Ülfet vakfı 1. Buluşması münasebetiyle bir araya gelen ülfet vakfı öğrencileri sonuç bildirgesinde, Ülfet Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Kalınmeşe şu ifadelere yer verdi; 1996 Yılında kurulan Ülfet Vakfı gönüllüleri bayramlaşmanın dışında sistemli bir şekilde bir araya gelmemişlerdir. Ancak bundan sonra, İl ve dışında olan kardeşlerimizle, Allah izin verirse sistemli ve verimli bir şekilde bir araya gelinecektir. Kahramanmaraş Merkez ve İlçelerde, Diyanet, Milli Eğitim ile değişik daire ve kademelerde görev yapan, Ülfet Vakfı öğrencileri bir araya geldiler. Bu, aylık mutat bir şekilde devam edecektir.
Kahramanmaraş’ın dışındaki Kahramanmaraşlı vakıf öğrencileri bulundukları yerin uzaklığı ve yol şartları münasebetiyle aylık mutat buluşmaya zorunlu kılınmamıştır. Ancak yıl içi dönem buluşmalarına kendileri ve tüm Türkiye genelindeki öğrencilerimiz davet edileceklerdir. Bu konuda buluşma tarihi kendilerine bildirilecektir.
İNSAN YETİŞTİRME FABRİKASI
Kalınmeşe; Yüzlerce insanı Kahramanmaraş’a ve Türkiye’ye kazandıran Vakfımız, tüm hizmetlerini ahlaklı, seviyeli ve kültürlü insan yetiştirmesine vermektedir. İnsanlık âleminin en zaruri ihtiyacı, Allah tan korkan bir neslin kazanılmasıdır. Bundan dolayı vakfımız, İNSAN YETİŞTİRME Fabrikası’dır. Nitekim her Cumartesi – Pazar günleri İmam – Hatip açık öğretim Lisesine, medrese talebeleri olarak, üç servis Öğrenci götürmekteyiz. Açık öğretimde okuyan bu öğrencilerimize, kendilerine takviye olarak özel eğitim verilmektedir. Buda tamamen karşılıksız yapılmaktadır.
DEVLET İÇİN, BİR İNSAN KAZANMANIN MALİYETİ
Kalınmeşe sözlerine şöyle devam etti; Devlet bir insanı topluma kazandırmak, onun toplum içindeki olumsuzluklarını önlemek için, bütün olanaklarını kullanmakta ve hatta güç kullanmak zorunda kalıp, can ve mal kaybına uğramaktadır. Bu tür manevi hizmetler, görünmeyen bu çok önemli somut katkıyı, devlete ve millete sağlamaktadır. Bir tek insan kurtuluşunu hedef alarak, çalışan bu samimi hizmetler, bir memlekette kardeşliğin, huzurun ve istikrarın mayasıdır. Sosyal destekli alanlarda açıktan hizmet etmemesi, onun devlete ve millete hiç bir katkı sağlamadığı anlamında anlaşılması, devlete ve millete duyarsızlık olup, zülümdür. Tüm gönüllü kuruluşların birbirlerine, kendi alanlardaki hizmete saygınlığı zorunludur. Aksi halde her kuruluş, kendi dar alanında ülkeye bakarsa, millete ve devlete faydası değil, zararı olur. Bütün kuruluşlar yekvücut, tesanüt ve tek gaye ile olmalılar. Oda, Allah için çaba göstermektir .
KALİTELİ BİR EĞİTİMLE, BÜTÜN TÜRKİYEYE HİZMET
Vakfımız şu anda, hemen hemen Türkiye’nin bütün bölgelerinden, gelen talebelere hizmet vermekle, Kahramanmaraş’ı bütün Türk iyeyle bütünleştirmiştir. Bazılarının sadece doğu ve güneydoğu endeksli, bir çalışma olarak nitelendirmesi, tamamen kısır bakışlı bir sui zandır, bunlara itibar edilmemesi gerekir. Bu gün, Kahramanmaraş’ımızın ilçeleriyle beraber, dört parçası olan, Hartlap, Bertiz, Çukurhisar ve Çağlayancerit bölgelerinden öğrencilerimizle bir aradayız. Şu an vakfımızda İstanbul, Ankara, Konya, İzmir, Adana, Karaman, Mersin, Kayseri, Urfa, Bitlis, Muş ve diğer birçok ilden öğrencilerimiz bulunmaktadır. Ayrıyeten Suriye’den gelen kardeşlerimizde medresemizden ilmi, manevi ve maddi olarak faydalanmaktadırlar.
