Konuyla
ilgili gazetemize açıklamalarda bulunan HAYTAP İl Temsilcisi MARTI
Kahramanmaraş Tabii Hayata ve Hayvanlara Işık Derneği Başkanı Çiğdem Şeker,
“Şikayetimize konu olan at, Pazarcık ilçesi Yukarımülk Mahallesinde vicdansızca
ölüme terk edildi. Arsasında su içtiği için taşla yaralanan bu zavallı, üç gün
sıcağın altında aç susuz ve yaralı bir şekilde bekletildi. Hayvanı yaralayan
kadar onun o şekilde ölümüne göz yuman, hiçbir yardım talebinde bulunmayan
hayvan sahibine ne diyelim? Yıllarca
yükünü hafifleten, belki evine ekmek götürmesine vesile olan atına bunu reva
görene ne söyleyelim? Minnet duygusu ve vicdanı körelmiş insanlar yüzünden
hayvan hakkı savunucularının dünyası artık kararmış durumda” dedi.
5199 Sayılı
Hayvanları Koruma Kanunu’nun 14. Maddesinde yer alan; “Hayvanlara kasıtlı
olarak kötü davranmak, acımasız ve zalimce işlem yapmak, dövmek, aç ve susuz
bırakmak, aşırı soğuğa ve sıcağa maruz bırakmak, bakımlarını ihmal etmek,
fiziksel ve psikolojik acı çektirmek yasaktır” hükmüne aykırı hareket
edilmesinden dolayı Mehmet K. ve Ahmet K.’ya ayrı ayrı 546 lira idari para
cezası kesildiğini belirten HAYTAP İl Temsilcisi Çiğdem Şeker, “Bu yaralı at
bir anne aynı zamanda. Minik tayı başında günlerce nöbet tutmuş, yanından bir
an ayrılmamış. Maalesef bu güzeller güzeli anne at artık yok. Bunun gibi daha
binlercesi bu şekilde ölüme terk ediliyor.Büyükşehir Belediyesi Veteriner
işleri Şube Müdürü Yakup Bilal, olay derneğimize intikal edince ekiplerini olay
yerine yolladı; fakat anne atın öldüğünü öğrendik. Kurtaramadık. Doğa ve Milli Parklar Şube
Müdürü Hacı Kalınkütük yaptığımız müracaat neticesinde olaya konu olan
şahıslara ayrı ayrı 546 TL para cezası uyguladı. Kurum yetkililerimize
duyarlılıkları için binlerce teşekkür ediyorum” ifadelerine yer verdi.
Aynı zamanda Yerel
Hayvan Koruma Gönüllüsü olan Şeker, şunları söyledi: “Yıllardır anlatırız,
söyleriz,yazarız,çizeriz;ama nafile.İnsanların çıkarları doğrultusunda devam
eden hayata bakış açılarını değiştiremeyiz bir türlü. Atlar, Hisleri en yoğun
hayvanlardır. İnsanların yüklerini sırtlarında taşır. Yüksünmez yapar. Ancak
insan ona sadece mal gözüyle bakar. İşini gördüğü sürece yemeğini suyunu koyar.
Menfaatine yaramadığı an vicdansızca hiç minnet duymadan ölüme terk eder.
Düşünün sokaklarda terk edilmiş at veya eşek görmek artık tesadüf değil.
Bakımevimizde tedavi altına alınan at veya eşek sayısını ben unuttum.Yaralanmış
ya da yaşlanmış bu yük hayvanları ırgat gibi çalıştırılıp ölürken bile acının
kucağına bırakılıyor.”
Hayvanlara
işkencenin cezasının para cezası değil de hapis cezası verilmesini
istediklerini aktaran Şeker, şu açıklamalarda bulundu: “Mensubu olduğumuz
HAYTAP Hayvan Hakları Federasyonu yasa değişikliği için canhıraş çalışmaktadır.
Artık sona gelmek üzereyiz. Yasa geçerse bu tür hayvan hakkı ihlalleri Türk
Ceza Kanunu kapsamında değerlendirilip hapis cezası uygulanabilecek. Elbette bu
durum vicdanını kaybetmiş bu tür insanların sicillerinde kara bir leke olarak
kalacak. Belki o zaman yaptıklarını daha iyi sorgulama fırsatı bulacaklar.Tüm
hayvanlara sağduyuyla yaklaşabilen bir toplum inşa etmek tek arzumuz. Bu sıcak
havalarda önlerine bir kap su koymak, artan yemeklerimizi onlarla paylaşmak,bakımevindeki
dostlarımızı ziyaret etmek,yük hayvanlarına karşı daha anlayışlı davranmak,esir
hayatı süren hayvanat hapishanelerinin müebbet mahkumlarına gönül gözüyle
bakabilmek,her türlü işkenceye hayır diyebilmek kısacası empati kurmak bu kadar
zor olamaz,olmamalı. Her türlü mimarisine,mezarlarına kuşlar için suluk yapan
atalarımızı mı yoksa kedisi için hırkasının kolunu kesen, gideceği yere
ulaştığında ilk önce yük hayvanının yükünü indiren peygamberimizi mi unuttuk?
Belki de tek yapmamız gereken özümüze dönmektir.” (HABER-FOTO: KENAN ONARAN)
YORUMLAR