükdağlı, “Türk Medeni Kanunu kadını veya erkeği değil aile müessesesini koruyor. Aile bireyleri istediği işte çalışabilir ve evine gücü nispetinde maddi destek olabilir ancak ailenin huzur ve mutluluğunu göz ardı etmemeli” dedi.

02 Nisan 2021 - 03:27

Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesi ve Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi işbirliğiyle düzenlenen Değerler Akademisi konferansları devam ediyor. Büyükşehir Belediyesi’nin Instagram hesabından canlı yayınlanan, Öğr. Üyesi Merve Kaya'nın moderatörlüğünü yaptığı programın konuğu Dr. Öğr. Üyesi Ayşegül Küçükdağlı oldu. Gerçekleştirilen canlı yayında Dr. Küçükdağlı hak ve adalet kavramı, arabuluculuk, Türk Medeni Kanunu ve tüketici hakları gibi pek çok konuya değindi.

Dava Açma Süreci ve Arabuluculuk 
Düzenlenen etkinlik için Büyükşehir Belediyesi’ne teşekkür ederek konuşmasına başlayan Dr. Ayşegül Küçükdağlı, "Öncelikle herkesin hak kavramının ne olduğunu bilmesi gerekiyor. Çünkü bir haksızlığa uğradığımızda önce hakkımız ne bunu bilmeliyiz. En çok bilinen haksızlık giderme yolu dava açmak ancak bunun dışında da bir takım hak arama yolları bulunuyor. Biz bunlara alternatif uyuşmazlık çözüm yolları diyoruz. Dava açma sürecinde ilk olarak sorunumuzu bir dilekçeyle mahkemeye bildiriyoruz ve harca tabi ise bu harcı ödeyip davayı açabiliyoruz. Öncelikle hakkımı korumak için hangi mahkemeye başvurmam gerektiğini bilmem gerekiyor. Hukuki sorunun niteliğine göre başvurulacak mahkeme ve izlenecek yol değişiklik gösterir. Davaya başvurmadan hak aranacak yollardan birisi arabulucu yöntemidir. Birtakım davalar açmadan önce arabulucuya başvurma zorunluluğu getirildi. Ceza hukukuyla idare hukuku ile ilgili birtakım konularda arabuluculuk yapılamıyor. İş uyuşmazlıklarında ticari uyuşmazlıklarda ve tüketici uyuşmazlıklarında arabulucuya başvuru mecburiyeti bulunuyor. Arabulucu sayesinde bir anlaşma sağlanırsa dava yolu kapanıyor. Yani dava stresini yaşamak istemiyorsak arabuluculuk çok daha zahmetsiz bir yol. Hukuki sorunumuzu arabulucuda çözerek birtakım masraflardan da kaçınmış oluyoruz. Arabuluculukta avukat temsiliyeti zorunluluğu bulunmuyor yani bir kişi arabulucuya başvurursa kendi hakkını kendisi de savunabilir. Arabulucular en az 5 yıl kıdeme sahip hukukçulardan oluşur" ifadelerini kullandı.

Adli Yardım ve Hak Arama Süreci
Dr. Küçükdağlı konuşmasına, "Mahkeme ve dava süreçleri bir noktada insanlara maddi külfet yükleyen şeylerdir. Maddi durumu yetersiz olan ve avukat ücretini karşılayamayacak kişilere adli yardımda bulunuluyor. Adli yardım sayesinde avukat ücretlerinden muaf tutuyorsunuz ve bu süreçleri herhangi bir masraf yapmadım sürdürebiliyorsunuz. Hukuk davalarında, icra iflas takibinde ve idari yargıda adli yardıma başvurabiliyoruz. Ancak adli yardıma başvurabilmek için maddi olarak zor durumda olduğumuzu ispatlamamız gerekiyor. Adli yardımın esas amacı insanların maddi durumundan dolayı hak kaybına sebep olmamasıdır" cümleleriyle devam etti.

Aile Yönetimi Eşler Tarafından Beraberce Yapılır
Ayşegül Küçükdağlı aile ile ilgili, "Evlilik birliği içerisinde eşler tam bir birliktelik ve denge içerisinde rollere ve sorumluluklara sahip. Örneğin ailenin yönetimi eşler tarafından beraberce yapılır. Türk Medeni kanununda korunan şey erkek veya kadın değil ailenin kendisidir. Örneğin evlilikte kadın ve erkek istediği meslekte çalışabilir ancak ailenin huzurunu ve mutluluğunu göz önünde bulundurması gerekiyor. Türk Medeni kanuna göre ailenin giderlerine eşler güçleri oranında destekte bulunurlar. Yani ailenin temelinde maddi manevi dayanışma var" dedi.

Ailenin Korunması ve Kadına Şiddetin Önlenmesi
Küçükdağlı, "6284 sayılı kanun Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesi Kanunu’dur. Şiddet kişinin acı çektiği üzüntüye maruz kaldığı veya özgürlüğünün kısıtlandığı her türlü eylem olabilir. Şiddetin fiziki yanı sıra psikolojik, ekonomik ve cinsel boyutu da bulunuyor.  Bir şiddet veya şiddet tehlikesi olduğunda 6284 sayılı kanun çerçevesinde birtakım önleyici ve koruyucu tedbirler alınabiliyor. Koruyucu önlemler mahkemeden veya mülki amirden istenebilir. Örneğin mahkemelerden korunma hizmeti talep edilebilir veya mülki amirden konaklama hizmeti talep edilebilir. Önleyici tedbirleri ise şiddet uygulayan kişiye engel olmak öngörülmüş tedbirlerdir" ifadelerini kullandı.

Tüketici ve Tüketici Hakları
Dr. Ayşegül Küçükdağlı konuşmasını, "Tüketici, mal ve hizmet piyasalarında mesleki ve ticari amaçlı hareket etmeyen kişilerdir. Tüketici olarak temel haklarımızı bilmemizde fayda var. Tüketici bir hukuki işlem yaparken karşısında profesyoneller bulunuyor. Biz bunlara hukukta müteşebbis, satıcı, sağlayıcı, kredi veren şeklinde çeşitli isimler veriyoruz. Tüketiciler mağduriyet yaşadıklarını da mahkemelere başvurabilirler ancak hangi mahkemeye başvuracağı mağduriyetin maliyetine göre değişir. Bu parasal sınırlar her yıl değişmekte olup 2021 yılında 7 bin 550 TL ile 11 bin 330 TL arasında bir uyuşmazlığımız varsa bu il tüketici hakem heyetine taşınır. 7 bin 550 TL'nin altındaki uyuşmazlıklar ilçe tüketici hakem heyetine taşınır" cümleleriyle noktaladı.

YORUMLAR

  • 0 Yorum
Henüz Yorum Eklenmemiştir.İlk yorum yapan siz olun..
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR x