Çocukların en çok istediği uçan balonların içine doldurulan helyum gazı, solunduğunda; vücuttaki dokuların oksijensiz kalmasına neden oluyor. Ölçüyü çok az kaçırmak dahi vücutta kalıcı hasarlara hatta ölümlere bile yol açıyor.
Solunduğunda, vücudun belli fonksiyonlarını yerine getirmesine engel olan Helyum gazı, vücutta kalıcı hasarlara sebebiyet veriyor. Vücuttaki bütün dokuların sağlıklı çalışabilmesi için oksijene ihtiyacı olduğunu belirten Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzm. Dr. Zekeriya Büyükdereli, bu gazın solunması durumunda; oksijenin vücuttaki dokulara geçememesinden kaynaklanan hasarlar meydana geldiğini ifade ederek; “Biz helyum gazı gibi gazlara inhalen maddeler diyoruz. Solunum yoluyla vücuda giren, girdikten sonra da hem vokal hem de sistemik dediğimiz vücudun diğer bölgelerinde etki yapan kimyasal maddeler diyoruz. Bunların bir başka örneği de yapıştırıcılar içerisindeki kimyasal maddelerdir. Balicileri bunlara örnek verebiliriz. Bunların birçoğu keyif vericidir. Biraz halüsinasyonjendir. Yani hayal gördürücüdür. Biraz keyif katıcıdır. Ama her güzel ve tatlı şeyin bir bedeli vardır. Bu gazların da o tip bedelleri var” dedi.
Piyasada kullanılan uçan balonlarda, helyum gazının kontrolsüz bir şekilde dolumu yapılabileceğine işaret eden Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzm. Dr. Zekeriya Büyükdereli, kontrolsüz helyum gazı dolumu yapılan ve sokakta satılan uçan balonlarla ilgili şunları söyledi: “Sokakta satılan balonlarda; hangi balona, ne kadar miktarda helyum dolduruluyor? Bunu teneffüs eden çocuk kaç yaşında? Çocuğun ağırlığı ne kadar? Bunların hesabı olmadığı için geriye dönüşü olmayan sonuçlar doğurabilir. Buna bir standart getirilmesi gerekir. Şu an Bildiğim kadarıyla helyumun kullanımıyla ilgili yasal bir düzenleme yok. Hatta televizyonlarda, bazı şov programlarında, eğlendirmek amaçlı helyum gazı kullanılıyor. Bununla ilgili Japonya'da bir şov programında yine eğlendirme amaçlı helyum gazı kullanılmıştı. Televizyon programındaki vatandaş helyum gazını solunduğunda bayıldı.
Yapılan tetkikler sonucunda buradaki kişinin yetişkin düzeyinde helyum aldığı ama kendisinin bir çocuk olduğu ifade edilen yorumlar yapıldı.” Helyum gazına benzer diğer maddeleri de içine katarak bir değerlendirme yapıldığında; akciğerde gaz değişimini yapan hücre düzeyinde kalıcı hasarlar oluşturabildiğine dikkat çeken Uzm. Dr. Zekeriya Büyükdereli, şöyle konuştu: “Son dönem akciğer hastalığı dediğimiz bu rahatsızlık, gaz değişimini o hücrelerin yapamayacak denli hasar görmesidir. Bu nedenle de hasta, bu gazı solusa bile oksijenin dokulara geçememesi, vücuda aktarılamaması şeklinde sonuçlanan yan etkiler yapabiliyor. Mesela ses kısıklığı yapıyor. Ama bu geçici bir etki. Oksijensizlik, bütün dokularda kalıcı hasarlar oluşturur. Özellikle beyin, oksijensizliğe üç dakika kadar dayanabilir. Üç dakikadan uzun süren bir oksijensizlik, geriye dönüşü olmayan beyin hücrelerinde hasarlara neden olur. Biz bunu örneğin zor doğumlarda oksijensiz kalan bebeklerde görebiliriz.
Havaleler felçler gibi sıkıntılar yaratabilir. Böbrek yetmezliği yapar. Çünkü vücuttaki bütün dokuların sağlıklı çalışabilmesi için oksijene ihtiyaç var. Bu helyum gazının tıpta kullanımı ile ilgili bazı çalışmalar var. Mesela bizim Branş Ağacı dediğimiz havayı taşıyan sistem üzerinde daralma ile ilgili ortaya çıkan problemleri gidermek için kullanılan ilaçlar var. Tabii bu helyumun sağlıklı olduğu anlamına gelmiyor. Burada helyumun kullanımı, hastaya sıkıntı vermeyecek şekilde ayarlanmalı ve doktor kontrolünde kullanıyor.”
Helyum kullanmaktan kaçının!
Çocuklarımızın sağlığı için helyum gazı barındıran maddelere mesafeli durmasını sağlamak gerektiğine vurgu yapan Büyükdereli, sözlerini şöyle sürdürdü: “Dünyada hiçbir şey tam olarak kötü değil; tam olarak iyi de değil. Her şeyin iyi ve kötü tarafı var. İhtiyaç olan yerde, uygun dozda kullanılması durumunda her şey bir ilaç olabilir. Buna Morfin de dâhil. Ama amacını aşan gereksiz yerde kullanılan tedavi dışı hareketlerde; vücutta tüm ürünlerin kalıcı hasar verici bir tesir söz konusudur. Bununla ilgili helyum kullanmaktan kaçınmak gerekir. Varsın; çocuklarınız uçan balonlar almasınlar. Bununla ilgili bu işi yapan fabrikalarda minimum düzeyde kullanılması gerekir. Bunların bir standartlara kavuşması gerekir. Yani standardize edilmiş hali kullanılmalıdır.
Çarşıda pazarda satılan balonlara ne kadar helyum basıldığı belli değil. İllaki bir balonda helyum kullanılacaksa; içindeki helyumun miktarının çok iyi ayarlanması gerekiyor. Bunun kullanımı, en küçük çocuğa dahi zarar vermeyecek ölçüde olması gerekiyor. Yani bu dışarıda seyyar satıcıların sattığı uçan balonların iyi denetlenmesi gerekiyor. Bu balonlarda ne kadar helyum olduğu bilinmiyor. Burada, çocuğun ne kadar helyum soluduğunu da helyumun çocuğa da ne kadar etkisi olacağı da bilinmiyor. Bu nedenle halkımıza uçan balondan uzak durmalarını tavsiye ederiz.”











YORUMLAR