Seçim çalışmaları kapsamında Kahramanmaraş Müftülük Meydanında düzenlenen mitingde vatandaşlara seslenen Başbakan Ahmet Davutoğlu, mitingin ardından Mehmet Akif Ersoy Kültür Merkezi’nde düzenlenen İstiklal Şehrinde Gençlerle İstikbal Buluşması programına katıldı.
Mehmet Akif Ersoy Kültür Merkezi’nde düzenlenen İstiklal Şehrinde Gençlerle İstikbal Buluşması programında 1 saatten uzun gençlere hitap eden Başbakan Ahmet Davutoğlu, salondakilere ideal genç ve dava adamının özellikleri hakkında bilgiler verdi.
Kültür Merkezindeki salonu dolduran AK Partili gençlere seslenen Başbakan Ahmet Davutoğlu şunları dile getirdi: “Seçim kampanyası içinde gençlerimizle bir buluşma yapalım dediğimiz de en doğru mekanın Kahramanmaraş olacağını düşündük. Çünkü Kahramanmaraş esaret zincirlerini kırarken gençlerin hiç düşünmeden bir an bile tereddüt etmeden şahadete yürüdüğü kahraman bir diyardır. Gençler tarihin muharrik gücüdür, tarihi harekete geçiren güçtür. Eğer bir siyasi, sosyal hareket gençlerden hız almamışsa statükoculuğa, durağanlığa teslim olur. Ama gençleri yanına almış, gençleri arkasına almış, gençleri önünde yürüten bir siyasi hareket tarihin içinde, tarihi yürüyüşünde büyük devrimlere öncülük eder. Bütün büyük hareketlere bakınız, hepsinde bir anlamda gençliğin o muharrik gücü vardır. İster manevi ister siyasi tarihimize bakın hep bunları göreceksiniz.”
“GENÇLER, MEKANA SAYGILI OLACAKSINIZ”
“Biz mekan içinde her şeyi severiz, hiç kimseye zulüm etmeyiz, suçsuz hiç kimseye zarar vermeyiz.” diyen Başbakan Davutoğlu sözlerine şu şekilde devam etti: “Gençler sizlerden birinci talebimiz, mekana saygılı olacaksınız, tabiatta Allah’ın yarattığı her şeye sadece merhametle, aşkla bakacaksınız. Mekana saygının ikinci boyutu ise üzerinde yaşadığımız aziz vatanımız ve bu coğrafyanın hakkını vermektir. Bizler, bütün büyük insanlık medeniyetlerinin insanlık tarihi içindeki bütün büyük medeniyetlerin kurulduğu bu topraklar üzerinde yaşamanın hakkını vermek durumundayız. Bakınız, Mezopotamya, Mısır, Anadolu, Kafkasya, Balkanlar, Orta Asya tarihte doğmuş bütün büyük medeniyetlerin eğer tarihi bir odak noktasını keşfetmek, anlamak, o odak noktasına tarihin izini sürmek isterseniz Anadolu çıkar. Onun için bu topraklar üzerinde adaletin sözcüsü olan insanlar, adaletin sözcüsü olan liderler çıkardığında büyük düzenler, büyük adalet nizamları kuruldu. Bu çıkmadığı zaman bunlardan eksik ve mahrum kalındığı zaman da büyük zulümler yaşandı.”
“BU TOPRAKLARIN RUHUNA SAHİP ÇIKACAKSINIZ”
Halep’in Kahramanmaraş’tan ayrılamayacağını ifade eden Başbakan Davutoğlu şunları konuştu: “Şimdi sizlerden ikinci mekanla ilgili talebimiz bu toprakların ruhuna sahip çıkacaksınız. Bu topraklarda dolaşırken her bir şehirde, her bir mahallede, her bir köyde bütün o büyük İbrahimi geleneğin tevhidi inancını kurulan büyük devletlerin temelini teşkil eden o adalet arayışını, anlayışını görecek ve hissedeceksiniz. Özellikle tam da bu dönemlerde, Kahramanmaraş İstiklal harbinin hemen öncesinde işgale, esarete karşı direnirken esaret altında kalan Halep’in durumuna bakınız. Halep’in kaderi kesinlikle Kahramanmaraş’tan ayrılamaz, Halep bizim şehrimizdir, Şam bizim şehrimizdir, Şam-ı Şerif’tir, Kudüs Kudüs-ü Şerif’tir. Bağdat, ana gibi yar kendisi gibi diyar olmayan bir büyük beldedir.
“ZAMANIN HAKKINI VERECEKSİNİZ”
İşte bütün bu coğrafyada eğer bu gün kan dökülüyorsa, eğer bu gün kardeş kavgası yaşanıyorsa hepinizi mekana olan saygınızın bir gereği olarak bu mübarek beldelerde tekrar adaletin, merhametin ve şefkatin egemen olması için yeni bir yürüyüşe çıkma noktasında hiç tereddüt etmemeniz lazım. İkincisi zamanın hakkını vereceksiniz. Zamanın hakkını vermek demek yaşanılan zamana hitap etmek, o zamanın gerektirdiği cehdi, gayreti göstermektir. Bakınız eğer her dönemde zamanın hakkını veren liderler çıkmasaydı tarih şekillenmezdi.”
