Dilipak, Milliyetçi Hareket Partisinin ekonomide yaşanan
olumsuzlukların etkilerinin araştırılması amacıyla verdiği önerge üzerine
aleyhte söz aldı. Türkiye'nin bir yüzünü Batı’ya, bir yüzünü Doğu’ya çevirip
dünyada sözü dinlenen ve itibar gören politikalar geliştirme çabaları
içerisinde olduğunu ifade eden Kahramanmaraş Milletvekili Mehmet Uğur Dilipak,
İran’la Kasım ayı içerisinde yapılan ekonomik iş birliği anlaşmalarının bunun
en somut örneği olduğunu kaydetti.
Dilipak, “Bu araştırma önergesinin gerekçesi incelendiğinde
-ortaya çıkan sonuç- Türkiye’nin mevcut ekonomisi, dünyadaki ekonomik
gelişmelere bakılmaksızın tamamen gerçekçi olmayan birtakım rakamlarla ortaya
konulmaktadır. İlgili önergenin gerekçesinde belirtilen 2008 yılı büyüme
rakamlarının düşük çıkmasından itibaren sanki Türkiye’de ekonomik manada farklı
dengesizlikler olduğu ifade edilmektedir” dedi.
Türkiye ekonomisinin, bölgedeki terör örgütlerinin
faaliyetlerinden etkilenmemesinin mümkün olmadığını dile getiren Milletvekili
Dilipak, şunları söyledi: “Dünya üzerinde pay sahibi ve kendini egemen gören
bazı ülkelerin Arap Baharı, Suriye olayları, Irak olaylarıyla, PYD, DEAŞ gibi
terör örgütlerinin bölgede aktif rol oynamasıyla birçok ülke ekonomik
bağımsızlığın yanında ülke bütünlüklerini de kaybetmiştir. Bugün gelinen durum
ortadadır. Yanı başımızda, bizzat içimizde gerçekleşen bu olaylardan elbette
etkilenmememiz mümkün değildir. Bu da yetmiyormuş gibi, 15 Temmuzdaki işgal
hareketini ülkemizde faaliyete sokan emperyalist güçler ve onların hain
uşakları ülkemizin bekasına, yarınlarına kast etmişlerdir. Bu ortamda,
Hükûmetimiz ve siyasi partilerimiz milletiyle el ele verip bu sorunun
üstesinden gelmesini bilmişlerdir. Ülkemizin ve dünyanın siyasal anlamda
geçtiği süreç hepimizin malumu -Suriye, Musul, Irak, Avrupa, Amerika, Rusya
gibi bölgedeki siyasi gelişmeler bütün dünyayı olduğu gibi ülkemizi de her
yönden etkilemiştir. Ülkemizin stratejik konumu itibarıyla içte, dışta terör
örgütleri FETÖ ve PKK’yla mücadelesi ister istemez ekonomiyi de etkilemiştir
ancak bu etkilenme muhalefetin çizdiği tablo gibi değildir. Mesela, 15 Temmuz
darbe girişimine rağmen 18 Temmuz’da bankalarımız açık, borsalarımız
faaliyette, ekonomimiz sanki hiçbir şey olmamış gibi tıkır tıkır çalışmıştır.
Aynı şekilde, halkımız milyarlarca TL değerindeki birikimini devletine,
milletine ve Hükûmetine güvenerek yastık altından çıkarmış, 15 Temmuz’da işgal
edilmiş olan havaalanımız bir gün sonra uluslararası uçuşa açılmıştır.
Hatırlarsanız Brüksel’de bir bombalı saldırı olmuştu, havaalanı üç ay kapalı
kalmıştı. Sadece bu örnek bile ülkemizin her alanda güçlü ve güvenli olduğunu
göstermektedir.”
Terör örgütlerinin faaliyetlerinden sadece ekonomi değil
milletin tamamının etkilendiğini bildiren Dilipak, konuşmasında şu ifadelere
yer verdi: “Tabii, bu gelişmelerden millet olarak hep birlikte etkilendik.
