Türkiye’de gizli kalmış bazı bilgilerin önemli aydınlatıcısı olan Avcı, ceza almasına neden olan FETÖ terör örgütü hakkında açıklamalarda bulundu. 28 Eylül 2010 yılında FETÖ’cü bazı kolluk kuvvetleri tarafından “Devrimci Karargah” örgütüne yardım ediyor bahanesi ile cezaevine konan ve 2014 yılında suçsuzluğu belirlenen Avcı, FETÖ örgütünün yapısını anlattı.
1996 YILLARI
1996 yılında Emniyet İstihbarat Daire Başkan Yardımcısı olan Avcı, bu görevi sürdürürken 4 Şubat 1997'de Susurluk skandalını araştıran TBMM komisyonuna ifade verdi.
28 Şubat sürecinde, bu görevdeyken köstebek olayı olarak da bilinen Deniz Kuvvetlerindeki Batı Çalışma Grubu belgelerinin Emniyet İstihbarat Dairesi'ne sızdırılması olayı meydana geldi. Avcı, olay patlak verdikten sonra darbe hazırlığı varsa, bunu izlemenin polisin görevi olduğunu savundu. Bu olay nedeniyle tutuklanan daire başkanı Bülent Orakoğlu açığa alındı, Avcı ise istihbarat dairesindeki görevinden alındı ve Ana Komuta Kontrol Merkezi kadrosuna atandı. Daha sonra açılan "köstebek davası"nda bütün sanıklar beraat etti.
2010 YILLARI
Hanefi Avcı Edirne İl Emniyet Müdürlüğü yaptığı sırada, 18 Haziran 2009 tarihinde Resmî Gazete'de yayımlanan ortak kararname ile Eskişehir İl Emniyet Müdürlüğü'ne atandı.
Ağustos 2010 tarihinde "Haliç'te Yaşayan Simonlar" adlı kitabı Angora Yayıncılık tarafından basıldı. Kitabında Gülen cemaatinin emniyet teşkilatında örgütlendiğini ve telefon dinlemesi dahil yasadışı faaliyetlerde bulunduğunu iddia etti. Daha sonra merkeze alınmayı talep etti, talebi kabul edildi.
Avcı, Devrimci Karargâh örgütüne yardım etmek suçlamasıyla 28 Eylül 2010 tarihinde tutuklanarak Silivri Cezaevi'ne kondu. İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi, aralarında Hanefi Avcı'nın da bulunduğu 14'ü tutuklu 22 kişi hakkında hazırlanan iddianameyi kabul etti. Devrimci Karargah Örgütü'ne yardım ettiği gerekçesiyle 15 yıl 4 ay 5 gün hapis cezası alan eski Emniyet Müdürü Hanefi Avcı, Anayasa Mahkemesi'nin hak ihlali tespit etmesi neticesinde 20 Haziran 2014'te tahliye oldu
36 YIL ARADAN SONRA
Türkiye, 15 Temmuz akşamı darbe girişimi yaşadı. İstanbul ve Ankara’da kritik noktaların tutulması ve başkentte kritik noktaların bombalanması siyasetçilerden halka kadar herkesin tepkisini çekti.
15 TEMMUZ’DA YAŞANAN İKİNCİ DARBEDİR
"Bu aslında 2. Bir darbedir. Cemaat ilk darbeyi 17 Aralık’ta yaptı. Cemaat 1. Darbede yargıyla polisi kullandı 2. Darbede silahını göstererek onu destekleyen bazı unsurları kullanıyor. Bu bir cemaat darbesidir. Cemaat imamları tarafından yönetilmesidir. Eski emniyet unsurları, askeri komuta şefleri ve ileride ortaya çıkabilecek başka unsurları da destekleyerek 2. Darbe denemesidir. Ama bu darbe Türkiye’de çok şey göstermiştir.