“BİZİM İNSANLIK İÇİN HAYALLERİMİZ VAR, HAYALLERİ OLMAYANLAR UTANSIN”
Necip Fazıl’ın, Nurettin Topçu’nun, Sezai Karakoç’un; Asım’ın nesli diyen Mehmet Akif Ersoy’un arkasından yeni nesillerin habercisi olduğunu ifade eden Başbakan Davutoğlu şöyle konuştu: “Bizler 20. yüzyılın üçüncü nesli ve 21. yüzyıla doğru yürüyen nesil olarak 70’li yıllarda sağcı-solcu diye ayrılan bir Türkiye’de öğrenci olaylarıyla, kaosla karşı karşıya bir Türkiye’de bütün bu birikim üzerinde hayaller kurduk. İddialar ortaya koymaya çalıştık. Rüyalarımız oldu, bizi suçladılar, Dış İşleri Bakanı olduğumu dönemde tarihi hayallerle uğraşıyorum iddiasıyla hakaret ettiklerini düşünenler çıktı. O zaman şunu söylemiştim, şimdi de size söylüyorum, evet bizim bu ülke için hayallerimiz var. Bizim gönül coğrafyamız için hayallerimiz var. Bizim insanlık için hayallerimiz var, hayalleri olmayanlar utansın.”
“TÜRK, KÜRT, SÜNNİ, ALEVİ GİBİ BÖLMEK İSTEYENLERE…”
Gençlere üçüncü tavsiye olarak insanın hakkını vereceksiniz diyen Davutoğlu şunları anlattı: “Adalet söz konusu olduğunda dönüp sağınıza-solunuza acaba bu benim mezhebimden mi, bu benim etnik kökenimden mi, bu benim şehrimden mi, bu ailemden mi? Demeksizin tek bir nazarla bakacaksınız, insan nazarıyla. Türk, Kürt, Sünni, Alevi gibi bölmek isteyenlere ve bir tür asabiye ortamı oluşturmak isteyenlere karşı biz insana eşrefi mahlûkat olarak bakar, insanı Allah için severiz diyeceksiniz. Ve her sözünüzde, her eyleminizde sadece insan onuru olacak.”
13 yıllık AK Parti iktidarı döneminde birçok devrim yaptıklarını ifade eden Başbakan Ahmet Davutoğlu, bunlardan en büyük devrimin milletin kaybettiği özgüveni geri getirmek olduğunu açıkladı. Gezi olaylarından bu güne kadar son 3 yılda içerde ve dışarıda yürütülen kampanyanın en büyük temel hedefinin sadece AK Parti iktidarı olmadığını belirten Başbakan, hedefin milletin kazandığı özgüveni yıkma meselesi olduğunu kaydetti. Özgüvenin kaybedilmesi durumunda dizlerin titreyip, yüreğin ürpereceğini söyleyen Davutoğlu: “7 düvel karşınıza gelse bile özgüveninizi kaybetmeyeceksiniz.” dedi.
Başbakan Davutoğlu, adalet anlayışını zihinlerine yerleştirmeyen bir gençliğin hiçbir gelecek davasına, istikbal yoluna çıkamayacağına vurgu yaptı. Adalet için ses yükseltmek gerektiğinde ise Necip Fazıl Kısakürek’in sözünü hatırlatarak tavsiyede bulunan Başbaşkan Davutoğlu, ‘sağa ve sola bakmadan ben buradayım, ben buradaysam adalette buradadır, diyeceksiniz.” dedi.
“TÜRKİYE CUMHURİYETİ VATANDAŞIYIM VE BUNUNLA GURUR DUYUYORUM”
Nobel ödülü alan Kimya Profesörü Aziz Sancar’ın Türkiye Cumhuriyeti’ne bağlı bir vatandaş olduğuna vurgu yaptığını kaydeden Davutoğlu, Sancar ile gerçekleştirdiği telefon görüşmesini anlatarak şunları söyledi: “Mardin’den yetişmiş, İstanbul Tıp Fakültesinde okumuş, şimdi Nobel ödülü aldı. Kendisiyle telefonla görüştüğümüzde Türkiye’ye olan bağlılığını ifade etti. Birçok gazeteci ona şunu soruyor; ‘Türk müsün? Arap mısın? Kürt müsün? O da, ‘ben Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyım ve bununla gurur duyuyorum’ diyor. İlla bizi bölüp ayıracaklar, illa ve mutlaka Nobel aldı ya Türkiye aleyhine bir şey söyletecekler. Buradan Aziz Sancar Beyefendiye milletim adına, sizler adına teşekkürü bir borç biliyorum. Mesele Nobel ödülü almak değil, onu çalışan özgün çalışmalar ortaya koyan her şey alabilir. Ama mesele ait olduğu kültüre, ülkeye sadık kalabilmek.”
Başbakan Ahmet Davutoğlu, daha sonra AK Parti seçim beyannamesinde gençler için hazırlanan projeler hakkında bilgi verdi.



YORUMLAR