Ateşin derecesiyle havalenin geçirilmesi arasında bir ilişki
olmadığına vurgu yapan Büyükdereli, “Ailesinde 6 ay ile 6 yaş arasında ateşli
havale geçirme öyküsü olanlar; yani annesi, babası, halası, dayısı, kuzeni ya
da kardeşi gibi! Bunlar, ateşli havale geçirmeye adaydırlar. Ateş hiç olmadan
havale ile beraber acile gelebilir, havale sırasında ateş yükselebilir. 37,8
derece ile de ateşli havale geçirebilir. 37,5 derece ile de havale geçirebilir.
Yani ateş 41 derece oldu; bu çocuk ateşli havale geçirecek, diye kaygılanmanın
çok bir anlamı yoktur” dedi.
Genetik olarak yatkınlığı olan bireylerin ateşli havale
geçirebileceklerini ya da zeminde menenjit gibi beyin zarını ilgilendiren bir
iltihabi hastalığın olması durumunda havale geçirilebileceğini kaydeden Çocuk
Sağlığı ve Hastalıkları Uzm. Dr. Zekeriya Büyükdereli, yüksek ateş ve ateşli
havale ile ilgili gazetemize açıklamalarda bulundu.
Ailelerin ateşi hissetti zaman ama doktorların belli bir derecenin
üzerine çıktığı zaman ateşten korktuğunu dile getiren Büyükdereli, şöyle
konuştu: “Ateş insanı nerede olsa korkutan bir şeydir yani bu bir bedendeyse de
bir binadaysa da özellikle de kontrolü kaybettiğini düşünen insanlarda stres
yaratan bir durumdur. Ancak ateş insan bedeni içinde belli bir seviyeye kadar gereklidir.
İnsanın sağlıklı yaşaması, sağlıklı hareket etmesi sağlıklı davranabilmesi için
belli bir bandın arasında belli bir ısıya ihtiyacı vardır. Dolayısıyla vücut bu
ısı dengesini kendi kontrol mekanizmaları ile kabaca 36 ile 38 derece arasında
tutmaya çalışır. Tabi bu bahsettiğimiz koltuk altı ateşi için! Ölçtüğünüz ateşin,
ölçüm yerine göre değerlerinde bazı ufak farklar olabilir. Ama bizim bugün en
çok kullandığımız geleneksel yöntem olan koltuk altından ateş ölçmedir ve orası
içinde 36 -38 derece arasını biz tıp doktorları normal olarak kabul ederiz.”
ATEŞ, MİKROPLARDAN
ARINMANIN BİR YOLUDUR!
Vücudun belli bir seviyeye kadar ateşe ihtiyaç duyduğunu ve
vücuda giren mikropları öldürmek için vücuttaki ateşin yükseldiğini aktaran
Uzm. Dr. Zekeriya Büyükdereli, şunları söyledi: “Peki, ateş ne işe yarar? Ateş aslında
mikroptan arınmanın bir yoludur. Çeşmeden akan suyun kirli olduğunu
düşündüğümüzde, mikroplu olduğunu düşündüğümüzde, bunu kaynatıp içindeki
mikropları öldürmeye çalışırız. Vücutta içinde bir mikrop olduğunu düşündüğü
zaman ısıyı biraz artırarak bu mikropların üreme hızını düşürmeyi mümkünse
ateşi yükselterek bunları öldürmeyi amaçlar. Aslında enfeksiyona bir yanıttır. Ancak
bazen kontrolü kaybeder mikrobu öldürmeye çalışırken vücuda da zarar vermeye
başlar. Biz hekimler, ateşten o zaman korkarız. Aileler gördüğü zaman korkar;
biz, belli bir ısı derecesinin üzerine çıktığı zaman korkarız ki bunu ev
ortamında kabaca 38,5 dereceyle sınırlayabiliriz.”
YÜKSEK ATEŞ İLE
HAVALE ARASINDA İLİŞKİ YOK!