Medrese ilmi çalışmalarıyla, tüm akademik ve kültürel çalışmalarda kaynak teşkil etmektedir. Çok zengin bir kütüphanesiyle ve üstadımızın yanında, kaliteli özel eğitimle, vakfımızda yetişen Hoca efendiler desteğiyle, lisans ve yüksek lisans alanlarında, vakfımız akademik ve bilimsel bir çalışma göstermektedir. Onlarca tez ve araştırmalar hazırlığında, üstadımızın gözetiminde hocalarımız, çok büyük emek vermişler ve bilim dünyasına kazandırmışlardır. Bu konuda her zaman İlahiyat Fakülteleri ve İmam - Hatip Liselerine bir takviye güç olduklarını, bütün ilmi çalışmalarda branşlaştırıcı bir kaliteyle, onların yanında olduklarını vakıf olarak hep net bir şekilde ifade etmişlerdir.
ŞİİRİN BAŞKENTİNDEN ŞUUR İNŞİRAK EDECEKTİR
Vakıf Yön. Kurl. Üyesi Mehmet Kalınmeşe, Vakfımız medrese yapılanmasıyla, tüzüğüne uygun bir şekilde, tüm ilmi ve kültürel çalışmalarda yer almış, Ülkemizce ve Dünyaca ünlü, çok büyük İslam âlimleriyle bir araya gelerek, ilim teatisinde bulunmuştur. Vakfımızın bu çalışmalarını, daha kapsamlı ve ulusal yapabilmesi için, çalışmalar devam etmektedir. Bu alanda öğrenci yetiştirmek ve istihdam etmek amaçlı büyük bir külliye çalışması mevcuttur. Buda yakın tarihte inşaatına başladığımız
FARUKİYYE İLİM VE İRFAN KÜLLİYESİ
Faruskiyye Medresesi ) 2015 yılı sonlarında inşallah Kahramanmaraş’a kazandırılacaktır. Buda kendi alanında Türkiye’de bir ilktir. Bununla, Kahramanmaraş’ımızın tüm Dünyaya uzanan ilim, irfan ve kültür köprüsü olacaktır. Müştemilatı İdare, Cami, Konferans salonu, Kütüphane, Etüt sınıfları, Divan ( Sohbet salonu ), Yatakhane, Misafirhane, Yemekhane, Fırın ve zaruri havaicleriyle, üç yüz öğrenciye hitap edecek çok ali bir hizmet verecektir. Bunda emeği geçen, tüm gönül dostlarımıza teşekkür ediyor, Allah kendilerinden razı olsun.
Bununla inanıyoruz ki; inşallah.
Şiirin başkenti olan Kahramanmaraş’ımızdan, şuur inşirak edecektir…
Ülfet buluşmasında bir araya gelen kardeşlerimizde, düşünce ve fikirlerini ifade ederek, bir araya geldiklerine çok sevinip, acı ve tatlı anılarıyla sohbet ettiler. Daha sonra kendilerine söz hakkı verilerek kürsüye çağrıldılar.
MEDRESELERİ BİR EĞİTİM KURUMU OLMANIN ÖTESİNDE, BİR EDEP YUVASIDIR
Kalınmeşe; kardeşlik için yapılan buluşmanın amaç ve hedefleri üzerinde durulduktan sonra Vakfımızdan mezun olup değişik yer ve kademelerde görev yapan kardeşlerimizin görüşlerine başvuruldu.