Türkiye’de Türk basını özellikle CNNTÜRK burada çok güzel bir tavır almıştır. Ama hepsi Türk basını, Türk muhalefet partileri, Türk hükümeti, Türk Cumhurbaşkanı ve Türk halkı hakikaten rolünü oynamış ve meydanı bunlara vermemiştir. Yaptıkları plan ters tepmiştir.
BUNU İLERİDE DEVAM ETTİREMEZLER FARKLI BİR ŞEYE DÖNÜŞEBİLİR
Yapma güç ve kabiliyetleri bu darbe ve etkinlikleri bitmiştir. Yurtdışına kaçacak sığınacak hepsi bu ülkeyi terk edeceklerdir. Ama bundan vazgeçerler mi yine de başka şeyleri düşünüp başka şeylere dönüşüp gelecekler mi ama şu anda hareketleri bitmiştir. Halkın bu kadar ayağa kalktığı bir ortamda ne cemaat ne de başka bir güç hiçbir şey yapamaz. Böyle bir şey yapmaya güç ve kabiliyetleri yoktur.
Türk halkının maneviyatları bozulmamalıdır. Yine hakim olunmuştur. Türk halkıyla birlikte Türk devleti içindeki unsurlar cemaatten dolayı hiçbir taviz vermemiştir ve bu iş bitmiştir. Böyle bir şeyi ilerde devam ettiremezler ama ileride bunu farklı şeylere dönüştürebilirler, suikastlere, sabotajlara … Ama şu ortamda şu yöntemde şu ayağa kalkışta bitmiştir. Geriye gidiş vardır. Bu işte rol alanlar ülkeyi terk etmekten hukuktan adaletten hesap vermekten kaçmaya çalışacaklardır.
DARBEYİ AKIN ÖZTÜRK YÖNETMİYOR
Bu darbenin arka planında kimler rol aldı, kimler hangi boyuttalar bilmiyoruz. Ama şu var bu darbeyi ne Akın Öztürk ne de generaller askerler yönetmiyor bu darbeyi cemaat yönetiyor cemaat talimatı veriyor. Cemaat bugün yapmaya karar vermiştir, planlamıştır ve ayarlamıştır. Kendilerine göre bir hesapları vardı o hesaplara göre hareket etmiştir.
Cemaat darbe yapmaya karar verdiği zaman harekete geçer onun için de cemaat hareketidir diye düşünmek lazım. Bunun içerisindeki insanların özel bir rol oynayacağını ve oynadıklarını zannetmiyorum. Cemaat darbe yapma talimatı verdiği için harekete geçiyorlar. Bunu öyle görüp öyle okumak lazım. Ama şu anda kim hangi roldedir, gerçekten suç işleyen kimdir, bazı hatalar var mıdır bu mümkündür bu kargaşa içerisinde yanlış anlaşılmalar olabilir. Kimin ne rolü var onu bilemiyorum.
“ÇOK CİDDİ BİR TEHLİKE ATLATTIK”
Yapılanlara yaptıklarına baktığınızda eğer başarabilmiş olsalardı neler yapabileceklerini bu millete bu halka demokrasiye neler yapabileceklerini yorum yapıp tahmin etmek mümkün. Çok ciddi bir tehlike atlattık keşke gönül ister ki daha önceden bir tedbir alınsaydı. İnsanlar daha önce incelense daha bunlar hakkında işlem yapılsaydı bu durumlara düşmeseydik. Allah’ın yardımıyla Türk halkıyla, Türk basınıyla, kamu görevlileriyle cumhurbaşkanıyla birlikte ciddi bir tavırla bu işin üstesinden geldik kalktık. Hem memlekete hem milletimize geçmiş olsun demek lazım bugün birlik beraberlik içerisinde bundan ders alarak hakikaten bu ülkeyi kurtaranın demokrasi olduğunu, demokrasinin kurum ve kuralları olduğunu Türk basını olduğunu görüp milli bir kenetlenme içerisinde bu ülkeyi seven insanların bir araya gelip bu tip zihniyetlerden bundan sonra gelecek olan yanlış zihniyetlerden, demokrasi dışı her türlü davranıştan zarar göreceğini unutmamak lazım.