İnsanın gribal enfeksiyonlarda da, bakterili enfeksiyonlarda
da ateşlenebileceğine dikkat çeken Büyükdereli, ateşli havale ile ilgili şu
açıklamalarda bulundu: “Çocukluk çağında genelde nezle kaynaklı bir ateş söz
konusudur ve bu ateş 38,5 derecenin üzerine genelde çıkmaz. Ateş düşürücü ile
de kolayca düşürülebilir. Süre olarak da 72 saat kadar sürebilir bu. Eğer bir
çocukta sadece ateş var, biraz burun akıntısı var, nefes darlığı yok, inleme
yok, morarma yok, iştahta bir bozulma yok, ateş düştüğü zaman aktivitesi
normale dönüyorsa; ateşten korkmamak gerekir. 72 saat kadar takip edip 38,5’i
geçtiğinde ateş düşürücü verip ve beklemek gerekir. 72 saatten uzunsa doktora
başvurulmalıdır. Ateşten korkup erken düşürmeye çalışmak ise mikroplara;
buyurun gelin üreyin daha çok hasta edin, demektir. Bu nedenle ateşten
korkulmamalı! Ateş belli bir seviyeye kadar insan bedenini korur. Kim ateşle
havale geçirir? Yani ateşi konuştuğumuz zamanda hemen arkasından ateşle
birlikte gelecek havaleden korkan aileler gözümün önüne geliyor. Aslında ateşin
derecesiyle havalenin geçirilmesi arasında bir ilişki yoktur.” Ailesinde 6 ay
ile 6 yaş arasında ateşli havale geçirme öyküsü olanların ateşli havale
geçirmeye aday olduklarını vurgulayan Uzm. Dr. Büyükdereli, şu hususlara dikkat
çekti: “Yani annesi, babası, halası, dayısı, kuzeni ya da kardeşi gibi! Bunlar,
ateşli havale geçirmeye adaydırlar. Ateş hiç olmadan havale ile beraber acile gelebilir,
havale sırasında ateş yükselebilir. 37,8 derece ile de ateşli havale
geçirebilir. 37,5 derece ile de havale geçirebilir. Yani ateş 41 derece oldu;
bu çocuk ateşli havale geçirecek, diye kaygılanmanın çok bir anlamı yoktur. Genetik
olarak yatkınlığı olan bireyler ateşli havale geçirirler. Ya da zeminde menenjit
gibi beyin zarını ilgilendiren bir iltihabi hastalık vardır; bu nedenle havale
geçirilir. Ama onu da ateş yapmaz. Beyinin etkilenmesi yapar. Dolayısıyla ek
bir bulgu yoksa ailede de böyle bir hikâye yoksa bu çocuğun ateşi çok yükseldi,
ateşli havale geçirecek diye endişelenmeye gerek yoktur. Ateşten
korkulmamalıdır. Erken düşürülmemelidir.”
ATEŞ VÜCUDU KORUYAN
BİR SİSTEMDİR!
Ateşin, vücudu koruyan bir sistem olduğunu ve belli bir
noktaya kadar da varlığına izin verilmesi gerektiğini belirten Büyükdereli,
şunları kaydetti: “Ateş konusunda benim bir hekim olarak söylemek istediklerim
var, aileler için: Bir doktoru iyi kullanmak için çocuğunuzu iyi takip
etmelisiniz. Çocuğum ateşi var dediğinizde ve doktora getirdiğinizde; doktorun
soracağı ilk soru: kaç derece olduğudur. Elimle ölçtüm yüksekti, dereceyi
koymadım demenin bu çağda bir yeri yoktur. Termometreler bu ateşi ölçmek için
üretilmiştir, bulunmuştur. Ama sevgili Türk annelerimiz, dudaklarını ve
ellerini kullanmaktadırlar ateşi ölçmek için. Ailelerimiz, doktordan daha iyi
faydalanmak istiyorlarsa; çocuklarının ateşlerini ölçsünler ve şu kadar
dereceye çıktı diye bilgilendirsinler.”
ATEŞ ÖLÇÜM ÖNCESİ
KOLTUK ALTI KURULANMALI
Vücuttaki ateşi ölçmek için geleneksel yöntem olarak koltuk
altını tercih etmeleri yönünde vaandaşları uyaran Dr. Zekeriya Büyükdereli,
ateş ölçüm öncesi koltuk altının kurulanması gerektiğini ifade etti.
Büyükdereli, “Ailelerimiz, ölçümü yaparken de koltuk altını mutlaka ölçüm
öncesi kurulasınlar. Koltuk altı, ateş yükselmesiyle beraber terler, terli olan
alanlar da düşük ateş ölçümüne neden olur. Bu nedenle koltuk altını kurulayıp,
dereceyi öyle koymaları gerekir. Kimse hastalanmasın, kimse ateşlenmesin, herkes
sağlıklı olsun temennim budur” diye konuştu. (KENAN ONARAN)



YORUMLAR