Sunuculuğunu İnşaat Mühendisi Mesut Arslan yaptı. İlk önce buluşma ruhunun kaynağı olan, Kuran tilaveti Türkoğlu Merkez Camii İmam – Hatibi Abdülhadi oğul, o güzel sesiyle yaptı. Daha sonra ilk konuşmayı, Gaziantep Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğrencisi, Müderris Hafız Abdürrahim Taylan yaptı, konuşmasında, vakfımızın kuruluşunun çok zor aşamalardan geçtiğini, bu gün sizleri bir arada görmek, bizler için çok farklı bir haz oldu. Bundan sonra kendi vakfınızda, ev sahibi olarak sizden hizmet bekliyoruz. Birlikte beraber çok güzel hizmetlere hazır olmalıyız. Sizler burada yetiştiniz ve bugün her biriniz farklı bir görevde faydalı insanlarsınız, bundan dolayı, siz bizden daha çok hizmet şuurunda olanlarsınız. Daha sonra kürsüye Kahramanmaraş Merkez Vaizlerinden Ali Zülfikar Yiğit geldi, Yiğit konuşmasında, İslam’ın temel mayası Kurandır. Medreselerde, Kuran ve Sünneti topluma en iyi şekilde aktaran kurumlardır. Göksün ilçesinde Vaiz olarak görev yapan, Hafız Akif Arıkmert konuşmasında; Medreseler, İslam’a, Peygambere ve kardeşliğe olan aşkın, ateşlendiği merkezlerdir. Ümmet bilinci, ancak bu Muhammedi kurumlar içinde alevlenir. Afşin ilçesinde Öğretmen olarak görev yapan, Selçuk Baş pınar ise konuşmasında; İnsana yapılan yatırımın, maddi bir karşılığı olmadan yapıldığını, ben Ülfet Vakfı çatısı altında öğrendim. Kahramanmaraş Merkezde, İmam – Hatip olarak görev yapan Hafız Recep Sezgin konuşmasında; Medreseler, bir eğitim kurumu olmanın ötesinde, bir edep yuvasıdır. Ben hafızlığıma rağmen, babam karşıdan içeri girdiğinde, ben ona ayağa kalkmaz yer vermezdim, dahası ayağı uzanır şekilde dururdum. Ancak medrese, bana aile içi ve dışı edep öğretti. Tabi bunun yanı sıra, Kuranı manasıyla beraber, hadis ve fıkıh öğrendim. Buda bizlere büyük bir nimettir. Ben, burada şefkat ve merhameti öğrendim... Türkoğlu ilçesi Merkez Camii İmam Hatibi, Abdülhadi Oğul ise yaptığı konuşmada şunları dedi; Medresede ki eğitimin başarısının sırrı, hoca ve talebenin arasında gerçekleşen samimi eğitimdir. Diz dize, göz göze ve yürek yüreğe oluşan eğitim modelidir. Öğrenci, kendisinin milletine bir kazanç, olduğunu en iyi şekilde bu kurumlarda his eder. Afşin’de bir Sağlık kurumunda, memur olan Haydar Ceren ise konuşmasında; Seyda’mızın ve Vakfımızın, sırf bir insan yetişsin diye, gösterdikleri çabanın canlı şahitlerindenim. Ancak bu gün bu çabaların netice verdiği ve biz meyveleri olarak burada oluşumuz, beni çok duygulandırdı. Hamd olsun bu günleride gördük, buda bize farklı bir aşk ve farklı bir moral veriyor. Elbistan’da Öğretmenlik yapan Cihad Uğur konuşmasında; Ben Seyda’mın daha Mısıra Gitmeden ilk öğrencisiyim, onun ilim aşkını en iyi bilenlerdenim. Kendilerinde tüm dünya imkânlarına sahip olma yeteneği varken, Mısıra gitmeyi tercih etmesi ve daha sonra Kahramanmaraş’ta, bu muazzam Medreseyi ve Vakfı kurması, onun tek kelimeyle tarifidir. Ben buraya geldiğimde bir farklı huzur buluyorum. Bir gece külliyenin inşaatında kalmamın, bana verdiği zevki anlatamam. Buralar huzur kaynağımızdır, buralar bizlere kişiliğimizi öğretirler. Özellikle Seyda’mızın hayat mücadelesi bana ve tüm öğrencilerine başarının sırrı olmuştur. Pazarcık’ta İmam – Hatip Hamza Çetin, Merkezde İmam – Hatip olan İlyas Kısacık ve Nurullah Kılıç ile Kızıl sekide esnaf Naci Arıksmert ve birçok kardeşlerimi zinde düşünceleri, daha sonraki buluşmalarda alınacaktır.