Yaşanan durumlardan dolayı yatırımcımızda, ticaret ehlimizde bir miktar ne
oluyor kabilinden durağanlaşma olmuştur. İktidarımız bununla ilgili kalıcı
çözümler üretmekte geç kalmamıştır, gerekenleri yapmıştır ve yapmaya da devam
edecektir. Etrafımızda yaşanan tüm olumsuzluklara rağmen Türkiye'nin bir yüzünü
Batı’ya, bir yüzünü Doğu’ya çevirip dünyada sözü dinlenen ve itibar gören
politikalar geliştirme çabaları bir gerçektir. Bölgede yeni bir ekonomik iş
birliği çalışmaları kapsamında Şangay İşbirliği Örgütüyle görüşmeler devam
etmektedir. İran’la daha bu ay içerisinde yapılan ekonomik iş birliği
anlaşmaları bunun en somut örneğidir. Değerli arkadaşlar, dünyada Trump’ın ABD
Başkanı olmasıyla birlikte bazı kartlar yeniden karılmaya başlanmıştır. Bunun
neticesi olarak dolar birçok ülke para birimi karşısında değer kazanmıştır.
Eura/dolar paritesinin 1’e kadar yaklaşması bunun en bariz örneğidir. Dünyada
genel olarak ticaret hacmi büyümenin yarısı olur ve buna bağlı olarak büyümeler
gerçekleşir ama şu anda dünyadaki büyüme hacmi ve ticari hacim dengeleri büyüme
lehine bozulmuş, bu durum da dünya ekonomisi üzerinde durağanlığa sebep
olmaktadır. Tamamen bizim dışımızda gerçekleşen bu olaylar sebebiyle birçok
dünya ülkesinde ekonomik durağanlığa şahit olmaktayız. Dünya liderleri bu
duruma çare bulmak için çalışmalar yapmaktadır.” AK Partili Vekil Dilipak,
konuşmasını şöyle sürdürdü: “Değerli arkadaşlar, biz ayrıca şu anda 3,1’lik
ekonomik büyüme oranıyla 28 AB ülkesinin 21’inden daha fazla iyileşme
göstermekteyiz. Hane halkı borçluluğuna ilişkin göstergelere bakıldığında, hane
halkı borcu gayrisafi millî hasılaya oranı olan yüzde 21 civarındaki seyrini
korumuş, borcun harcanabilir gelire oranı ile toplam finansal varlıkların oranı
2016 yılının ilk çeyreğinde bir önceki döneme kıyasla değişiklik göstermiştir.
Hane halkı borcunun gayrisafi millî hasılaya oranı Türkiye’de; ABD, Hollanda ve
Danimarka’nın da içinde bulunduğu birçok ülkeden daha iyi durumdadır. Az önce
değerli arkadaşımız bir CDS verileriyle konuştu, bizim de konuşmamız lazım.
Türkiye'nin CDS primleri dünya konjonktüründeki yukarı yönlü riskler
neticesinde artış göstermekte, gelişmekte olan ülkelerden negatif yönde
ayrılarak iyi bir profil çizmektedir. Bir örnek daha vermek istiyorum;
Uluslararası Para Fonu IMF tarafından dünya ekonomisinin 2016 yılında 3,1
oranında büyüyeceği belirtilmiş, gelişmiş ekonomilerin 1,6; gelişmekte olan
ekonomilerin de 4,2 oranında büyüyeceği tahmin edilmektedir. Küresel
ekonomideki zayıf seyir altında orta vadeli programda yer alan programlar
tahmininde 2007 yılı içerisinde büyüme hedefimiz 4,4 seviyesinde bulunmaktadır.
Değerli arkadaşlar, görüldüğü gibi, kim ne dersin desin kimsesizlerin kimi,
gariplerin umudu olarak Türkiye güvenli bir liman olmuştur. Hükûmetimiz
yaklaşık on altı yıldır her alanda olduğu gibi ekonomide de sağlam adımlarla
yoluna devam edecektir. Bunu kimse engelleyemez, engellemeye çalışanlara da 15
Temmuzda olduğu gibi milletimiz gereken cevabı verecektir.” Meclis Başkan Vekili
Ahmet Aydın, Milliyetçi Hareket Partisi grup önerisini meclisin oylamasına
sundu. Ancak öneri kabul edilmedi. (KENAN
ONARAN)



YORUMLAR