Uzmanlar, Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) rakamlarına göre, buğdaydaki kaybın dünyadaki 123 buğday üreticisi ülkeden 86’sının üretiminden fazla olduğunu, arpadaki kaybın ise 102 üretici ülkenin 69’unun üretimini geçtiğini belirtti.
Uzmanlar şunları kaydetti: “Yeterlilik derecesi, yulafta yüzde 94,28’de, diğer buğdaylarda yüzde 99,98’de kalırken, durum buğdayında yüzde 114,29’a, arpada yüzde 104,68’e, çavdarda yüzde 104,36’e çıkıyor. Toplam buğdayda yeterlilik oranı yüzde 102,23’ü buluyor. Buğdayda 4 milyon 174 bin 105 tonluk, arpada 60 bin 409 ton ithalat var. Buğdaydaki ihracat 3 milyon 228 bin 101 tonu, arpada ise 46 bin 210 ton. Üretim buğdayda 19 milyon 674 bin, arpada 7 milyon 250 bin ton. Kullanılabilir üretim, üretim kayıpları nedeniyle buğdayda 18 milyon 591 bin 930 tona, arpada 6 milyon 815 bin tona iniyor. İthalatla birlikte kullanıma sürülen arz miktarı buğdayda 22 milyon 766 bin 35 tona, arpada 6 milyon 875 bin 409 tona çıkıyor. Yurtiçi kullanıma sunulan 18 milyon 187 bin 98 ton buğdayın 15 milyon 766 bin 287 tonu tüketildi, 1 milyon 458 bin 612 tonu tohumluk olarak, 404 bin 441 tonu yemlik olarak kullanıldı. 557 bin 758 tonu ise kullanımda kaybedildi. 3 milyon 228 bin 101 ton buğday ihraç edilirken, 1 milyon 350 bin 836 ton buğday stoğa gitti. Yine, yurtiçi kullanıma sunulan 6 milyon 875 bin 409 ton arpanın 68 bin 150 tonu tüketildi, 608 bin tonu tohumluk olarak, 5 milyon 440 bin 443 tonu yemlik olarak, 223 bin 176 tonu endüstriyel olarak kullanıldı. 170 bin 375 tonu ise kullanımda kaybedildi. 46 bin 210 ton arpa ihraç edilirken, 319 bin 55 ton arpa stoğa gitti.”
ÜRETİMDEN TÜKETİME KAYIPLAR
Sürdürülebilir bir kalkınmanın, israftan arınmış verimli çalışan bir ekonomiyle mümkün olduğunu bildiren uzmanlar, şöyle devam etti: “Bin bir zorlukla ürettiğimiz ürünleri hasatta veya kullanımda kaybetmemeliyiz. Üretimden tüketime kadar geçen süreçte bitkisel ürünlerindeki kayıplar, gıda sektöründe atıl kapasite kayıpları; tarım sektörümüzdeki önemli israf alanları arasında sayılabilir. Türk tarımındaki israf alanlarının en önemlilerinden birisi, tarım ürünlerinde üretimden tüketime kadar (hasat, taşıma, depolama, tüketim aşamalarında) yaşanan kayıplardır. Ülkemizde buğdayda üretim ve kullanımdaki kayıp dışında, sadece ekmek israfından kaynaklanan yıllık kayıp 0,8 milyon ton buğdaya tekabül ediyor.
Kayıpların önemli bir kısmı hasat ve depolama safhasında meydana geliyor. Zamanında ve uygun araçlarla yapılamayan hasat işleri ve gerekli koşulları taşımayan depolama sistemleri sonucu ürünlerimizin önemli bir kısmı kayboluyor. Yapılan çalışmalar ülkemizde biçerdöverlerle hasattan kaynaklanan kayıpların ortalama yüzde 3 civarında olduğunu ortaya çıkardı. Depolama aşamasında uygun olmayan depo şartlarının, ambar zararlılarının neden olduğu kayıpların oranı da yüksek.”
KAYIPLARIN ÖNLENMESİ İÇİN GEREKENLER
Hasat, taşıma, depolama ve satışta yanlışlıkların buğday ve arpada, üretimden tüketime kadar kayıplara neden olduğunu belirten uzmanlar, şunları kaydetti: “Hastalık ve zararlılardan kaynaklanan ürün kayıplarının önlenmesi için üreticilerimizin eğitilmesi, zirai ilaca verilen desteklerin artırılması, ilaçtan katma değer vergisi (KDV) oranlarının düşürülmesi gerekir. Gübrenin, tekniğine uygun şekilde ve miktarda kullanımı, üreticilerin eğitilmesi, gübre, toprak analizi için verilen desteklerin artırılması, yine KDV oranlarının düşürülmesi elzem. Ülkemizde hasat ve depolama safhasında meydana gelen kayıpların en aza indirilmesi gerekiyor. Tahılda dane kaybı önemli bir sorun. Dane kaybı, ürettiğiniz ürününün önemli bir kısmını tarlada bıraktığınız anlamına geliyor. Tarım arazilerimizde tohum ekim aşamasında arazi iyi tesviye edilmeli. Çiftçilerimizin büyük emek ve masrafla üretmiş oldukları hububat ile diğer ürünlerin, biçerdöverlerle hasat edilmeleri sırasında meydana gelen dane ve sap kayıpları ile dane hasarlarını en aza indirme gerekliliği var. Biçerdöverlerin ayar ve bakımları çok iyi yapılmalı, Operatör belgeleri olan sürücülere hasat yaptırılmalı, Ürün sahibi hasat sırasında tarlasında bulunarak dane kayıplarını kontrol etmeli, sürücüyü uyarmalı, uyarıya uymayan operatörü en yakın Gıda, Tarım ve Hayvancılık İlçe veya İl müdürlüğüne bildirmeli, Hasat olgunluğuna gelmemiş ürünler kesinlikle hasat edilmemeli, Hasat sırasında nem dikkate alınmalı, çiğ kalkmadan hasada başlanmamalı ve çiğ düşmeden hasada son verilmeli, Biçerdöverlerin hassas ayarları ürünün cinsi, durumu dikkate alınarak tekniğine uygun yapılmalı, biçerdöverlerin ilerleme hızı, biçerdöverin özelliğine, arazinin yapısına, ürünün cinsine göre belirlenmeli.”



YORUMLAR