Vakfımızın il bazında, yüzün üzerinde değişik yerlerde görev yapan, mezun talebe kardeşlerimizin, bundan sonra hep beraber olunacağı kararıyla aylık mutat bir şekilde, buluşacaklarını ifade ettiler.
Vakıf tarafından yemek, çay ve tatlı ikramında bulunuldu. Yemekte, Namazda ve Üstadımızı ziyarette, eski yeni olmak üzere, yüz elli kadar öğrenci bir arada oldular, buda çok farklı bir duygu oldu.
TOPRAK OL SENDE GÜLLER YEŞERSİN
Ülfet Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Kalınmeşe, sözlerine şöyle devam etti, daha sonra toplu bir şekilde, Üstadımız Şeyh Abdullah Taylan k.s.un imamlığında, ikindi namazı kılındı ve hatme yapıldı. Üstadımız tüm talebelerine, şu veciz ve hikmetli sohbette bulundu.
Şu maddelere dikkat çektiler;
1 - Vakıf kuruluş gayesi olan " Allah’ın ipine sımsıkı sarılmak, kardeşliğin tesisi ve ilim ile ahlakın " intişarı şuurunda olmak,
2 - Kardeşlikte, şu üç ham maddenin şuurunda olmak ;
a - Muhabbet... b - Sadakat... c - İtaat...
3 - Vakıf temel felsefesi olan " Toprak ol sende güller yeşersin." Tevazusu şuurunda olmak.
4 - Görevinde, şu dört sevginin şuurunda olmak,
a - Kuran sevgisi... b - Sünnet sevgisi...
c - Vatan sevgisi... c - Bayrak sevgisi...
Üstadımız, benim talebelerim çakıl taşlarıdır, nerde olurlarsa bilinir ve bulunurlar, kum değil rüzgâra ve kasırgaya savrulup kayıp olsunlar. Ben kelle avcılığını hiç bir zaman yapmadım, sizler her biriniz farklı bugün güzel görevlere gelmişsiniz, ben ise halen on beş, yirmi beş yaş arası, güzide cemaatimle hizmetteyim. Mihrapta her döndüğümde, İsimleriniz ve cisimleriniz farklı, ancak yaşınız aynıdır.
Sizlerin birbirinizi sevip saymanızı ve birlikte olmanızı tavsiye ediyorum. Ancak bu sevgiyi ben aranızda sağlayamam, ayette öyle ifade ediyor;
"Yeryüzündeki bütün her şeyi harcasan da, onların kalplerini birbirleriyle uzlaştıramasın, onları birbirleriyle uzlaştıran ALLAH'tır."
Gelin Allah için birbirimizi sevelim, biliniz ki; dostluğun ölçeği madde ise, mesafesi kısadır.
Allah kendi rızasıyla, bizim kalplerimizi uzlaştırsın, bizleri din ve dünyada muvaffak etsin. Allah tüm ümmeti Muhammed s.a.v' in içinde bulunduğu tüm zorlukları gidersin ve Türkiye’mizin istikrarını bozmasın, bütün oyun ve hesaplardan muhafaza etsin. Hepinize başarılar diliyor, Allah yardımcınız olsun” diye konuştu.
Daha sonra Yeni ve eski olarak bir aile fotoğrafı çekildikten sonra vedalaştı. (YADİGAR JİRA)
YORUMLAR