GERİ PLANDAKİLER DEŞİFRE EDİLMELİ
Ülkenin bir olduğuna inanarak sadece inanmamız gerekiyor. Yanlışlar ve hatalar olabilir. Bazı insanlar hakkında yanlış değerlendirmeler yapılmış olabilir ama kısa sürede ayıklanacağı kanaatindeyim. Birçoğunun tabi darbecilerin oyununa gelmemek lazım. Bu işe bilmeyerek karışanlar varsa bir araya gelip teslim olup bildikleri her şeyi anlatıp arka planında kimler varsa onları anlatmaları lazım. Bunun geri planında görev alan kim varsa bunların deşifre edilmesi lazım.
CEMAATİ HALK SEVMİYOR
Tabi bütün darbeler başarısız olmaya kalkarsa mutlaka güç kullanmalılar. O gün orada karşı konmadığı için öyle olmamıştır ama karşı konmaya yüz olursa şu özelliği görmek lazım 12 eylül ve 28 şubatta biz karşı durduğumuzda teşkilatta bir çok insan bizi ayıplıyorlardı. Ama bugün Türk polisi her yerde darbeye karşıdır. Demek ki, Türkiye’de çok mesafe alınmış, bunu görmek lazım. Cemaat denen olguyu bu halkın sevmediği bu halk darbenin arkasında cemaat olduğunu bildiği için her taraf ayağa kalkmıştır. Cemaat bir türlü bunu anlamak istememektedir.
HALK CEMAATİ TUTMUYOR, CEMAAT ÖYLE ZANNEDİYOR
Cemaat kadrosuyla sanki Türkiye’de halkın kendisini tuttuğunu falan zannetmektedir. Halbuki halk cemaati tutmuyor, bu halk cemaate karşı ve halk her şeye çok açık tavır koyuyor. Ciddi olarak AK Parti’yi eleştiren, siyasi çevrelerin hepsi yapılanlara karşı cemaate saf almıştır. Ama hala bunu anlamamaya direniyor. Sanki kendisini seviyorlar zannederek, bir tavır koymaya kalkıyor ama cemaat aldığı bütün seçim darbelerinde durduğu bütün hareketlerde halk tarafından vurulmuştur. Bunu anlaması ve görmesi lazım. Türk halkı aktif saldırıda ilk defa böyle bir tavır koymuştur. Geçmiş darbelerde Türk halkı tavır almamıştı. Bugün Türk basını çok muhteşem, dünyaya örnek olan bir rol oynamıştır. Hiç ayrım yapmaksızın hepsi çok güzel rol almıştır. Türk polisi geçmiş darbelerde direkt askerin emri altına girmiştir. Bu darbede açıkça tavır almıştır ve çok şehit vermiştir bunlar daha önceki darbelerle kıyaslanamayacak farklılıklar. Bu darbe yapan zihniyetin, karşısında halkın olduğu gibi Türk halkının demokraside aldığı mesafeyi göstermektedir. Bir çok farklı yerden okumak gerekir. Hiç kimse artık bu tip yöntemlerin olmayacağını çok iyi gördü bildi ve bu bizim açımızdan çok önemli bir olaydır.
YURTDIŞINDA CEMAATİN YAŞAYACAĞI ZORLUKLAR ARTACAKTIR
Eğer ABD hukukuna özel olarak bir takım belge ve evrakları hazırlar gönderirsek ABD onu iade edecek. En azından kendi ülkesinde barınmasını zorlaştıracağı kanaatindeyim. Ya orayı terk etmesini ya da barınmasını zorlaştıracak diye düşünüyorum. Dünya bu Türk zihniyeti olan insanlara pek parlak gözüyle bakmaz. Cemaate daha farklı bakan bir zihniyeti olan bütün ülkelerin artık böyle bakmayacağını düşünüyorum. Cemaatin yurtdışında yaşayacağı zorluklar artacaktır. Bugünden sonra o kadar rahat olacağını düşünmüyorum. Dünya darlaşacak."



YORUMLAR